20. Hukuk Dairesi 2015/7189 E. , 2016/3515 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ..., 25.09.2009 tarihli dilekçesiyle; ... köyünde bulunan 20122,47 m² yüzölçümündeki 1033 parsel sayılı zeytinlik niteliğindeki ... adına kayıtlı taşınmazın, esasen kendisine ait olduğunu belirterek adına hareket etmek üzere vekil olarak vekâlet verdiği Avukat ... ... ...’un vekâlet görevini kötüye kullanarak taşınmaz üzerindeki zilyetlik haklarını davalı oğlu ...’ya zilyetlik devir sözleşmesi ile devrettiğini, ancak, gerçekte böyle bir devrin olmadığını iddia ederek, 1033 parsel sayılı taşınmazın kendisinin kullanımında olduğunun tesbiti istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, çekişmeli parselin 2006 yılına kadar davacı ile davalı oğlu tarafından birlikte kullanıldığı, 2006 yılında davacının ... Noterliğinin 20.11.2006 tarih ve 23089 yevmiye sayılı vekâletnamesi ile vermiş olduğu yetkiye istinaden zilyetliğin davacı vekili tarafından davalıya devredildiği ve bu tarihten itibaren de davalının fiilî hâkimiyetinde bulunduğunu, zilyetliğin devri sözleşmesini davacı adına imzalayan vekilin, vekâlet görevini kötüye kullandığına ilişkin olarak da davacının mahkemeye herhangi bir delil sunmadığı gerekçesi ile davacının davasının reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından hükmün temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 06/01/2014 tarih ve .../... E. - .../... K. sayılı kararıyla onanmasına karar verilmiştir.
“Davacı ... vekilinin karar düzeltme isteği üzerine, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20/10/2014 tarih ve .../... - .../... sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “vekil Avukat ... ...’un tapulu parsellere ilişkin temliklerin vekâlet görevini kötüye kullanılması suretiyle yapıldığı, bu nedenle satış işlemlerinin iptal edildiği, eldeki dava dosyasında ise; ... adına kayıtlı 1033 sayılı parselin zilyetliğinin harici satış suretiyle devrini içeren 29.12.2006 tarihli zilyetliğin devri sözleşmesinin iptali ve taşınmaz zilyetliğinin ve kullanımının halen davacı ..."da olduğunun tespiti istemiyle açılmış olduğuna, davacı ..."nın Türkiye Cumhuriyeti dahilinde bulunan taşınmazlarının gerçek ve tüzel üçüncü kişilere satışı, tapuda devri, bedellerinin tahsili ile vergi, imar, belediye, kamulaştırma vs. işlemlerinin yapılması ve takibi hususunda Avukat ... ... ..."a ... Noterliğinin 20.11.2006 tarih ve 23089 yevmiye sayılı vekâletnamesi ile verdiği yetkinin, 2/B uygulaması nedeniyle ... adına kayıtlı bulunan 1033 parsel numaralı taşınmazın zilyetliğinin devrini açıkça içermediğinin kabulü gerekir. Davacı ... vekilinin temyizleri kabul edilerek hükmün bu nedenlerle bozulması gerekirken, Dairece onanması maddi hata ve hukukî yanılgıdan kaynaklanmakta olup, maddi hata usulî kazanılmış hakların istisnasını teşkil edeceğinden karşı tarafa bir hak bahşetmez. Bu nedenle; davacı ... vekilinin zilyetliğin devri sözleşmesinin iptali ile 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması nedeniyle ... adına
kayıtlı olan taşınmazda kullanım durumunun tesbitine ilişkin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairenin onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
Mahkemece; bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve davalı ... ve davacıya vekâleten ... ... ... arasında yapılan 29.12.2006 tarihli zilyetlik devir sözleşmesinin iptali ile davaya konu ... köyü, 1033 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine “taşınmazın ... oğlu ... zilyetliğindedir” şerhi işlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, zilyetliğin devri sözleşmesinin iptali ile 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması nedeniyle ... adına kayıtlı olan taşınmazda kullanım durumunun tesbiti istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu; daha sonra 1744 sayılı Kanuna göre 1977 yılında yapılıp, 08.06.1977 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ile 1990 yılında yapılıp, 16.02.1992 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 28/03/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.