Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8007
Karar No: 2016/3383

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/8007 Esas 2016/3383 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/8007 E.  ,  2016/3383 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında dava konusu ... köyü 122 ada 43 ve 61 nolu sırasıyla 8944,99 ve 360 m2 yüzölçümlü parseller, sahipsiz olduklarından sözedilerek tarla niteliği ile ... adına tesbit edilmiştir.
Davacı ..., zilyetliğe dayanarak, çekişmeli 122 ada 43 nolu taşınmazın bir bölümünün kendisine ait olduğunu; davacılar ... ve ..., zilyetliğe dayanarak ayrı ayrı açtıkları davalar ile 122 ada 43 nolu parselin kendilerine ait olduğunu; davacı ..., dilekçesinde ayrıca 122 ada 61 nolu parselin de kendisine ait olduğunu iddia ederek, adlarına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmışlardır.
Mahkemece davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda, davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, 122 ada 43 nolu parsel yönünden davaların reddine, davacı ... yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle 122 ada 61 nolu parsel yönünden davasının kabulüne ve adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından 122 ada 61 nolu parsele yönelik olarak temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 gün ve .../...-.../... sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ""Her ne kadar mahkemece, temyize konu 122 ada 61 nolu taşınmaza yönelik davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli olmadığı, Dairemizin 28.03.2012 tarih ve .../... E. - .../... K. sayılı kararı ile dava konusu 61 nolu taşınmaza komşu 156 ada 60 nolu parselin orman sayılan yerlerden olduğu kabul edilerek kararın onanmış olduğu, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığının araştırılması gerektiği, çekişmeli parsele komşu 122 ada 60 nolu parselin, davacı ... adına tapuya dayalı olarak tesbit edilerek kesinleştiği halde, uygulanan tapu kaydı getirtilerek kapsamının belirlenmediği, mahkemece, komşu 122 ada 60 nolu parsele tespitte uygulanan dayanak tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri, tapu kaydının revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu parsel tutanak ve dayanakları, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede yapıldığı anlaşılan orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazların bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ... ve ... ... (... ve ... ... ...) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir uzman orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir
harita mühendisi veya olmadığı takdirde bir tapu fen elemanından oluşacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, temyize konu taşınmaza ve çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiğinin belirlenmesi 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumunun saptanması; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yer üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğunun düşünülmesi; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmesi, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar ve hava fotoğrafı üzerinde gösterecekleri, yine kesinleşmiş orman kadastrosu, varsa aplikasyon ve 2/B madde haritaları ile tapulama paftası ölçekleri denkleştirilip birbiri üzerine aplike edilerek değişik açı ve uzaklıklarda olan, en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktası görülecek biçimde dava konusu taşınmazın ve komşu taşınmazların orman kadastrosu ve aplikasyon hattına göre konumu, orman kadastro haritasındaki sınır noktaları ile varsa aplikasyon haritasındaki sınır noktaları kadastro paftası üzerinde ayrı renkli kalemlerle çizilmek suretiyle yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınması; dayanak tapu kaydı, yöntemince zemine uygulanıp, kapsamının belirlenmesi; tüm deliller birlikte değerlendirilip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi, ayrıca, kadastro hâkiminin doğru sicil oluşturma görevinin gereği olarak, dava konusu 122 ada 43 nolu parsel hakkında sicil oluşturulmamış olmasının da doğru olmadığı"" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davacıların ... ili, ... ilçesi, ... köyü (mah) 122 ada 43 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davalarının reddi ile ... ili, ... ilçesi, ... köyü (mah) 122 ada 43 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tarla vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
Davacı ..."ın ... ili, ... ilçesi, ... köyü (mah) 122 ada 61 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davasının kabulü ile ... köyü (mah) 122 ada 61 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile davacı ... oğlu, 1956 d.lu, ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından 122 ada 61 parsele yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 1942 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma sonucu, dava konusu 122 ada 61 sayılı parselin eski tarihli hava fotoğrafında açık alanda kaldığının, memleket haritasında ise yeşil alanlar dışında kaldığının tespit edildiği; her ne kadar taşınmaz üzerinde 6 adet yetişkin çam ağacı bulunsa dahi bu ağaçların dağınık halde bulunmaları ve topluluk teşkil etmeyişleri hususları ayrıca mahkemece de gözlemlenen taşınmazın eylemli durumu itibariyle orman sayılmayan yerlerden olduğu; adına tescil kararı verilen kişi yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile taşınmaz edinme koşulları oluştuğu kabul edilerek, hüküm kurulmuşsa da dosya içeriği ile mahkemenin kabulü birbiri ile çelişmektedir. Dava konusu taşınmazın keşif sırasında çekilen fotoğraflarının incelenmesinde, üzerinde yaşlı çam ağaçlarının bulunduğu,
taşınmazın üzerinde belirgin bir imar ve ihya çalışmasının yapılmadığı ve doğal hali ile bulunduğu, genel görünüm itibarıyla çam ağaçları bulunan zilyetlikle kazanılamayacak yer görünümünde olduğu anlaşılmaktadır. Yine, dosya içinde bulunan 15/10/2014 havale tarihli ziraat bilirkişisi ... ... tarafından tanzim edilen raporda; taşınmazın zemininde herhangi bir toprak işlemesinin bulunmadığı, içerisinde 60-80 yaşlarında 6 adet dağınık halde kızılçam ağacı bulunduğu, kızılçam ağaçlarının yaşlarından dolayı gölge yaptıkları, güneş ışığından bitkilerin faydalanmasını engellediği, aynı zamanda kızılçam ağaçlarından zemine dökülen ve yörede halk arasında ""bürçük"" denilen artıklar bitkilerin büyümesini engellediğinden, ekonomik verim alınmasının mümkün olmadığı yönündeki beyanları da birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu taşınmazın zilyetlikle kazanılacak yerlerden olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu tür yerlerde, 3402 sayılı Kanunun 17. maddesi anlamında imar ve ihyanın tamamlandığından ve zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiğinden sözedilemez. Davacı adına tescile karar verilen ve temyize konu taşınmazın, tespit tarihine kadar 20 yıl süreyle ekonomik amacına uygun olarak nizasız fasılasız malik sıfatıyla kullanılmadığı, taşınmazın miktarının 360 m2 olduğu ve içerisindeki çam ağaçlarının taşınmazın büyük bölümü içinde dağınık halde bulunduğu hiçbir şekilde özel mülkiyete konu olamayacak taşınmaz hakkında imar ve ihya ile zilyetlikle kazanılamayacağı düşünülerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulü yönünde hüküm kurulması kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenden dolayı davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 16/03/2016 günü oy birliği ile karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi