Davacı, davalı işveren nezdinde 15.11.1985-31.12.2002 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, 15.11.1984-31.12.2002 tarihleri arasında davalı işveren yanında dozer operatörü olarak çalışmış olduğu sürelerdeki eksik gösterilen çalışma günlerinin tespitini istemiştir.
Mahkemece, davacının 01.04.2002-31.10.2002 tarihleri arasındaki eksik gösterilen 154 günün tespitine, 15.11.1985-31.12.1997 tarihleri arasındaki dönemin hak düşürücü süreden, diğer dönemlerin ise ispatlanamadığından reddine karar vermiştir.
506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesi uyarınca, işveren tarafından çalışmaları bildirilmeyen veya çalışmaların Kurumca tespit edilmeyen sigortaların, hizmetin geçtiği yılın sonunda başlayarak beş yıllık süre içerisinde dava açmaları gerektiği öngörülmüştür. Mevsimlik çalışmalarda yasada belirtilen beş yıllık hak düşürücü süre mevsimlik çalışmaların en son bittiği yıl sonu esas alınarak saptanır. Öte yandan 506 sayılı Yasa’nın 82. maddesinde de sigortalıların çalıştırıldığı işyerinin devri veya intikali halinde eski işverenin prim borçlarından yeni işvereninde müteselsilen sorumlu olacağı belirtilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının 1985-1994 tarihleri arasındaki çalışmalarının giriş ve çıkışlar ile eksiksiz olarak bildirildiği hizmet cetvelinde 20.01.1994-02.01.1997 tarihleri arasında çalışmanın mevcut olmadığı, 1997-2001 tarihler arasındaki çalışmalarının da giriş ve çıkışlar ile bildiriminin tam olarak yapıldığı, 2002 yılındaki eksik günlerin ise ibraz edilen sağlık belgeleri de dikkate alınarak doğru olarak tamamlandığı 1985-1994 tarihleri arasındaki istem yönünden kurulan hükmün sonucu itibariyle doğru olduğu, bu durumda sorunun kuruma hiç bildirim yapılmayan 20.01.1994-02.01.1997 tarihleri arasındaki dönem üzerinde bulunduğu, Mahkemece bu dönem üzerinde yeterli araştırma yapılmaksızın bu döneme ilişkin istemin hak düşürücü süreden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtildiği üzere mevsimlik çalışmalarda hak düşürücü sürenin son çalışmanın sona erdiği tarihten itibaren geçerli olacağı ve davacının önce davalı şirketin de ortağı olan S.B.yanında geçen çalışmaların daha sonra şirketleşme nedeniyle davalı işveren yanından bildirilmeye başlandığı dolayısıyla olayda 506 sayılı Yasa’nın 82. maddesi anlamında işyerinin devrinin söz konusu olacağı da dikkate alınarak, her ne kadar dosyadaki belgelerden 1985-1994 ve 1997-2002 yılları arasındaki çalışmaların mevsimlik olduğu kanaati hasıl olmakta ise de hizmet cetvelindeki bu dönemlere ilişkin işyeri numaraları üzerinden kurumdan bilgi alınarak, 1994-1997 dönem yönünden ise işin vasfı makine ile ağaçlandırma ve orman içi faaliyet olduğu nazara alınıp Orman Bakanlığı’ndan 1994-1997 tarihleri arasında davalı şirket ortağı S.B.tarafından alınmış ihale olup olmadığı sorularak, gelecek cevaba göre bu dönem yönünden tanık beyanlarına başvurularak sonuca gidilmesi gerektiği ortadadır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek 1994-1997 tarihleri arasındaki çalışma ile ilgili istemin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine, 03.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.