1. Ceza Dairesi 2020/1258 E. , 2020/2236 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜM : TCK"nin 81, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca 15 yıl hapis cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık ... hakkında maktul ..."yı kasten öldürme suçundan kurulan re"sen de temyize tabi olan mahkumiyet hükmünün, katılanlar vekili ve sanık müdafii tarafından da temyiz edilmesi üzerine yapılan inceleme sonucunda; Dairemizin 18.12.2019 tarihli ve 2018/793 esas ve 2019/5609 karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verildiği, bu karara karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca sanık ...’ın maktule yönelik eyleminin kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu oluşturduğu gerekçesiyle itirazda bulunulduğu anlaşılmakla, 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı "Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında" Yasanın 99. maddesiyle, 5271 sayılı Yasanın 308. maddesinde yapılan değişiklik ve 101. maddesiyle 5320 sayılı Yasaya eklenen geçici 5. madde uyarınca itiraz hakkında karar verilmek üzere dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 308. maddesinin, 6352 sayılı Yasanın 99. maddesi ile eklenen 3. fıkrası uyarınca yapılan incelemede;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz gerekçeleri yerinde görüldüğünden İTİRAZIN KABULÜNE,
Dairemizce verilen 18.12.2019 tarihli ve 2018/793 esas ve 2019/5609 sayılı onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra gereği görüşüldü;
Sanık ... hakkında maktul ...’ı kasten yaralama sonucu ölümüne neden olma suçundan; TCK"nin 87/4. maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldığı, 10.12.2015 tarihli oturumda açıklanan Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasında, sanık hakkında cezalandırılmasının istendiği, sanık ve müdafiinin bu mütalaaya karşı savunmalarını yaptıkları anlaşıldığına göre, tebliğnamedeki ek savunma hakkı verilmeden hüküm kurulduğu gerekçesiyle bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip sanık ..."nın maktul ...’ya yönelik eyleminin sübutu kabul, haksız tahrike ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmediğinden, sanığın temyiz dilekçelerinde, müdafiinin ise duruşmalı incelemede ileri sürdükleri sübuta, eksik incelemeye, sanığa ek savunma verilmediğine, meşru müdafaaya vesair hususlara, katılanlar vekilinin eylemin tasarlanarak işlendiğine, haksız tahrik bulunmadığına, takdiri indirim tatbikinin yasaya aykırı olduğuna vesair hususlara yönelen yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluşa ve dosya kapsamına göre; olay öncesinde aralarında bir tanışıklık veya husumet bulunmayan sanık ... ile maktul ...’ın trafikte yol hakkı nedeni ile tartıştıkları, karşılıklı küfürleşme üzerine sanığın arabasından inerek maktulün kamyonetinin yanına geldiği, beraberinde bulunan ve ele geçmeyen bıçak ile kamyonetin şoför mahallinde oturmakta olan maktulün sağ bacak diz bölgesine bir kez vurduğu, etrafta bulunanların müdahalesi ile olayın daha fazla büyümeden sonlandığı, ancak maktulün sağ bacak diz bölgesine aldığı 4 cm uzunluğunda 1 adet kesici delici alet yarası neticesinde meydana gelen büyük damar kesisinden gelişen dış kanama sonucu öldüğü, tanık ...’in olayın hemen ardından alınan beyanlarında tarafların tartıştığını görerek ayırdığını söylediği, ancak kovuşturma aşamasında sanığın aleyhine olacak şekilde beyanlarını genişlettiği, tanık ...’in maktulü olay öncesinde tanıdığı dosya kapsamından anlaşılmakla bu tanığın ilk beyanlarına itibar olunması gerektiği, sanığın trafikteki tartışmada maktulün hayati bölgesi olmayan diz kapağının arka kısmına bir kez bıçakla vurup başkaca da vurmaya çalışmadığı, ancak öldürücü olmayan nahiyeye gelen bu bıçağın ana damara rastlaması nedeniyle maktulün kan kaybından öldüğü olayda, sanığın öldürme kastının bulunduğuna dair her türlü şüpheden uzak, yeterli delil bulunmadığı, sanığın eyleminin TCK’nin 87/4-1. cümlesinde düzenlenen kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu teşkil ettiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı biçimde kasten öldürme suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı itirazdaki düşünce gibi BOZULMASINA, 07/10/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.