Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/3689
Karar No: 2008/3589
Karar Tarihi: 20.5.2008

İtiraz Süresi - Kanun Yolu - Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2008/3689 Esas 2008/3589 Karar Sayılı İlamı

 

 

16. Hukuk Dairesi 2008/3689 E., 2008/3589 K.

16. Hukuk Dairesi 2008/3689 E., 2008/3589 K.

  • İTİRAZ SÜRESİ
  • KANUN YOLU

 

  • 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 340 ]
  • 5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 231 ]
  • 5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 309 ]

"İçtihat Metni"

Ödeme şartını ihlal etmek eyleminden borçlu ND"nun 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 340. maddesi uyarınca 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair, Biga İcra Mahkemesinin 07.11.2007 tarihli ve 2007/1690-2012 sayılı kararına vaki itirazın süre yönünden reddine ilişkin, Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesinin 18.01.2008 tarihli ve 2008/41 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.

Tebliğname ile;

Yargıtay 1.Ceza Dairesinin 29.06.2006 tarihli ve 2006/4216-2876 sayılı ilamı ile Yargıtay 10.Ceza Dairesinin 19.11.2007 tarihli ve 2007/1196-13395 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 40/2.maddesinde "Devlet işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerine belirtmek zorundadır."

hükmünün düzenlendiği, maddenin gerekçesinde açıklandığı gibi, bireylerin yargı yada yönetsel kurumlar önünde etkin bir biçimde haklarını arayabilmelerine olanak tanıması ve kolaylık sağlanmasının amaçlandığı, son derece karmaşık ve dağınık mevzuat karşısında kanun yolu, mercii ve sürelerin belirtilmesi ile hak arama, hak ve özgürlüklerin korunmasının amaçlandığı, bu düzenlemeye paralel olarak 5271 sayılı CMK"nun 231/2.maddesinde "Hazır bulunan sanığa ayrıca başvurabileceği kanun yolları, mercii ve süresi bildirilir" hükmüne yer verildiği, bu bağlamda yargı kararlarına karşı başvurulacak kanun yolu ile süresinin açıkça ve doğru olarak gösterilmemiş olması bu hakkın etkin bir şekilde kullanılmasını doğrudan etkileyebileceğinden belirtilen eksiklik giderilmeden kanunlarda öngörülen başvuru süresinin işlemeye başlamayacağının kabulünde zorunluluk bulunduğu cihetle,

İtiraza tabi kararların hüküm fıkrasında kanun yolu, mercii ve süresi hiç gösterilmemiş veya hatalı gösterilmiş ve bu kararlara karşı kanun yoluna müracaat edilmemiş olunan hallerde ise itiraz süresinin işlemeye başlamayacağı, ilgililere kanun yolunu, süresini ve merciini gösterecek şekilde yeniden tebliğ işleminin yapılması ve itiraz etme hakkının bundan sonra başlayacağının gözetilmesi gerektiği, somut olayda icra mahkemesince kısa kararın sanığın yüzüne karşı verildiği ve kararın tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içerisinde Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesine başvurabileceği hususunun bildirilmiş olduğunun anlaşılması karşısında, itiraza ilişkin yedi günlük sürenin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlayacağı ve sanığın da süresi içerisinde itiraz etmiş olmasına nazaran, itiraz konusu hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde süre yönünden reddine karar verilmesinde isabet görülmemekle kararın 5271 sayılı CMK"nun 309.maddesi uyarınca bozulması lüzumu, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 05.03.2008 gün ve 13850 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 04.04.2008 gün ve K.Y.B.2008/65779 sayılı tebliğnamesiyle istenilmiş olmakla,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Mahkemece 07.11.2007 tarihli celsede sanığın yüzüne karşı verilip tefhimle geçerlilik kazanan ve hükmün esasını oluşturan kısa kararda, karara karşı yasa yolu belirlenirken kararın tebliğinden itibaren yedi günlük sürenin başlayacağının bildirilmiş olması karşısında, itiraz süresinin bu olaya özgü olarak kararın tebliğinden itibaren hesaplanması gerekecektir. Ancak 14.12.2007 tarihinde kararın borçluya tebliği üzerine 7 günlük itiraz süresi 21.12.2007 tarihi itibarıyla sona ermesine rağmen 24.12.2007 tarihinde Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesine itirazda bulunulduğu anlaşılmakla itirazın reddine ilişkin kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

Bu nedenle Yargıtay C.Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine atfen düzenlendiği tebliğname yerinde görülmemekle talebin REDDİNE, dosyanın mahalli mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE 20.5.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.
 

 

 



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi