3. Hukuk Dairesi 2021/4280 E. , 2021/8477 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen itirazın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi üzerine, ilk derece mahkemesince dosyanın inceleme yerinin belirlenmesine yönelik gönderme kararı verilmekle, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; tarım ürünleri ticareti yapmakta olduğunu, davalıların kendisinden tahsil ettikleri pamuk parasına ilişkin müstahsil makbuzunu imzalaması nedeniyle, davalılara ödenen pamuk parasını üreticiye mükerrer olarak ödemek zorunda kaldığı için davalıların sebepsiz zenginleştiğinden icra takibi başlattığını, davalıların yasal süre içerisinde itiraz ettiklerini, takibin durduğunu belirterek, ihtiyati hacze, davalıların itirazlarının iptalini, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı talep etmiştir.
Davalı ...; icra dairesinin ve mahkemenin yetkisiz olduğunu, ikametgahı olan Sarayköy icra dairesinin yetkili olduğu, ihtiyati hacze karar verilmesi için iik 257. deki şartların oluşması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ...; davacıdan alınan paraları diğer davalının aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince verilen ilk kararda; sebepsiz zenginleşmedeki genel yetki kuralı gereğince davalının ikametinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu, davalıların adreslerinin Sarayköy/Denizli olarak belirtildiği ve bu adreslere çıkartılan tebligatların usulüne uygun olarak tebliğ edildiği gerekçesiyle, dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili, ihtiyati haciz kararına karşı davalı ... vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu, bölge adliye mahkemesince verilen 2017/785 E. - 779 K. sayılı kararıyla, davacı vekilinin istinaf başvurusu incelenmeksizin, davalı tarafın istinaf başvurusunun usulüne uygun ihtiyati haciz kararı verilmemesi nedeniyle kabul edilerek ihtiyati hacze itirazının reddine ilişkin 06/02/2017 tarihli kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılamada; davalı ... vekilinin ihtiyati haciz kararına itirazının reddine ve davalıların ikametgahı mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine, Sarayköy Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğuna karar verilmiş, davacı vekili tarafından yetkisizlik kararına, davalı ... vekili tarafından ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin karar karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davalı ... Güneğrinin takibe itiraz etmediği ve bu davalı yönünden icra takibinin durmadığı, davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açıldığı, davalı ...’nin icra dairesinin yetkisine yönelik yetki itirazı dikkate alınarak genel yetkili davalının ikametgahının bulunduğu yer icra dairesinde icra takibinin yapılması gerektiği, takibin yapıldığı icra dairesi yetkili olmadığından bu davalı yönünden dava şartı gerçekleşmediği, ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin yetkili olmadığı anlaşıldığından ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiği gerekçesiyle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/09/2017 Tarih 2017/461 Esas 2017/392 Karar sayılı kararının HMK"nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, davalı ... aleyhine açılan davanın usulden reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairece verilen 14/11/2019 tarihli 2018/7244 E. 2019/9198 K. sayılı kararla; “
1-) Dosyadaki bilgi ve belgelere, istemin niteliğine, yapılan yargılamaya ve özellikle ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine verilen karara yönelik istinaf başvurusu sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesince verilen kararın ortadan kaldırılmış bulunmasına ve HMK"nın 362/1-f maddesi gereğince geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlarına karşı temyiz kanun yolunun kapalı tutulmuş olmasına göre, bu karara karşı HMK" nun 362/1-f Maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamayacağı görülmekle davacı vekilinin ihtiyati hacze ilişkin temyiz başvurusunun HMK"nın 346/1. maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
2-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalı ... yönünden verilen hükme yönelik davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3-) İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK"nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Aynı Kanunun 10.maddesine göre ise; sözleşmeden doğan takiplerde, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkilidir. Bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Takip davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. Takibin konusu para borcu olduğunda ise, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 89. maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir.
Davanın dayanağı icra takibine konu para alacağı olup, talep edilen borç TBK 89. maddesi uyarınca götürülecek borçlardandır. Davada ise davacının ikametgahı Nazilli olduğu ve icra takibinin Nazilli’de başlatıldığı anlaşılmaktadır.
O halde; davacı alacaklının seçimlik hakkı gereği yerleşim yeri olan Nazilli İcra Dairelerinin de yetkili olduğu gözetilerek, icra takibinin yetkili icra dairesinde yapıldığının kabulü ile mahkemece icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz reddedilerek, uyuşmazlığın esastan incelenip, sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilerek, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına bozulmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bozma sonrasında Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/12/2020 tarihli 2020/53 E. - 582 K. sayılı kararı ile; HMK"nın 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince; bölge adliye mahkemesinin düzelterek veya yeniden esas hakkında verdiği karar Yargıtay"ca tamamen veya kısmen bozulduğu takdirde dosya kararı veren bölge adliye mahkemesine veya uygun görülen diğer bir bölge adliye mahkemesine gönderilir, hükmünün olduğu; dosyanın mevcut hali ile bölge adliye mahkemesinin yetki ve görevi dahilinde olacağı değerlendirildiğinden, bu hususun takdiri için Yargıtay"a gönderilmesine karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre; “Yargıtay ilgili dairesinin tamamen veya kısmen bozma kararı, başvurunun bölge adliye mahkemesi tarafından esastan reddi kararına ilişkin ise bölge adliye mahkemesi kararı kaldırılarak dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine veya uygun görülecek diğer bir ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderileceği, ikinci fıkrasına göre ise; “Bölge adliye mahkemesinin düzelterek veya yeniden esas hakkında verdiği karar Yargıtayca tamamen veya kısmen bozulduğu takdirde dosyanın, kararı veren bölge adliye mahkemesi veya uygun görülen diğer bir bölge adliye mahkemesine gönderileceği” hükmünü içermektedir.
Aynı Kanun"un 294 üncü maddesinde de; “Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür.” şeklinde belirleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; ilk derece mahkemesince, her iki davalı yönünden mahkemenin yetkisizliğine karar verildiği, davacı vekilinin istinaf başvurusunu kabul eden bölge adliye mahkemesince; davalı ... yönünden takibin yapıldığı icra dairesi yetkili olmadığından bu davalı yönünden dava şartı gerçekleşmediği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verildiği; temyiz edilmesi üzerine, Dairece verilen bozma kararında ise; icra takibinin yetkili icra dairesinde yapıldığının kabulü ile mahkemece icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz reddedilerek, uyuşmazlığın esastan incelenip, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiğine işaret edilmiştir.
Bu itibarle; 6100 sayılı HMK’nın 373 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre, bölge adliye mahkemesinin düzelterek veya yeniden verdiği kararın, esas hakkında olması durumunda, bozulmasının ardından bölge adliye mahkemesine gönderileceği, işbu davada ise; hem ilk derece mahkemesince hem de bölge adliye mahkemesince usule ilişkin karar verildiği görülmekle, bozma kararı uyarınca uyuşmazlığın, ilk derece mahkemesince esastan incelenerek sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dava konusu uyuşmazlığa ilişkin görevli merciin ilk derece mahkemesi olduğu anlaşıldığından, dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 15/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.