Esas No: 2005/4742
Karar No: 2005/2521
Karar Tarihi: 01.04.2005
Kayıt Ve Belgelerin Kapsamını Belirleme - Kazandırıcı Zamanaşımı Zilyetliği - Kesin Hüküm - Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2005/4742 Esas 2005/2521 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2005/4742 E., 2005/2521 K.
16. Hukuk Dairesi 2005/4742 E., 2005/2521 K.
- KAYIT VE BELGELERİN KAPSAMINI BELİRLEME
- KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ
- KESİN HÜKÜM
- 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 237 ]
- 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 13 ]
- 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 14 ]
- 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 20 ]
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 178 ada 2 parsel sayılı 15522 metrekare yüzölçümün-deki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit edilmiştir. Davacı İsmail, yasal süresi içinde tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece taraflar arasında kesin hüküm bulunduğundan ve davacı yararına zilyetlikle mülk edinme şartları
gerçekleşmediğinden bahisle davacının davasının reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli olmadığı gibi değerlendirme de dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı, 17.09.2003 tarihli dava dilekçesiyle Asliye Hukuk Mahkemesine müracaat ederek 178 ada 2 numaralı parselin kadastro ile oluşan tapu kaydının iptalini ve adına tapuya tescilini talep ve dava etmiştir. Davacı, dilekçesinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayandığı gibi 10.05.1952 tarih 1617 numaralı tapu kaydına da dayanmıştır. Mahkemece davacının dayanağını oluşturan tapu kaydı ihdasından itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilip mahalline uygulanmamış ve uygulamada komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmamıştır. Mahkemenin davacının sadece zilyetliğe dayandığı yolundaki kabulü dava dilekçesinin içeriği nazara alındığında gerçeğe uygun bulunmamaktadır. Taraflar arasında kesin hüküm bulunduğu hususuna gelince; Mahkemece Gaziantep Dördüncü Asliye Hukuk Mahkemesinin 996/366 esas 1998/851 karar sayılı ilamında tarafların dava mevzunun ve davanın hukuki sebebinin aynı olduğu, bu nedenle önceki dava sonunda oluşan hükmün bu dava yönünden kesin hüküm oluşturduğu kabul edilmek sureti ile hüküm kurulmuş ise de; bu kabul şekli de dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Önceki dava ile bu davanın tarafları ve mevzuu aynı olmakla beraber hukuki sebep farklılık arz etmektedir. Zira davacı, Gaziantep Dördüncü Asliye Hukuk Mahkemesinde-ki davada zilyetliğe dayandığı halde incelemeye konu dosyada zilyetliğe ve tapu kaydına dayanmıştır. Mahkemenin zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak davanın reddine karar vermesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki davacı bu davada zilyetliğin dışında tapu kaydına da dayanmıştır. Tapu kaydına dayanılmış olması nedeni ile önceki hükmün taraflar yönünden kesin hüküm oluşturduğu kabul edilemez. Hal böyle olunca, Mahkemece davacının dayanağını oluşturan tapu kaydı ihdasından itibaren tüm tedavülleri ve varsa haritası ile birlikte getirtilip dosyaya konulmalı, bundan sonra mahallinde yerel ve uzman bilirkişiler huzuru ile keşif icra edilmelidir. Taşınmazın başında icra edilecek keşif sırasında dayanılan tapu kaydı ihdasından itibaren okunup kayıtta yazılı hudutlar yerel bilirkişilere zeminde tek tek gös-tertilmeli, kayıtta yazılı olup bilirkişilerce gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkânı sağlanıp bu suretle kaydın kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, bilirkişi ve tanıkların kaydın hudutlan ve kapsamı hususundaki beyanlarının zemine uygunluğu komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmelidir. Beraberde götürülecek teknik bilirkişiye uygulanan kaydın kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkân verir kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 01.04.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.