4. Hukuk Dairesi 2019/3363 E. , 2020/312 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/05/2019 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu gerçekleşen ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; yargı yolu caiz olmadığından davanın reddine dair verilen 28/05/2019 günlü karara karşı tarafların istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair verilen 18/10/2019 günlü ... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararının Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, karayolunda meydana gelen trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi manevi zararın davalı idarece tazmini istemine ilişkindir.
Davacılar vekili; dava dışı sürücü ...."ın önünde seyreden plakası belirsiz bir aracı sollamaya geçtiği sırada, karşı yönden yaklaşan plakası belirsiz kamyonu fark edip hızını arttırmak suretiyle önündeki aracı geçmek isterken zemin üzerinde mevcut çukurun da etkisiyle direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ve sağ taraftan yol dışına çıkarak burada oturmakta olan yayalara çarpması sonucu müvekkillerinin murisi..."nın vefat ettiğini, yolun yapım, bakım ve onarımından sorumlu kurum ve kuruluşun hizmet eksikliği nedeniyle davaya konu zararın oluştuğunu belirterek zararın tazmini isteminde bulunmuşlardır.
Davalı vekiline yargılama sırasında tebligat yapılmadığından davaya cevap verememiştir.
İlk derece mahkemesince; davanın idari yargı merciinde açılması gerektiğinden yargı yolu bakımından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Hükme karşı taraf vekilleri istinaf talebinde bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; davaya konu olayın idarenin hizmet kusurundan kaynaklandığı bu itibarla ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf talebi yönünden ise bir değerlendirme yapılmamıştır. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosya içeriğinden; ilk derece mahkemesi tarafından verilen yargı yolu bakımından davanın usulden reddi kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusunda bulunulduğu, istinaf mahkemesince yalnızca davacı vekilinin istinaf başvurusu değerlendirilerek istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verildiği, bu hükme karşı davalı vekilinin temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 359. maddesinde; ""(1) Karar aşağıdaki hususları içerir: (a) Kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi ile başkan, üyeler ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları, sicil numaraları, (b) Tarafların ve davaya ilk derece mahkemesinde müdahil olarak katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin adı, soyadı ve adresleri, (c) Tarafların iddia ve savunmalarının özeti, (ç) İlk derece mahkemesi kararının özeti, (d) İleri sürülen istinaf sebepleri, (e) Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan veya olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep, (f) Hüküm sonucu ile varsa kanun yolu ve süresi, (g) Kararın verildiği tarih, başkan ve üyeler ile zabıt kâtibinin imzaları, (ğ) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, (2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir."" düzenlenmesine yer verilmiştir.
Bu haliyle; Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı HMK"nın 359. maddesi gözetilerek, davalı vekilinin de istinaf başvurusu ile ilgili bir karar verilmesi gerekirken, yalnızca davacı vekilinin istinaf başvurusunun inceleme konusu yapılarak davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilip, davalının istinaf başvurusunun incelenmemesi doğru değildir. Açıklanan nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.