
Esas No: 2015/10885
Karar No: 2016/2878
Karar Tarihi: 24.02.2016
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/10885 Esas 2016/2878 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : 4.705,79 TL maddi ve 7.500 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesi
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağı olan ... Ağır Ceza Mahkemesinin 19.02.2013 tarihli ve 2012/115 esas, 2013/33 karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 28.03.2013 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 23.01.2014 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış, gerekçeli karar başlığında, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası olan dava türünün 466 sayılı Kanun gereğince tazminat davası olarak, 23.01.2014 olan dava tarihinin 27.01.2014 olarak yazılmış olması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacının 27.03.2008 tarihinde gözaltına alındığı ve 29.03.2008 tarihinde tutuklandığı, 27.03.2008 olan gözaltına alınma tarihinden itibaren yasal faiz talep edilmesi nedeniyle talebe uygun olarak 27.03.2008 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verildiği halde, hükmün 1 ve 2. bentlerinde “..tutuklanma tarihi olan 27/03/2008..” ibaresine yer verilerek faizin başlangıç tarihinde çelişkiye sebebiyet verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 1 ve 2. bentlerindeki “tutuklanma” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “gözaltına alınma” ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.