Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4720
Karar No: 2016/6437
Karar Tarihi: 10.06.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/4720 Esas 2016/6437 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, davalı şirketle yatırım ilişkisine girdiğini ve para verdiğini, ancak sözleşme gereği geri ödeme yapılmadığını iddia ederek, davalı şirketin hileli davranışları yüzünden yanıltıldığını ve ortaklık ilişkisi kurulmadığını belirtip, davalıdan 46.000,45 TL alacağını talep etti. Davalılar ise, ortaklık ilişkisi kurulduğunu kabul etmeyerek, davanın reddedilmesini istedi. Mahkeme, davacının iddialarını kabul etmeyerek, davanın kısmen kabulüne karar verdi. Ancak, kararı temyiz eden davacının itirazları doğrultusunda, davacının talebinin ispatlanamadığı gerekçesiyle reddedilen bedel isteğinin de davalı tarafın itirazsız kabul ettiği belgeler doğrultusunda karara bağlanması gerektiği belirtilerek, davacı lehine kararın bozulmasına karar verildi.
Kanun Maddeleri:
TTK - Türk Ticaret Kanunu
Bankalar Kanunu
SPK - Sermaye Piyasası Kanunu
11. Hukuk Dairesi         2016/4720 E.  ,  2016/6437 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/12/2015 tarih ve 2015/767-2015/770 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 10/06/2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalıların her istendiği an geri ödeneceği ve yatırılan paralar karşılığı yüksek faiz verileceği garantisiyle davalı şirket hisse senedi devir ve kabul sözleşmesi ibareli belge ile müvekkilinden para aldıklarını, istenmesine rağmen paranın ödenmediğini, davalıların eylemlerinin hukuki dayanağının bulunmadığını, TTK, Bankalar Kanunu ve SPK mevzuatını ihlal ettiklerini, durumun soruşturmalarla sabit olduğunu, davalı şirketle ortaklık ilişkisinin bulunmadığını ileri sürerek, geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğüne, 46.000,45 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, davacının müvekkili şirketin ortağı olduğunu, diğer müvekkiline de husumet düşmeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu olayda hisse bedelinin davalı şirkete değil şahsa ödenmesi ve davalı şirketin kasasına yapılan bir ödeme olmaması olgusu gözetildiğinde bu durumun davalıya ait mizan kaydında görülmemesinin doğal olduğu, davalı tarafından kullanılan hileli davranışlarla davacının yanılgıya düşürüldüğü yönünde herhangi bir delil elde edilemediği, müterafik kusur durumunun bulunmadığı, davacı tarafça davalıya ödünç para verildiğinin de kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacı ile taraflar arasında geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, bedel istemine yönelik yapılan talebin ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamıdışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisi kurulmadığının tesbiti, hukuka aykırı şekilde kurulan yatırım ilişkisinin hükümüzlüğü ve davalılar tarafından tahsil edilen paranın istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının "... Gıda San. ve Tic. A.Ş. Hisse Senedi Devir ve Kabul Sözleşmesi" başlıklı belgeye istinaden hisseyi dava dışı üçüncü kişiden devraldığı, bedelin davalı şirkete ait mizan kaydında görünmemesinin doğal olduğu, davalılar tarafından kullanılan hilelerle davacının yanılgıya düşürüldüğü yönünde herhangi bir delil elde edilemediği gerekçesiyle, taraflar arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, bedel istemine ilişkin talebin ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
    Ancak, Dairemizden geçen diğer emsal dosyalardan da anlaşılacağı üzere ... Grubu"na dahil baz şirketlerin fiili ve hukuki irtibat halinde oldukları, birlikte hareket ederek para toplama amacıyla yukarıda belirtilen belgeler gibi belgeler karşılığında para tahsil ettikleri, ortağın sermaye olarak verdiğini isteyemeyeceğine dair yasal düzenlemeyi kulllanarak para yatıran kişileri grup şirketlerden herhangi birinde veya birkaçında düşük nominal bedellerle şeklen ortak gibi gösterdikleri, tahsil ettikleri parayı ise muhasebe kayıtlarına yansıtmayarak para iade taleplerini reddettikleri böylelikle haksız fiilde bulundukları anlaşılmaktadır. Nitekim uyulan bozma ilamımızda da sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı, olayın haksız fiil olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş olup davalı şirketin unvanını taşıyan belgede hisse devraldığının belirtilmesi ve bu bedelin miktarı konusunda davalı tarafın bir itirazının da bulunmaması karşısında davalıların ödenen bedelden sorumlu olduğu kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen yazılı gerekçeyle geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, bedel istemine ilişkin talebin reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin bütün, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 Tl duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, temyiz harcı davalılardan peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 10/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi