Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/7969
Karar No: 2008/4605

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/7969 Esas 2008/4605 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/7969 E.  ,  2008/4605 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Malkara Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 19/12/2006
    NUMARASI : 2003/188-2006/441

    Davacı, davalı işveren nezdinde 1.9.1987-31.10.1988 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılar vekilerli tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava,  davacının 1.9.1987-31.10.1988 tarihleri arasında davalı işyerinde yer altı maden işinde geçen  ve  Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının  tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kabulü ile davacının davalı işyerinde 1.9.1987-31.10.1988 tarihleri arasında 420 gün asgari ücretle  yer altı maden işlerinde geçen  çalışmasının tespitine karar verilmiştir
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının davalı işyerindeki çalışmalarının 1.1.1988 tarihli ve 1.9.1988 tarihli işe giriş bildirgelerinin süresinde Kuruma verildiği, 1.1.1988-5.2.1988  tarihleri arasında 4 gün, 1.9.1988-10.10.1988 tarihleri arasında 3 günlük  çalışmasının Kuruma bildirildiği, davacının 10.8.1987 tarihinde 403 nolu başka işyerinde işe girdiği ve bu işyerinden 1987 yılı 3. döneminde 36 gün çalışmasının Kuruma bildirildiği, dinlenen bordro tanıklarının 1987/1. dönemde çalışmalarının bulunmadığı ve komşu çalışanları olduğu bildirilen işyeri tanıkların da komşu veya benzer işyerlerinde geçen çalışmalarını gösteren kayıtlarının getirtilmediği  anlaşılmaktadır.
    506 sayılı Yasa’nı 79/10. maddesinde, yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları kurumca tespit edilmeyen sigortalıların çalışmanın geçtiği yılın sonundan  başlayarak beş yıl içerisinde dava açmaları gerektiği belirtilmiştir.
    Davacının, işyerindeki çalışmaları işe giriş bildirgelerine, aylık ve dört aylık bordrolara dayanılarak kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Öte yandan, işe giriş bildirgesi ve bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise, eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla, yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır.
    Davacının davalı işyerinden bildirim yapılmayan dönemleri ile başka işyerinden yapılan  bildirimleri yukarıdaki bilgilerle değerlendirildiğinde;  davacının 403 nolu başka işyerine 10.8.1987 tarihinde işe girdiği ve 36 günlük  hizmeti kuruma bildirildiğine göre  bu işyerinde kesintisiz çalıştığının kabul edilmesi halinde işten çıkışı 16.9.1987 tarihi olacaktır. Bu durumda  davacının uyuşmazlık çıkardığı dönemde başka işyerinde geçtiği anlaşılan 1.9.1987-16.9.1987 tarihleri arasındaki süreler yönünden istemin  reddi gerekir.Yine davacının 403 nolu başka işyerinden çıktığı kabul edilen 16.9.1987 tarihinden davalı işyerinde işe girdiği 1.1.1988 tarihleri arasında kalan  dönem yönünden hizmetin geçtiği yılın sonundan dava tarihi olan 15.5.2003 tarihine kadar 5 yıllık  hak düşürücü  süre dolduğundan  bu dönemdeki istemin   reddi gerekir.                  
    1.1.1988-31.10.1988 tarihleri arasındaki döneme gelince; 1.9.1988-31.10.1988 tarihleri arasındaki uyuşmazlık dönemi işyeri dönem bordrosunda çalışmaları bulunan tanıklarca doğrulandığından mahkemece bu döneme ilişkin istemin kabulü yerindedir.   Ancak davacı  ilk defa davalı işyerinde işe  1.1.1988 tarihinde girip  işyerinden 5.2.1988 tarihinde çıkışı yapıldığından 1.9.1988 tarihinde verilen giriş bildirgesiyle yeniden işe  göre 5.2.1988-1.9.1988 tarihleri arasındaki dönem yönünden yapılacak iş; 1.9.1988 tarihli işe giriş bildirgesindeki imzanın davacıya ait olup olmadığını sormak,  davacının imzayı kabul etmemesi halinde bildirgedeki imza üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak imzanın davacıya ait olup olmadığını saptamak, imzanın davacıya ait olduğunun anlaşılması halinde  bu döneme ilişkin istemin  hak düşürücü  süreden reddine, imzanın davacıya ait olmadığının saptanması halinde ise  geçersiz bir bildirim olması ve çalışmanın devamlılığı dikkate alınarak hak düşürücü süreden söz  edilemeyeceğinden bu dönem içerisinde kalan ve işyeri dönem  bordro tanıklarınca doğrulanan 1988/2. dönmedeki istemin şimdiki gibi kabulüne karar vermek, yine  bu dönem içerisinde kalan ve  1988/1. döneminde eksik bildirilen süreler yönünden dinlenen bordro tanıklarının bu dönemde çalışması bulunmadığından  deliller  toplanarak, davalı işverenin bordrolarında kayıtlı çalışanların   gerektiğinde davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek zabıtaca  komşu işyerlerinde benzer işi yapan işlerle uğraşan işverenler veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlar tesbit edilip beyanlarına başvurmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.  Yargıtay  Hukuk Genel  Kurulunun  16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da  bu doğrultudadır.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde bulundurulmaksızın hak düşürücü süre  ile ilgili  değerlendirme yapılmadan eksik inceleme ve araştırma ile  hüküm kurulması usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 
    O halde, davalıların  bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm   bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı işverene iadesine, 20.3.2008  gününde oybirliğiyle karar verildi.

     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi