Davacı, 14. basamaktan aylık bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı,14.basamaktan emekli olması gerektiğinin tespiti ile basamak farkından kaynaklanan alacağının yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile varılmıştır.
Somut olayda, davacının önceden mevcut olan 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalılığı dikkate alınarak, 14.04.1992 tarihinde, giriş bildirgesindeki kayıtlar esas alınarak 01.07.1984 tarihi itibariyle 11. basamak üzerinden intibak suretiyle zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, ancak tahsis talep tarihi olan 30.11.2005 tarihinde davalı Kurumca yapılan incelemede davacının vergi kaydının başladığı tarih olan 01.01.1984 tarihi itibariyle Bağ-kur’a tescilinin yapılması gerektiğinin saptanması üzerine, anılan tescil tarihinin 01.01.1984 tarihine çekildiği, böylece ilk tescil tarihindeki basamak 11 iken tahsis talep tarihindeki tescil basamağının 6’ya düşürüldüğü ve basamak seyri değişmiş olduğundan 01.12.2005 tarihi itibariyle 13.basamaktan emekli edildiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanaklarından olan 1479 sayılı Yasa’nın 51 inci maddesinin birinci fıkrasında; “Sigortalı, bu Kanun’a göre sigortalılığın başladığı tarihte 50 inci maddede belirtilen aylık gelir basamaklarının ilk on iki basamağından dilediğini seçer en geç üç ay içinde Kuruma vereceği giriş bildirgesi üzerinde veya dilekçesinde yazılı olarak bildirir.” Aynı maddenin 3.fıkrasında ise, diğer sosyal güvenlik kanunlarına tabi bir işte çalıştıktan sonra bu Kanun kapsamına girenlerin basamaklarının, diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında geçirilen süre dikkate alınarak intibak ettirilmek suretiyle belirleneceği hükmü öngörülmüştür.
Davacının ilk defa Bağ-Kur’a tescil edildiği sırada SSK’ndaki geçmiş hizmeti dikkate alınarak 11. basamaktan Bağ-Kur sigortalılığının başlatıldığı ve buna bağlı olarak basamaklarının yükseltildiği, yaklaşık 12 sene sonra ilk basamak tespitinde maddi hata yapıldığı gerekçesiyle tüm işlemlerin geçmişe yönelik olarak iptal edildiği ve davacının basamak seyrinin değiştirildiği, buna bağlı olarak 13.basamaktan emekli edildiği görülmektedir. Davalı Kurumun, davacının ilk defa tescilini gerçekleştirirken düştüğü hatasını düzeltirken, kendi kusuruna dayanarak davacı aleyhine işlem tesis etmesi hukukun genel ilkelerinden olan iyi niyet kuralı ile bağdaşmaz.
30.11.2005 tarihli tahsis talebi dosya kontrol ön bilgi formunda davacının tescil tarihi 01.01.1984 olarak alındığında tahsise esas basamağının 14 olduğunun belirtildiği; yine sigortalı bilgilerini de içeren tarihsiz prim ekstresinde davacının tescil tarihi 01.07.1984 olarak alındığında 01.07.1984 tarihinde 11., 01.06.1997 tarihinde 12.basamaktan prim ödediği ve daha sonra 25.2.1999 tarihinde de basamak yükseltme talebinin bulunduğu, ancak bu talep doğrultusunda basamak yükseltme işleminin ne olduğunun anlaşılamadığı, davacının prim ödemelerinin yoğun olduğu ve nihayet 30.11.2005 tarihli prim ekstresinde ise ilk tescil tarihi 01.01.1984 olarak esas alındığında davacının 2.018.00- YTL fazla prim ödemesinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılacak iş, davacının ilk tescil basamağı 11 olarak esas alınarak; 25.2.1999 tarihindeki basamak yükseltme talebinin sonucu 1999 yılından itibaren 13.basamaktan prim ödeyip ödemediği hiçbir kuşku ve duraksamaya yer kalmayacak şekilde araştırılıp, ödediği toplam prim tutarının, tahsise esas basamak 14 olarak esas alındığında ödemesi gereken prim tutarına karşılık gelip gelmediğini araştırmak ve oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki olgular doğrultusunda inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 06.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.