22. Hukuk Dairesi 2018/15209 E. , 2018/25981 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, davalı nezdinde 01.01.2011–15.10.2014 tarihleri arasında büro personeli olarak çalıştığını, anılan son tarihte işyerindeki olumsuz koşullar nedeniyle çalışmaya devam etmek imkanı kalmadığından iş akdini haklı sebeple feshettiğini beyanla kıdem tazminatı, ihbar ve bakiye yıllık izin alacaklarını istemiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın davalı tarafça temyizi üzerine Dairemizin ... esas 2018/2827 karar sayılı ilamı ile;"... iş sözleşmesinin İş Kanununun 24/II-f kapsamında haklı nedenle sona erdirildiği kabul edilmiştir. Mahkemece fehse ilişkin kabul yerinde ise de davacı haklı nedene dayalı feshinde ihar tazminatı alamayacaktır. Bu nedenle ihbar tazminatı isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.... " gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına karşı, “davacının dava dilekçesinde ihbar tazminatı şeklinde bir talebinin bulunmadığı yine bozma öncesi verilen karar incelendiğinde hükmün yıllık izin alacağı yönünden kurulduğu ancak sehven kısa kararda ve gerekçeli kararda iş bu talebin maddi hata sonucu ihbar tazminat olarak geçtiği anlaşılmakla belirtilen nedenlerle Yargıtay 22. Hukuk Dairesi"nin bozma öncesi vermiş olduğu kararda direnilmesi ” gerekçesi ile direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup, Dairemizin, direnme kararını 6352 sayılı kanunun 40. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ikinci maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi bulunmaktadır. Davacının ihbar tazminatı talebinin bulunmadığı, Mahkemece kararda maddi hata sonucu yıllık izin yerine ihbar tazminatı yazıldığı anlaşılmaktadır. Anılan sebeplerle direnme kararı bozma gerekçesine göre uygun bulunarak Dairemizin 2017/5158 esas 2018/2827 sayılı bozma ilamının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı nezdinde 01.01.2011–15.10.2014 tarihleri arasında büro personeli olarak çalıştığını, anılan son tarihte işyerindeki olumsuz koşullar nedeniyle çalışmaya devam etmek imkanı kalmadığından iş akdini haklı sebeple feshettiğini beyanla kıdem tazminatı, ihbar ve bakiye yıllık izin alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. kararın davalı tarafça temyizi üzerine Dairemizin 2017/5158 esas 2018/2827 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına karşı, direnme kararı verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Gerekçe :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
İçermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 esas, 2007/611 karar, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 esas, 2008/7142 karar sayılı ilamı).
Somut olayda, bozma sonrası mahkemece “ Yargıtay 22. Hukuk Dairesi"nin 12/02/2018 tarih ve 2017/5158 esas, 2018/2827 karar sayılı bozma ilamına karşı mahkememizin 28/04/2016 tarih 2015/80 - 2016/437 karar sayılı ilamına direnilmesine, ” şeklinde hüküm oluşturulmuştur.
Mahkemece verilen direnme kararı yerinde ise de, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 22.02.2012 tarih, 2012/13-747 esas, 2012/84 karar sayılı ilamında ve Dairemizin emsal kararlarında belirtildiği gibi, Yargıtay"ca bozulan karar, sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Bozma ile birlikte önceki hüküm ortadan kalkarak hukukî geçerliliğini yitirir. Mahkemece bozulan karara atıf yapılarak yeni hüküm oluşturulamaz. Bozmadan önceki ve bozmadan sonraki kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesine uygun olmalıdır.
Mahkemece yukarıdaki kanuni düzenlemeler ve ilkeler dikkate alınmaksızın, hüküm altına alacakların açıkça belirtilmemesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.