3. Hukuk Dairesi 2016/373 E. , 2017/8078 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davalının maliki bulunduğu... İlçesi, Hasköy 757 parselde kain taşınmazdaki 1/2 hissesinin, 1/2 sini .... Noterliği 27.08.2003 tarihli 760 yevmiye sayılı “düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi” ile taşınmaz üzerinde bulunan bağımsız bölümleri, eklentileri ve ortak yerleri, fabrika, bina ve içindeki malzemeler ile birlikte davalı hissesinin 1/2 sini satın almış olduğunu, bu sözleşmeye dayanarak... Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı tapu iptal ve tescili davası ile taşınmazın sözleşmede anıldığı şekli ile adına tescilini istemiş olduğunu, davanın... Asliye Hukuk Mahkemesi 2003/303 Esas 2005/155 Karar sayılı kararı ile kabulüne karar verildiğini; davalının, yargılama esnasında davayı kabul etmiş olmakla birlikte karar verildikten 5 yıl sonra kötü niyetli olarak kararı temyiz etmiş olduğunu, davacının temyizi neticesinde kararın bozulmasına karar verildiğini, yeniden yapılan yargılamada bozma kararına uyularak İmar Kanunu"nun 18/son ve Kat Mülkiyeti Kanunu"nun emredici hükümleri gereğince davanın reddine karar verildiğini, kararın 18.10.2012 tarihinde kesinleştiğini; bozma kararının yerinde olmadığını ve taşınmazın bulunduğu yerin imar uygulamasına geçilen yerlerden olduğunu, müspet zararın tespiti ve uğradığı maddi zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 30.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı günden itibaren taşınmazın üç dairesinin davacı ile davacının boşandığı eşi Hasan ve çocukları Adem ve Mustafa tarafından mesken olarak kullanılmaya başlandığını, narenciye paketleme bölümünün ise 2003 yılından 2012 yılı sezon başına kadar Esma Kökçü veya .... tarafından kurulan şirket adına bizzat kiraya verilmek suretiyle kullanıldığını, davacı tarafın sözleşmeden itibaren evlerde oturmuş ve fabrikayı çalıştırmak suretiyle kazanç elde etmiş olduğunu, davacı tarafın satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı tarihteki bedeli
istemek yerine müspet zararının tazmini yönündeki taleplerinin gerçeği yansıtmadığını, fabrikanın halen davacının ve akrabalarının elinde olduğunu, davalı tarafça fabrika bölümü kapatılmış ise de, davacı tarafın gelerek fabrikanın kilitlerini kırıp yeniden işyerine girmiş olduğunu, bu konuda....a dilekçe ile şikayette bulunulduğunu, açılan davanın haksız olduğunu savunarak; reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; açılan davada davacının dava açma hakkının henüz doğmamış olması nedeniyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda, davacı dava konusu yerle ilgili tapu iptal tescil davası açmış davası red edilerek 18.10.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Artık ifa imkânsız hale geldiğinden davacı dava konusu yerle ilgili sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunabilir. Davacının dava dilekçesindeki talebi açıklattırılarak taraf delilleri toplanıp sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekirken; davacının henüz dava açma hakkı doğmadığından bahisle hukuki yarar yokluğundan davanın reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.