Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/6008
Karar No: 2008/3343
Karar Tarihi: 03.03.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/6008 Esas 2008/3343 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/6008 E.  ,  2008/3343 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Çanakkale İş Mahkemesi
    TARİHİ : 01/12/2006
    NUMARASI : 2003/665-2006/456

    Davacı,  davalı işveren nezdinde 15.11.1985-31.12.2002 tarihleri arası çalıştığının tespitine   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere  göre davalıların tüm, davacının ise  aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı, 15.11.1984-31.12.2002 tarihleri arasında davalı işveren yanında dozer operatörü olarak çalışmış olduğu sürelerdeki eksik gösterilen çalışma günlerinin tespitini istemiştir.
    Mahkemece, davacının 01.04.2002-31.10.2002 tarihleri arasındaki eksik gösterilen 154 günün tespitine, 15.11.1985-31.12.1997 tarihleri arasındaki dönemin hak düşürücü süreden, diğer dönemlerin ise ispatlanamadığından reddine karar vermiştir.
    506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesi uyarınca, işveren tarafından çalışmaları bildirilmeyen veya çalışmaların Kurumca tespit edilmeyen sigortaların, hizmetin geçtiği yılın sonunda başlayarak beş yıllık süre içerisinde dava açmaları gerektiği öngörülmüştür. Mevsimlik çalışmalarda yasada belirtilen beş yıllık hak düşürücü süre mevsimlik çalışmaların en son bittiği yıl sonu esas alınarak saptanır. Öte yandan 506 sayılı Yasa’nın 82. maddesinde de sigortalıların çalıştırıldığı işyerinin devri veya intikali halinde eski işverenin prim borçlarından yeni işvereninde müteselsilen sorumlu olacağı belirtilmiştir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının 1985-1994 tarihleri arasındaki çalışmalarının giriş ve çıkışlar ile eksiksiz olarak bildirildiği hizmet cetvelinde 20.01.1994-02.01.1997 tarihleri arasında çalışmanın mevcut olmadığı, 1997-2001 tarihler arasındaki çalışmalarının da giriş ve çıkışlar ile bildiriminin tam olarak yapıldığı, 2002 yılındaki eksik günlerin ise ibraz edilen sağlık belgeleri de dikkate alınarak doğru olarak tamamlandığı 1985-1994 tarihleri arasındaki istem yönünden kurulan hükmün sonucu itibariyle doğru olduğu, bu durumda sorunun kuruma hiç bildirim yapılmayan 20.01.1994-02.01.1997 tarihleri arasındaki dönem üzerinde bulunduğu, Mahkemece bu dönem üzerinde yeterli araştırma yapılmaksızın bu döneme ilişkin istemin hak düşürücü süreden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Yukarıda belirtildiği üzere mevsimlik çalışmalarda hak düşürücü sürenin son çalışmanın sona erdiği tarihten itibaren geçerli olacağı ve davacının önce davalı şirketin de ortağı olan S.B.yanında geçen çalışmaların daha sonra şirketleşme nedeniyle davalı işveren yanından bildirilmeye başlandığı dolayısıyla olayda 506 sayılı Yasa’nın 82. maddesi anlamında işyerinin devrinin söz konusu olacağı da dikkate alınarak, her ne kadar dosyadaki belgelerden 1985-1994 ve 1997-2002 yılları arasındaki çalışmaların mevsimlik olduğu kanaati hasıl olmakta ise de hizmet cetvelindeki bu dönemlere ilişkin işyeri numaraları üzerinden kurumdan bilgi alınarak, 1994-1997 dönem yönünden ise işin vasfı makine ile ağaçlandırma ve orman içi faaliyet olduğu nazara alınıp Orman Bakanlığı’ndan 1994-1997 tarihleri arasında davalı şirket ortağı S.B.tarafından alınmış ihale olup olmadığı sorularak, gelecek cevaba göre bu dönem yönünden tanık beyanlarına başvurularak sonuca gidilmesi gerektiği ortadadır.
    Mahkemece  bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek 1994-1997 tarihleri arasındaki çalışma ile ilgili istemin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönü amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine, 03.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi