20. Hukuk Dairesi 2016/3011 E. , 2016/3626 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar... ve ... Yönetimi vekili ile dahili davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ..., 25/08/2006 havale tarihli dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... mahallesi mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, taşınmazın adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile fen bilirkişi krokisinde (S) harfi ile gösterilen 19468.82 m2 yüzölçümündeki taşınmazın çay bahçesi niteliği ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, davalılar... ve ... Yönetimi tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin, 2009/10097 E. - 2009/13175 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece davanın kabulüne karar verilmişse de, davacı 25.08.2006 tarihli dava dilekçesinde taşınmazın 1936 yılında adına vergide kayıtlı olduğunu ve bu yerin ... sayılan yer olduğu iddiasının yersiz olduğunu bildirmiş ve dava dilekçesine 1936 tarih 820 nolu 20 Ar (2000 m2) yüzölçümlü vergi kaydını eklemiştir. Bu durumda; ... Yönetimi ve...nin bu yerde ... olduğu iddiası ile bir hukukî çekişmesinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Sözüedilen çekişmenin mahiyetinin ne olduğu taraflardan sorulup araştırılmadığı gibi, davacının dayandığı vergi kaydının kuzey hududu çalılık olup, değişir sınırlıdır. Değişir sınırlı vergi kaydı lehe olduğu gibi aleyhe de delil teşkil eder. Bu olgu da mahkemece gözönünde bulundurulmamıştır.
O halde; yörede ... ve arazi kadastrosu yapılıp yapılmadığı yeniden ilgili yerlerden sorulmalı, bu yerin ... sayılan yerlerden olduğu konusunda..., ... Yönetimi ve..."nin davalı ya da başka gerçek kişiler ya da kurumlar aleyhine açtığı bir dava bulunup bulunmadığı sorulup araştırılmalı, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesi gereğince ... sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ve ihya olarak kabul edilemez) ve imar - ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı ya da tesbit tutanağının düzenlendiği güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ve ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık
sözleri yanında, gerçeğin bir resmî olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile dava tarihinden ya da kadastro tesbit tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir.
Somut olayda mahkemece, anlatılan biçimde bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır.
O halde; dava konusu taşınmazın ... sayılmayan ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, usûlünce zilyetlik araştırması yapılarak, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, yargılamanın devamı sırasında yapılan arazi kadastrosunda,...köyü 110 ada 3 parsel sayılı taşınmaz, malik, vasıf ve yüzöçüm haneleri boş bırakılarak tespit edilmiştir.
Asliye hukuk mahkemesince, davaya bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davalı... tarafından vekâlet ücretine yönelik olarak temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 26/03/2013 gün ve 2012/14756 E. - 2013/3245 K. sayılı kararı ile onanmış ve dosya kadastro mahkemesine gönderilmiştir.
Kadastro mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne; 110 ada 3 sayılı parselin kadastro tutanağının iptaline, tarla ve fındık bahçesi vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline dair verilen karar, davalılar... ve ... Yönetimi vekili ile dahili davalı ... Elektrik İletim A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılıp 16/12/2011-16/01/2012 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastrosu vardır.
Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykıdır. Mahkemece, Dairemizin 2009/10097 E. - 2009/13175 K. sayılı bozma ilâmına uyulmasına rağmen, bozma kararı gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği, ... bilirkişi raporunda, en eski tarihli ve kadastro tespit tarihinden 20 yıl öncesine ait memleket haritası ve hava fotoğraflarında aplikasyon yapılmadığı ve kullanım durumu ve bitki örtüsünün tam olarak açıklanmadığı, asıl raporda, çekişmeli taşınmazın, 1969 yılı hava fotoğrafında tarım alanı olduğu, iade üzerine alınan raporda ise muhtelif otlarla kaplı olduğunun bildirilmesi karşısında raporlar arasında çelişki oluştuğu, mahkemece, dayanak vergi kaydının istenerek yapılan keşifte uygulanmadığı, ayrıca, somut olayda, çekişmeli taşınmazın malik hanesi açık olup, mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca gerçek hak sahibi re"sen belirlenecek, davada taraf olmayanlar adına dahi tescile karar verilebilecek ve kadastro hâkimi doğru sicil oluşturmakla görevli olmasına rağmen, taşınmazın yüzölçümü belirtilmeden ve kadastro tutanağının iptaline karar verilerek hatalı bir şekilde hüküm kuruldğu anlaşılmaktadır.
Eksik araştırma ve inceleme ve yetersiz bilirkişi raporları ile hüküm kurulamaz.
Bu nedenlerle; mahkemece: davacı tarafça dayanılan vergi kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm tedavülleri, revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, davalı iseler dava dosyaları, revizyon görmemiş ise neden revizyon görmediğinin sorulması, komşu parsel tutanak ve dayanakları, çekişmeli taşınmaz ve geniş çevresini gösterir orjinal kadastro paftası, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yöreye ait en eski tarihli ve kadastro tespit tarihinden 20 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları ve amenajman planı ilgili yerlerden eksiksiz olarak getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ... ve ... Bakanlığı (... ve ... Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman ... yüksek mühendisleri arasından seçilecek
bir ... yüksek mühendisi veya mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ...dan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, ... Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ...dan yer kazanılamayacağı, öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü, ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, kapalılık durumu, çevresi, incelenmeli, çekişmeli taşınmazın eylemli durumu incelenerek değerlendirilmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, hava fotoğrafında çekişmeli taşınmaz ve çevresine ait bitki örtüsünün ve kullanım durumunun ne olduğu ve varsa kulanımın ne olarak sürdürüldüğünün, stereskop aleti ile incelenip ve memleket haritasındaki durumunun ne olduğu, memleket haritasındaki yeşil rengin neden kaynaklandığının açıklandığı ve taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 17/2 anlamında ... içi açıklık olup olmadığının ve aynı Kanunun 1/J maddesine göre taşınmazın durumunun değerlendirildiği ve memleket haritaları ile dayanak hava fotoğraları karşılaştırılarak haritalarda boyama hatası bulunup bulunmadığının açıklandığı, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, dayanak vergi kayıtları yerel bilirkişiler ve tanıklar yardımı ile komşu parsel tutanaklarından da yararlanılarak yöntemince gereği gibi zemine uygulanıp, kapsamı tam olarak belirlenmeli, dayanak kaydın revizyon gördüğü parseller var ise bu parsellerin yüzölçümü de düşülmek suretiyle, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Kabule göre de: davanın sebebi, MK"nın 713. maddesine göre tescil talebi ile açılmış, tescil talebinden kaynaklanmakta ve davalılar da yasal hasım olduğuna göre, yargılama giderlerinin, davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, davalılar üzerinde bırakılması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar... ve ... Yönetimi vekili ile dahili davalı ... Elektrik İletim A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 29/03/2016 günü oy birliği ile karar verildi.