Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/9123
Karar No: 2013/8145
Karar Tarihi: 06.05.2013

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2012/9123 Esas 2013/8145 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme, bir çiftin evlilik birliği devam ederken eşinin başka bir erkekle duygusal arkadaşlık yaşaması sonucu diğer eşin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu gerekçesiyle manevi tazminat davasını ele almıştır. Mahkeme, davayı kısmen kabul etmiş ve tarafların birbirinden maddi ve manevi tazminat talep etmeyeceklerine dair boşanma dosyasına sundukları protokolün engel olmadığı gerekçesiyle manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, davacının diğer müteselsil sorumlu davalı için açtığı boşanma davasında tazminat talebinde bulunmayacağına dair belirtiler nedeniyle tüm taleplerin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi üzerinden evlilik birliğinin temelden sarsıldığı kabul edilmiştir.
Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi, \"Eşlerden birinin diğerine veya çocuklarına hayatı insana yakışır biçimde sürdürmelerini zorlaştıracak derecede kötü davranması veya diğer eşin ahlak kurallarına aykırı bir hayat sürdürmesi halinde, diğer eş evliliği derhal feshedebilir.\" şeklindedir.
4. Hukuk Dairesi         2012/9123 E.  ,  2013/8145 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar ... vd. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 01/09/2009 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/03/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar ve davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar, evlilik birliği devam ederken eşi ve çocuğunun annesinin, başka bir erkekle duygusal arkadaşlık yaşamaya başladığını, bu durumun kendilerini toplum nezdinde küçük düşürdüğünü ve manen çok yıprattığını ileri sürerek, manevi zararlarının tazminini talep etmiştir.
    Davalılar, davacı ... ile davalı ... arasındaki anlaşmalı boşanma dosyasına sunulan protokole göre, tarafların maddi ve manevi tazminat taleplerinden vazgeçtiklerini, davalılar arasındaki telefon görüşmelerinin tek başına davalılar arasında ilişki yaşandığı anlamına gelmeyeceğini, kaldı ki davacı ve davalının boşanma davasının sonuçlanmasından sonra bir müddet birlikte yaşamaya devam ettiklerini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Yerel mahkemece, tarafların birbirlerinden maddi ve manevi tazminat talep etmeyeceklerine dair boşanma dosyasına sundukları protokolün, daha sonra açacakları davalar ile birbirlerinden tazminat istemelerine engel teşkil etmeyeceği, ayrıca davalı ... ile diğer davalı ... arasında gayri resmi ilişki yaşandığı kabul edilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı ... ile davalı ... arasında evlilik birliği devam ederken, davalı ... ile aynı hastanede birlikte çalıştığı iş arkadaşı olan diğer davalı ... arasında, normal iş arkadaşlığının ötesinde, duygusal yakınlaşmaya varan bir ilişkinin yaşandığı, bunun ortaya çıkması üzerine davacı ... tarafından, eşi olan davalı ... aleyhine boşanma davası açıldığı, şiddetli geçimsizlik nedeni ile açılan davada, tarafların boşanma ve feri sonuçlarına ilişkin anlaştıkları, ayrıca dosyaya sundukları 06/03/2009 tarihli boşanma protokolü ile birbirlerinden maddi ve manevi tazminat talep etmeyeceklerini beyan ettikleri, mahkemece TMK"nun 166/3. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kabul edilerek tarafların boşanmasına ve müşterek çocukları olan diğer davacı küçüğün velayetinin davacı babaya verilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Evlilik birliği devam ederken, gayri resmi ilişki kurmak suretiyle davacıların kişilik haklarına saldırı teşkil eden dava konusu eylemin, tek başına gerçekleştirilebilecek bir eylem olmayıp, en az iki kişinin birlikte hareketi ile meydana gelebilecek türden bir eylem olduğu, bu durumun herhangi bir haksız eyleme karışan birden fazla kişinin, eylemden zarar gören kişiye karşı farklı nedenlerle sorumlu olmalarına benzer bir durum olduğu, bu bakımdan davalıların, oluşan zarardan ayrı ayrı değil, davacılara karşı müteselsilen sorumlu kabul edilmeleri gerekmektedir. Ne var ki, davacı ..., kendisine karşı müteselsilen sorumlu olan davalı eşi hakkında açmış olduğu boşanma davasında, maddi ve manevi tazminat istemediği gibi ileride de bu istemli bir dava açmayacağını açıkça belirterek tazminat istemlerinden feragat etmiştir. Öte yandan, yapılan bu feragattan Borçlar Kanunu"nun 147/2. maddesi gereğince diğer müteselsil sorumlu davalı ..."in de yararlanması gerektiği kabul edilmelidir. Şu halde, davanın, boşanma dosyasına sunulan feragat beyanı nedeni ile tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın davalılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacıların tüm, davalıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/05/2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI

    İnsan Hakları Sözleşmesi 8. madde uygulamasına göre ve özellikle Çocuk Hakları Sözleşmesi ile sağlanan haklar açısından ele alındığında aile olan tarafların çocuğunu davaya konu olaylarda maneviyatının travmaya uğramaması düşünülemez. Nitekim ilk derece mahkemesi sorunun bu yönünü gözeterek 29/03/2012 tarihli hükmün 1-B bendinde küçük için bir miktar manevi tazminatı telafi amacıyla düzenlenmiştir. İş bu kısmın da onanması gerekirken bozma yönündeki uygulamaya karşıyım. Bu nedenle sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum. 06/05/2013






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi