Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/610
Karar No: 2016/3379

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/610 Esas 2016/3379 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/610 E.  ,  2016/3379 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... ilçesi, .... köyü 105 ada 2 parsel sayılı taşınmaz, 12994,72 m² yüzölçümü ve tarla niteliğiyle vergi kaydına dayalı şekilde davalılar adına tespit edilmiştir.
Davacı ... ... vekili 14.08.1991 havale tarihli dava dilekçesi ile ... ilçesi, ... köyü 105 ada 2 parsel numaralı taşınmazın orman tahdidi içinde kaldığını ileri sürerek tespitinin iptali ve orman vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi talebi ile dava açmıştır.... vekili 09.09.1991 tarihli müdahale dilekçesi dava konusu taşınmazın evveliyatının Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu, zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını iddia ederek, dava konusu taşınmazın tespitinin iptali ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiş ve ... müdahilliğine karar verilmiştir.
Yargılama sırasında yine ..., ... ve ..., davalı ..."nun hissesinin bulunmadığı gerekçesiyle bu davalıya ait hissenin iptalini istemişlerdir.
Mahkemece, müdahil davacı gerçek kişilerin davasının reddine, ... ... ve ... davasının kısmen kabulüne, ... köyü 105 ada 2 sayılı parselin 01.09.2002 tarihli krokide (B) ile gösterilen 1565,11 m² ve (C) ile gösterilen 2491,97 m² bölümlerinin orman niteliği ile ... adına, (A) ile gösterilen 8937,64 m²"lik bölümünün ise, tespit gibi davalılar adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm ... ... ve ... temyizi üzerine Dairenin 13/02/2006 gün ve 2005/13702 E. - 2006/1430 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; dosya arasında bulunan çekişmeli taşınmaza komşu 105 ada 1 sayılı parsel dosyası içinde bulunan kroki ile temyize konu dosya içinde bulunan ve karar esas alınan kroki arasında çelişki bulunup bu çelişki giderilmeden hüküm kurulmuştur. Hükme dayanak alınan orman bilirkişi raporunda zeminde yerli kaya olmadığını, orman sınır noktalarının işaretlendiği tesislerin de sökülebilecek nitelikte olduğundan çevrede bulunamadığını, sadece 78 numaralı orman sınır noktasının bulunduğunu bildirerek taşınmazın krokide (B) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümlerinin tahdit içinde kalıp orman olduğu, (A) ile işaretli bölümün ise tahdit dışında kaldığı bildirilmiş ve mahkemece orman bilirkişi görüşüne itibar edilerek davanın kısmen kabul edildiği anlaşılmıştır.
Orman tahdit haritası ile orman kadastro tutanakları arasında çelişki bulunması halinde uyuşmazlığın orman kadastro haritasının yapımında esasa alınan memleket haritası ve hava fotoğrafları esas alınarak çözümlenmelidir. …Bu nedenle, üç orman mühendisi ve bir harita mühendisi ile yeniden yapılacak incelemede taşınmazın 1991 yılı tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanmalı, çelişki halinde orman sınır noktalarının zemindeki ve arazi kadastro paftasındaki yerlerine değil, tutanaklarda yön, açı ve mesafe ile tarif edilen ve hava fotoğrafları ile desteklenen yerlere itibar edileceği bilinmeli, bilirkişilere uygulamayı detaylı olarak gösteren ayrı renk ve kalemlerle işaretli orman tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli ve komşu 105 ada 1 parsel için düzenlenen kroki ile aralarındaki çelişki giderilerek, bu kararı davalı tarafın temyiz etmediği ve davacılar lehine usûlî kazanılmış haklar da gözönünde bulundurularak oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.” hususlarına değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu, davacı ... ve .... ... davasının kabulüne, dava konusu 105 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptaliyle orman vasfıyla ...adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 24.01.1991 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Mahkemece bozma kararına uyulmuş ise de, bozma kararı doğrultusunda işlem ve uygulama yapılmamıştır. Şöyle ki; ... ... kesinleşen tahdide dayalı tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Dairenin de 13/02/2006 gün ve .../... - .../... sayılı sayılı bozma kararında bu hususa değinilerek “kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması, bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek krokinin düzenlettirilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği” belirtildiği halde, somut olayda uyuşmazlık, orman kadastro tutanakları ile orman kadastro haritasının örtüşmediği gerekçesiyle, kesinleşmiş orman kadastrosuna göre değil en eski tarihli memleket haritasına göre çözülmüştür. Halbuki bozma kararında, taşınmazın 1991 yılı tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanmalı, çelişki halinde orman sınır noktalarının zemindeki ve arazi kadastro paftasındaki yerlerine değil, tutanaklarda yön, açı ve mesafe ile tarif edilen ve hava fotoğrafları ile desteklenen yerlere itibar edilmesi gerektiği, yine, komşu 105 ada 1 parselin Kadastro Mahkemesinin .../... E-.../... K sayılı kararıyla orman olarak tesciline karar verildiği, dosyada hükme esas alınana fen bilirkişi raporunda taşınmazın orman tahdidine göre konumu kesin olarak saptandığı halde, bu taşınmaza ilişkin kroki de esas alınarak ve çelişki giderilerek, taşınmazın tahdit hattına göre konumun saptanarak hüküm kurulması gerektiği belirtildiği halde bu hususu dikkate alınmamıştır.
Bu nedenle; mahkemece, 13/02/2006 gün ve .../... - .../... sayılı bozma ilamında belirtildiği gibi çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı ve kesinleşmiş tahdit içinde kalan bölüm yönünden davanın kabulü ile orman olarak tesciline karar verilmelidir. Çekişmeli taşınmazın tahdit hattı dışında kalan bölümler yönünden ise bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; tutanak bilirkişileri ile zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar davalılar yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, bayileri yönünden de Tapu ve ilgili Kadastro Müdürlükleri ile Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükümleri nazara alınarak sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ayrıca davacılar lehine usûlî kazanılmış haklar da gözönünde bulundurularak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir
Yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 16/03/2016 günü oybirliği ile karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi