MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, dahili davalı TMSF aleyhine açılan davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde dahili davalı TMSF vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; dava dışı M. Kemal Günay adlı şahsın kullandığı taşıt kredisine kefaleti nedeniyle açılan takip dosyası kapsamında maaşından kesintiler yapıldığını, asıl kredi borçlusu hakkında takip açılmadığını ve haciz uygulanmadığını, yapılan kesintilerin ayrıca başka bir takibe konu edilen kendi kredi borcuna karşılık yapılmış olduğunu zannettiğini ancak sonradan kefalet borcu için yürütülen takip dosyası kapsamında kesintilerin yapılmış olduğunu öğrendiğini, bu konuda kendisine bir tebligat yapılmadığını ileri sürerek; maaşından 2001 yılından itibaren icra yolu ile yapılan kesintinin durdurulmasına, maaşından kesilen ve davalı bankaya ödemesi yapılan 38.647,93 TL"nin istirdadını talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece; davanın davalı ...Ş. yönünden reddine, diğer davalı TMSF yönünden kabulüne dair verilen karar; davacı ve davalı TMSF"nin temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 10/10/2018 tarihli ve 2016/3825 E. 2018/9215 K. sayılı kararıyla; davaya tüketici mahkemesinde bakılması gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Bozma ilamına uyan mahkemece; davalı ...Ş."nin sorumluluğunun bulunmadığı, davacının kefil olduğu borca ilişkin banka kayıtlarında takip hesabının kapatıldığı, ancak icra dosyasında haczin kaldırılmadığı gibi dosyanın da kapatılmadığı, davacının maaşından kesilen ve icra dosyasına yatırılan paranın TMSF vekilince çekilerek davacının TMSF nezdindeki kredi borcu dosyasına yatırıldığı gerekçesiyle; davalı ...Ş. aleyhine açılan davanın reddine, dahili davalı TMSF aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, dahili davalı TMSF vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, dahili davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 140 ıncı maddesi uyarınca, TMSF"ye devrolunan bankalar hakkında açılan davalar her türlü harçtan muaf tutulmuştur. Buna göre, mahkemece; dahili davalı TMSF "nin karar ve ilam harcından sorumlu tutulmuş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nın 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle dahili davalı TMSF’nin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (3) ve (4) nolu bendleri çıkartılarak yerlerine sırasıyla;
"3-Dahili davalı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, peşin alınan 573,91 TL karar ve ilam harcının istem halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından bozma öncesinde karar ve ilam harcı haricinde yapılan 1.355,14 TL ile bozma sonrasında yapılan 188,50 TL olmak üzere toplam 1.543,64 TL yargılama giderinin davalı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonundan tahsili ile davacıya ödenmesine,"
Bendlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.