MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı dava dilekçesinde; Davalının davacıya mesken niteliğindeki taşınmazda 01/08/2009 tarihinden 18/07/2012 tarihine kadar taraflar arasındaki sözlü kira sözleşmesine istinaden kiracı olarak ikamet ettiğini, söz konusu kira süresi içinde davalının davacıya yalnızca 2010 yılına ait 2 aylık kira bedelini ödediğini, başka her hangi bir ödeme yapmadığını, ödenmeyen kira bedellerinin tahsili için .... 9. İcra Müdürlüğünün 2012/15999 esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, ancak takibin davalının taraflar arasında kira ilişkisi bulunmadığına dair itirazı üzerine durduğunu, davalı borçlunun 2010 yılı içerisinde kira bedeli açıklamasıyla Türkiye İşbankası’ndan 30/09/2010 tarihli dekont ile davacı alacaklı adına yaklaşık 2 aylık kira bedeli karşılığında 800 Euro ödeme yaptığını, dekontun dahi tek başına taraflar arasındaki kira ilişkisini kanıtladığını belirterek davalının .... 9. İcra Müdürlüğünün 2012/15999 esas sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamı ve en az %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, Davacının, davalının öz teyzesi olduğunu, dava konusu taşınmazda davacının kardeşleri Olya ve Vera’nın da hisselerinin bulunduğunu, aralarında her hangi bir mal taksimi de yapılmadığını, aralarında kira ilişkisi bulunmadığını, alacaklının kardeşi Olya Karalio ve Vera Boyar kardeşlerin isteği üzerine daireye oturduğunu, kira ödemesine ait olduğu bildirilen dekontun ise davalının daireye yerleşmeden önceki kiracının kira bedelinin kardeşler arasında paylaşımından kalan miktar olduğunu, belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; davacı taraflar arasında kira ilişkisi olduğunu iddia ederek takip başlatmış, davalı ise kira ilişkisine karşı çıkmıştır. Sulh Hukuk mahkemesinde açılan davada taraflar arasında kira ilişkisi olmadığından kira bedeli talep edilemeyeceği, ecrimisil talep edilebileceği gerekçesi ile Asliye Hukuk Mahkemesini görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Dava konusu taşınmazda davalının oturduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taşınmaza ait tapu kayıtları getirtilerek davalının dava konusu taşınmazda ikamet etmesinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı tespit edilerek haklı nedene dayanmıyorsa ecrimisil bedeli ödemesi gerektiği hususu gözetilerek bu bedelin hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçeyle red kararı verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.