Dava, davacının ödenmeyen birikmiş yaşlılık aylıkları ve bundan böyle tahakkuk edecek  yaşlılık aylığının davalı Kurumca kendisi veya aylıklarını çekmeye vekalet ile yetkili kıldığı eşi adına Türkiye İş Bankası Y.Şubesinde açılacak hesaba yatırılması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulü ile davalı Kurumca davacı adına Türkiye İş Bankası Y.Şubesinde açılacak hesaba davacının yaşlılık aylıklarının yatırılmasına karar verilmiştir.
Uyuşmazlık davalı Kurumca yaşlılık aylığının yatırıldığı PTT şubesinin değiştirilerek Türkiye İş Bankası Y. Şubesinde açılacak hesaba yatırılıp yatırılmayacağına ilişkindir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden,  davacıya davalı Kurum’ca 1.9.2004 tarihinden geçerli olmak üzere  yaşlılık aylığı bağlandığı, 19.1.2004 tarihinden itibaren yaşlılık aylıklarını PTT Ç.Şubesi P 0348 numarasından alabileceğinin belirtildiği, Kartal C.Savcılığının 22.5.2006 tarihli yazısında bir suçtan mahkumiyeti bulunan ancak yakalanamayan davacının yakalanabilmesi için Sosyal Güvenlik Kurumundan aylığını aldığı banka şubesinin bildirilmesinin istenildiği,  Kütahya C.Savcılığının 7.4.2006 tarihli yazısı  ile davacının  yakalanabilmesi için PTT hesaplarına arandığı şekilde şerh koydurulduğu ve vekaletname ile yaptığı işlemlerin iptal edildiğinin bildirildiği, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yazılan 24.04.2006 tarihli yazı ile davacının aylığını aldığı banka şubesinin sorulduğu, yakalanmamak için maaşını banka aracılığı ile almak isteyeceğinden yakalanana kadar  bankalardan maaş hesabı açtırmasının engellenmesinin istenilmesi için davalı Kurum’a yazılar yazıldığı davacı vekilinin şube değişikliği isteminin de bu yazılar gerekçe gösterilerek   davalı Kurumca 10.7.2006 tarihli yazı ile reddedildiği anlaşılmaktadır
5502 sayılı Kanunla kurulu Sosyal Güvenlik Kurumu bu Kanun ile Kuruma görev ve yetki veren diğer kanunların hükümlerini uygulamak üzere kurulmuş kamu tüzel kişiliğine haiz bir kuruluştur.
İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için açılacak davalar 2577 sayılı Yasa gereğince idari yargı yerinde çözümlenebilecektir.
Somut olayda davalı Kurumun bu tasarrufu kamusal nitelikte idari bir işlemdir.
Bu durumda davalı Kurumun idari tasarruf mahiyetinde olan işlemiyle oluşan  uyuşmazlık konusunun idari yargıda çözümlenmesi gerekir. Mahkemece  davaya bakmaya adli yargı yeri değil idari yargı yeri görevli olduğundan dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir
O halde kamu düzenine ilişkin olan bu husus resen nazara alınmalı ve hüküm bozulmalıdır
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına 13.3.2008 günüde oybirliğiyle karar verildi.