Davacı, 31.10.1990-5.9.1997 tarihleri arası SSK sigortalılığı çakışan bağ-Kur sigortalılığının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı, 31.10.1990-5.9.1997 tarihleri arasında, SSK sigortalılığı ile çakışan sürelerdeki Bağ-Kur sigortalılığının iptali ile SSK sigortalılık sürelerinin geçerli olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece istemin kabulüne karar vermiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının Bağ-Kur sigortalısı olarak tescilinin 26.12.1988 tarihi itibariyle yapıldığı ancak 1.12.1978-30.10.1990 tarihleri arasındaki kesintisiz SSK sigortalılığı dikkate alınarak Bağ-Kur sigortalılığına, SSK çakışmalarının bitiş tarihinden sonra 31.10.1990 tarihinden itibaren başlatıldığı, 31.10.1990-24.12.2003 tarihleri arasında 13 yıl 1 ay 23 gün Bağ-Kur sigortalılık süresinin bulunduğu, primlerin tamamının 2003 yılında ödendiği ve 12.8.2005 tarihli Bağ-Kur yazısına göre de 24.12.2003 tarihinden itibaren Bağ-Kur"dan emekli olduğu, vergi kaydının 26.12.1988 tarihinden, oda kaydının da 23.12.1988 tarihinde itibaren devam ettiği, Bağ-Kur sigortalılık süresi içinde 1.2.1991-30.12.1992, 10.2.1993-5.9.1997, 20.6.2000-1.9.2000 ve 10.4.2002-25.4.2002 tarihleri arasında SSK."na tabi çalışmalarının bulunduğu ancak bu çalışmaların Bağ-Kur"dan bağlanan emeklilik aylığı sırasında, Yasa"ya ve Yargıtay uygulamalarının uygun olarak dikkate alınmadığı, önceden başlayarak devam ede gelen ve asıl sigortalılık olan Bağ-Kur sigortalılığının esas alındığı görülmüştür.
Sosyal Güvenlik sisteminde çifte sigortalılık mümkün bulunmayıp önceden başlayarak devam eden sigortalılık geçerli olan sigortalılıktır. 506 sayılı Yasa"nın 3/k. bendinde "herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına çalışanların" SSK sigortalısı sayılmayacağı, 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinde ise, Bağ-Kur kapsamına görebilmek için kendi adına ve hesabına bağımsız çalışma yönünde, başka bir sosyal güvenlik Kurumu kapsamında da bulunmaması gerektiği belirtilmiştir. Maddelerdeki ifadelerden önceden başlayan sigortalılığa geçerlik tanındığı, sonradan başlayan sigortalılığın koşulları bulunmadığından geçerli olamayacağı açıktır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2001/21-627-659 ve 2005/21-389-430 sayılı kararlarında da önceden başlayan sigortalılığın asıl sigortalılık olduğu özellikle vurgulanmıştır.
Öte yandan, 1479 sayılı Yasa"nın 24. ve 25. maddelerinde Bağ-Kur sigortalılığının başlama ve bitmesine ilişkin koşullar düzenlemiş olup, K.Turizm İnşaat Yatırım İşletmeleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi kurucu ortağı olup, bu ortaklığının 23.12.1988 tarihinden itibaren devam ettiği Batman Ticaret ve Sanayi Odası"nın 4.9.2003 tarihli yazısı ile de açık olan davacının Yasa"nın 24/9. maddesi uyarınca Bağ-Kur sigortalısı olduğu, 1988 yılından beri vergi ve oda kayıtlarının da devam ettiği, bu haliyle Yasa"nın 25. maddesindeki
sona erme koşullarının hiç birinin davacı yönünden oluşmadığı da ortadadır. Kaldı ki, davacının talebinin de tam bir çelişki içinde olduğu, Bağ-Kur sigortalığı süresi içinde olan 1.2.1991-20.12.1992 ve 10.2.1993-5.9.1997 tarihleri arasındaki SSK çalışmalarının geçerli olduğunun tesbiti istenirken neden 20.6.2000-1.9.2000 ve 10.4.2002-25.4.2002 tarihleri arasındaki SSK sigortalılıklarının da geçerli olduğunun tesbitinin istenilmediği anlaşılamadığı gibi, Şirketin kuruluşundan beri faaliyet göstermediğini bu sebepten Bağ-Kur sigortalısı olmayacağını ileri süren davacının yalnız SSK çalışma dönemlerindeki Bağ-Kur sigortalılığının iptalini isteyip diğer dönemlerde neye dayanarak Bağ-Kur sigortalılığının geçerliliğinin kabulünü istediği de anlaşılamamış, 1990 yılından 2003 yılına kadar kesintisiz tüm primlerini ödeyerek 24.12.2003 tarihi itibariyle Bağ-Kur"dan emekli olmasına da bir anlam verilememiştir. Ayrıca isteminin kabul edildiği varsayılsa dahi sonuçta 2829 sayılı Yasa uyarınca da Bağ-Kur"dan emeklilik aylığı bağlanabilecektir.
Mahkemece yukarıda açıklamalar dikkate alınarak istemin reddine karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişinin, önceden başlayan sigortalılığın varlığı halinde uygulanması mümkün bulunmayıp ancak birlikte başlayan sigortalıklarda uygulanması mümkün olan baskın sigortalılık esasına göre düzenlenmiş raporu doğrultusunda istemin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.3.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.