20. Hukuk Dairesi 2015/7995 E. , 2016/3284 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ...köyünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre davacı gerçek kişi adına tescilini istemiştir.
Davalı ... vekili, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğundan davanın reddi ile birlikte Türk Medenî Kanununun 713/6. maddesi uyarınca ... adına tescilini istemiştir.
Yargılama sırasında 07.09.2010 havale tarihli dilekçe ile muris ..., çekişmeli taşınmazın 1263 m² yüzölçümlü bölümü üzerinde kazandırıcı zamanaşımı koşullarının yararına oluştuğu iddiasıyla 1/2 bölümünün adına tescili istemiyle davaya aslî müdahil sıfatıyla harçlı olarak katılmış, davanın devamı sırasında ölmesi nedeniyle mirasçılarınca davaya devam olunmuştur.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın makiye tefrik alanda kaldığı gerekçesiyle davacı ve aslî müdahil gerçek kişilerin davalarının reddine, fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 20.02.2012 tarihli rapor ve eki krokide mavi renkli ve (A) harfi ile gösterilen 5312,55 m² yüzölçümündeki taşınmazın TMK"nın 713/6. maddesi uyarınca ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 06/05/2013 gün ve 2012/13089 - 5010 sayılı ilâmıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle; “Çekişmeli taşınmazın 1947 yılında yapılan ... tahdidi dışında bırakıldığı, eğiminin % 1-2 olduğu, eski tarihli haritalarında makilik yerlerden olduğunun saptandığı, doğal eğiminin %12"nin altında olması nedeniyle 6831 sayılı Kanunun 1/J maddesinin karşı anlamından ... sayılmayan yerlerden olup zilyetlik ile kazanılabilecek yerlerden olduğundan 22.03.1996 tarih 5/1 sayılı ve 30.04.2010 gün ve 2004/1- 2010/1 sayılı İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararlarının uygulanma olanağı bulunmadığından davanın bu nedenle reddi doğru değildir. Ancak, dosya arasında zilyetliğin başlangıcı, kim tarafından ne zamandan ve nasıl sürdürüldüğü konusunda bilgi ve görgülerine başvurulan yerel bilirkişi ve tanık anlatımları ile çekişmeli taşınmaza ilişkin Türk Medenî Kanununun 713/1. maddesi uyarınca 20 yıla ulaşan zilyetlik süresinin davacı yararına gerçekleşmediği anlaşıldığından davacı gerçek kişilerin davasının bu gerekçe ile reddi gerekirken, başka gerekçe ile reddi doğru değildir. Mahkemece, davalı ...nin MK"nın 713/6. maddesi uyarınca karşı tescil talebi kabul edilerek taşınmazın adına tesciline karar verilmişse de,
dosya arasına getirtilen orijinal kadastro paftasında yol niteliğiyle tescil harici bırakılıp bırakılmadığı değerlendirilmemiştir. Bu nedenle; fenci bilirkişiden ek rapor alınarak ve kadastro müdürlüğünden sorularak çekişmeli taşınmazın yol, meydan gibi sebeplerle tescil harici bırakılıp bırakılmadığı belirlenmeli, yol niteliğiyle tescil harici bırakıldığının belirlenmesi halinde, 3402 sayılı Kanunun 16. maddesi uyarınca yol, meydan, köprü gibi orta mallarının haritasında gösterilmekle yetinileceği ve tescile tâbi olmadıkları gözönünde bulundurulmalı, bundan sonra toplanan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.” denilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra; davacının ve müdahil davacının açtıkları davanın ve tescil taleplerinin reddine, ...nin tescil taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili Av. ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu Gaziler köyünde ilk ... kadastrosu 1947 yılında yapılıp kesinleşmiştir. Daha sonra, 1980 yılında yapılıp, 06.04.1981 tarihinde ilân edilen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, 1990 yılında yapılıp, 25.02.1991 tarihinde ilân edilen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması; Varsak köyünde ise, 1946 yılında 3116 sayılı Kanun hükmüne göre yapılıp 1947 yılında kesinleşen ... kadastrosu, 1980 yılında yapılıp 23.5.1980 tarihinde ilân edilen, aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması vardır.
Taşınmazların bulunduğu yerde 1 ilâ 298 sayılı parsellere ilişkin olarak genel arazi kadastrosu işlemi 1963 yılında yapılmış ve sonuçları 16.09.1970 – 15.10.1970 tarihleri arasında ilân edilmiş ve kesinleşmiştir. Daha sonra ... sınırı dışına çıkartılan yerlerde 1992 yılında 2924 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan kullanım kadastrosu 16.09.1992 – 16.10.1992 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılıp davacının çekişmeli taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin 20 yıla ulaşmadığı belirlenerek hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacı ..."a yükletilmesine 15/03/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.