Davacı, davalı işveren nezdinde 1.12.1989-15.11.1991 tarihleri arası çalıştığının tesbitine  karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün  davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.                                                                    
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1.12.1989-15.11.1991 tarihleri arasında geçen ve SSK."ya kayıt ve tescil edilmeyen part-time çalışmalarının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda da davacının davalıya ait işlerinde 20.12.1989-23.10.1991 tarihleri arasında part-time usulü çalıştığının tesbitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesine göre yönetmelikle tesbit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar çalıştıklarını hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilecekleri öngörülmüştür.
Davacının hizmet cetvelinin tetkikinden ... sigorta nolu PTT Genel Müdürlüğü"ne ait işyerinden 1.8.1990-6.2.1991 tarihleri arasında 81 gün, davalı idareye ait ... sigorta  nolu işyerinden 15.5.1991-15.11.1991 tarihleri arasında 180 gün, PTT Genel Müdürlüğü"ne  ait işyerinden 15.11.1991-7.12.1991 tarihleri arasında 22 gün, çalışmalarının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda davacının davalıya ait işyerinden 15.5.1991-15.11.1991 tarihleri arasındaki çalışmalarının 180 gün olarak tam bildirilmesinden sonra davacının davadışı işveren PTT Genel Müdürlüğü"ne ait başka bir işyerinde 15.11.1991-7.12.1991 tarihleri arasında çalışması nedeniyle talep konusu 1.2.1989-14.11.1991 tarihleri arasındaki çalışmalar yönünden dava tarihi olan 18.5.2005 tarihine göre maddede öngörülen hak düşürücü sürenin somut olayda gerçekleştiği açıktır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı Orman Genel Md.lüğü"ne iadesine, 3.3.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.