11. Hukuk Dairesi 2016/28 E. , 2016/6248 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/12/2014 tarih ve 2008/673-2014/1094 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 19.292 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkil şirket ile, davalı şirket arasında ...-... yolu Ilıca mevkisinde yer alan ... Santrali işi için yapılacak dolgu ve hafriyat malzemelerinin nakliyesi hususunda sözleşme yapıldığı, bu sözleşmeye istinaden davacı şirket tarafından temin edilen kamyon ve personel ile nakliye işi yapılması, kamyonların iş sırasında kullandıkları mazotun davalı şirket tarafından karşılanmasının kararlaştırıldığı, davacı şirket elemanlarınca ve davalı şirket yetkilisi tarafından, iş araçlarından hortumla mazot çekilerek çalındığı iddiasıyla davalı şirket tarafından ihtarname ile sözleşmelerin feshedildiği ve davacı şirketin son 2 aylık hak edişlerinin ödenmediği, bu nedenle ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı şirket tarafından takibe itiraz edildiği takibin durduğu, davacı yanca takibe yapılan itirazın iptali ile, % 20"den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirkete yapılacak ödemenin iş araçlarından hortumla mazot çekilerek çalındığı gerekçesiyle ödenmediğini, hakediş alacaklarına mahsuben tutulduğunu, müvekkili şirket kayıtlarına göre yapılan hesaplamada hakedişlerin zararı karşılamadığı ve bir miktarda alacaklı duruma geldiğinin görüldüğünü, müvekkilinin zararının karşı taraf hak edişleriyle karşılanmadığını savunarak, icra takibinin iptaliyle davacı tarafın icra tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, fazla alınan 4.996,35 lt ile, 2008 yılı akaryakıt fiyatı olan 1,30 TL ile çarpımı suretiyle 11.491,60 TL"nin davacılarca fazla alındığı ahkemece re"sen tespit edildiğinden, davalı yanın alacağı (11.491,60 TL) mahsup edilmesi 19.329,54 TL üzerinden takibin devamına alacak likit olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, haksız fiil eylemi nedeniyle sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Karar tarihinde yürürlükte olan HUMK"nun 275.maddesi ile temyiz incelemesi sırasında yürürlüğe giren HMK’nun 266. maddesine göre çözümü özel veya teknik bilgi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir. HUMK"nun 286.maddesinde belirtilen bilirkişinin rey ve mütalaasının hakimi bağlamayacağı hükmü, hakimin bilirkişi raporunu serbestçe takdir edeceği, raporu yeter derecede kanaat verici bulmazsa HUMK"nun 283.maddesi gereğince bilirkişiden ek rapor veya HUMK"nun 284.maddesi gereğince yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırabileceği şeklinde anlaşılmalıdır. Yoksa, hakimin özel bilgiyi gerektiren hususlarda,bilirkişilerin yerine geçerek karar vermesi mümkün değildir.
Bu itibarla, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, aynı bilirkişi kurulundan ek, rapor alınması ya da gerektiğinde yeni bir bilirkişi heyetinden yeni rapor alınarak, tarafların kusur durumu belirlenmek ve sonucuna göre karar verilmek gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 06/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.