Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8171
Karar No: 2016/3437

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/8171 Esas 2016/3437 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/8171 E.  ,  2016/3437 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ... ve davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, ... mahallesi, 533 ada 10 parsel sayılı 764,00 m² yüzölçümlü taşınmaz, çay bahçesi niteliği ile davalı ... adına tesbit edilmiştir.
Davacı ... ..., 03.03.2008 havale tarihli dilekçesiyle, Kaban mahallesinde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesine göre yapılan kadastro çalışmaları sırasında, 502 ada 1 sayılı orman parselinin kuzey kısmı ile 503 ada 1 sayılı orman parselinin kuzey ve doğu kısımlarının orman sınırları dışında bırakılmasına rağmen, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman olarak gözüktüğünü iddia ederek; dava konusu yerlerin tesbitinin iptali ve taşınmazların orman olarak sınırlandırılması talebi ile dava açmıştır.
Mahkemece, 31.12.2010 tarihli celsede, davacının tek dilekçe ile 90 ayrı parsele dava açtığı hususu değerlendirilerek tefrik kararı verilmiş, dava konusu 533 ada 10 sayılı parsel mahkemenin eldeki ..Esas sayılı dosyasına kaydı yapılmıştır.
Yargılamanın devamı sırasında müdahil davacı ... vekil"nin mahkemeye sunduğu 16/05/2011 tarihli dava dilekçesinde özetle; dava konusu 533 ada 10 parsel sayılı taşınmazın hatalı bir şekilde isim benzerliği sebebiyle ... oğlu ... ... adına tespit edileceği yerde davalı ... adına tespit edildiğini, ayrıca ...nce açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenlerle, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile müvekkilinin murisi olan ... oğlu ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmişlerdir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı ... ... açtığı davanın reddine, müdahil davacı ..."ün davasının kabulü ile; ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde kain 533 ada 10 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline ve bu taşınmazın; davacı ... mirasçıları adına hisseleri oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... ... ve ... vekillerince esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kısmî ilân süresi içinde açılan kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman kadastrosu yapılmış, davacı ... ... tarafından kısmî ilân süresi içinde dava konusu taşınmazla birlikte birden çok parsele dava açılmıştır. Orman kadastrosundan sonra yapılan arazi kadastrosu sırasında davaya konu yer hakkında 533 ada 10 sayılı parsel numarası verilmiş ve kadastro mahkemesinde orman kadastrosuna itiraz davasına konu olduğundan sözedilmiş olmasına karşın, malik hanesi açık bırakılmayarak davalı adına tespit yapılmıştır. Mevcut dava nedeniyle tutanakların malik haneleri açık bırakılması gerekirken dava konusu taşınmazın yanılgı sonucu davalı adına tespit edilmiş olması bu taşınmazın tesbitten önce davalı olduğu gerçeğini değiştirmez.
Ayrıca; mahkemece, dava konusu taşınmazın memleket haritası ve hava fotoğraflarına göre orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçe gösterilerek davacı ... ... davasının reddi ile dava konusu taşınmazın tespit gibi müdahil davacı ... mirasçıları adına hisseleri oranında tesciline karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma taşınmazın müdahil davacı adına tespiti için yeterli değildir.
Şöyle ki; mahkeme yapılan keşifte ziraatçi bilirkişi ve mahalli bilirkişi bulundurulmadığı gibi, müdahil davacının müdehale dilekçesinde taşınmazın ortak muristen kaldığını beyanla, taşınmazın ortak muris ... mirasçıları adına tescilini talep ettiği anlaşıldığı halde, mahkemece müdahil davacı ve müşterekleri yararına zilyetlikle kazanma koşulları araştırılmadan müdahil davacı ... mirasçıları adına hisseleri oranında tesciline karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Ayrıca, keşfe götürülen ormancı bilirkişi raporunda, taşınmaz üzerinde 30-40 yaşlarında genç kayın, gürgen kestane gibi orman ağaçlarının bulunduğu ve tarıma konu edilmediği yazılmış olmasına karşın aldırılan ek rapor bu hususu açıklayıcı nitelikte görülmemiştir.
O halde; mahkemece, en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tarihinden geriye doğru 20 yıl öncesine ait memleket haritası ve hava fotoğrafları bulunduğu yerlerden getirtilerek, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir fen ve bir ziraat mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01/06/1988 gün ve 31/13 E.K.; 14/03/1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13/06/1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03/03/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; taşınmazın üzerindeki bitki örtüsü, cinsi, yaşı, sayısı, dağılımı, kapalılık oranı ve kullanım durumu detaylı olarak belirlenmeli, 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi uyarınca orman içi açıklık olup olmadıkları değerlendirilmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; taşınmazın konumunu gösteren eski ve yeni tarihli (tespit tarihinden 20 yıl öncesine ait) orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritaları ile hava fotoğraflarının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterecekleri ve hava fotoğrafının stereoskopik incelemesi yapılarak taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün ve bitki örtüsünü oluşturan unsurların sayı olarak tarif edildiği, ağaçların cinsi, yaşı, kapalılık oranı, hakim ağaç türü ve varsa kullanım durumunun detaylı olarak belirtildiği, ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte krokili rapor düzenlettirilmelidir.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez çekişmeli taşınmazın tutanaklarının malik hanesi açık olarak düzenlendiği kabul edildiğinden belirlenecek gerçek hak sahibi yönünden zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar hak sahibi gerçek kişi yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davalı yanında, murisler yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi nazara alınarak sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Kabule göre de, asli müdahil davacının dava konusu taşınmazın ortak murislerinden kaldığı ve müşterekleri ile aralarında bir miras paylaşımı yapmadıkları yönündeki beyanı ile, keşifte dinlenen tespit bilirkişiler ve duruşmada beyanı alınan dahili davalının da dava konusu taşınmazın ortak murise ait olduğu yönündeki beyanları dikkate alınmadan, mahkemece asli müdahilin davasının kabulü halinde dahi taşınmazın ortak muris ... adına tesciline karar verilmesi gerekirken, asli müdahil ... mirasçıları adına hisseleri oranında tescile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ... ... ve davalı ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/03/2016 günü oy birliği ile karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi