11. Hukuk Dairesi 2015/9476 E. , 2016/6367 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/02/2014 gün ve 2010/388-2014/96 sayılı kararı bozan Daire’nin 22/04/2015 gün ve 2014/8413-2015/5663 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 24/01/2007 tarihli hizmet sözleşmesi ile 03/08/2007 tarihli distribütörlük sözleşmesi imzalanmasına rağmen davalının distribütörlük sözleşmesine aykırı davranarak sözleşmeyi haksız biçimde fesih ettiğini, davacının bu nedenle müspet ve menfi zarara uğradığını ileri sürerek, şimdilik 10.000 TL"nin haksız fesih tarihi olan 21/12/2009 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline istemiş, ıslah dilekçesi ile istemini 84.766,06 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce bozulmuştur.
Bu kez davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Ancak dava, taraflar arasında imzalanan distribütörlük sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 03.08.2007 tarihli ve 3 yıl süreli olduğu, davalı tarafından 21.12.2009 tarihinde ve haksız şekilde feshedildiği, mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda da zarar hesabının 21.12.2009 fesih tarihi ile sözleşme süresinin son bulduğu 03.08.2010 tarihi arasındaki dönem için yapıldığı anlaşılmaktadır.
Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre, davalının sözleşmeyi haksız feshi üzerine, öncelikle davacının sözleşmenin feshinden sonra aynı veya emsal nitelikte bir işi ikame etmesi için gereken makul süre tespit edilip, bu süreye karşılık gelen zarar miktarına hükmedilmelidir. Somut uyuşmazlıkta ise taraflar arasındaki sözleşmenin 15.4. maddesinde, “tüm hesapların usulüne uygun olarak kapatılması şartı ile taraflardan biri 3 ay öncesinden yazılı ihbarda bulunarak işbu sözleşmeyi tek taraflı olarak sona erdirme imkanına sahiptir” hükmü düzenlenerek, taraflarca sözleşmenin başlangıcında böyle bir makul süre öngörüldüğüne göre, sözleşmenin haksız feshinde dahi yeni bir sözleşme yapılabilmesi için gereken makul sürenin de bu süre ile sınırlı olduğunun kabulü gerekir.
Bu durum karşısında, mahkemece davalının sözleşmeyi haksız şekilde feshettiği 21.12.2009 tarihinden itibaren 3 ay süreyle sınırlı şekilde zarar hesabı yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle de hükmün bozulması gerektiğinden, davalı vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 22.04.2015 tarih ve 2014/8413 E.-2015/5663 K. sayılı kararına, (3.) bent olarak yukarıda açıklanan bozma nedeninin de eklenmesine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile kararın bu bentte açıklanan nedenle de davalı yararına BOZULMASINA, bozma kararının Dairemizin 22.04.2015 tarih ve 2014/8413 E.-2015/5663 K. sayılı kararına (3.) bent olarak yukarıda EKLENMESİNE, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 09/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.