16. Hukuk Dairesi 2015/12764 E. , 2016/2029 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVALILAR : ..., ... VE DİĞERLERİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen ... vekili Avukat ...geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında, ... Köyü çalışma alanında bulunan ve tapu kaydında ... adına kayıtlı olan 132 ada 50 parsel sayılı 5.040,41 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 5.089,14 metrekare yüzölçümüyle; tapuda ... ve müşterekleri adına kayıtlı olan 132 ada 49 parsel sayılı 16.506,26 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 16.623,70 metrekare yüzölçümüyle; tapuda ...z ve ... adına kayıtlı olan 132 ada 51 parsel sayılı 40.427,38 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 41.380,92 metrekare yüzölçümüyle tespit edilmiştir. Davacı ... vekili yasal süresi içinde davacıya ait 132 ada 50 parsel sayılı taşınmazın sınırlarının kaydırılması ile bazı bölümleri komşu taşınmazlarda kaldığı gibi davacının taşınmazının bazı bölümlerinin de derenin içine itildiği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 132 ada 51 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın reddi ile bu taşınmazın tespit gibi tesciline, 132 ada 49 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın kabulü ile 132 ada 49 parsel sayılı taşınmazın 25.03.2014 havale tarihli bilirkişiler raporunda (C) harfi ile gösterilen 21.20 metrekarelik kısmın 49 parselden tefriki ile 132 ada 50 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine ve bu suretle tapuya tesciline, aynı bilirkişiler raporunda (E) harfi ile gösterilen kısma yönelik dava yönünden mahkemenin görevsizliğine, talep halinde dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra ilgili yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.
Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında çekişmeli taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilen ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, fen bilirkişisinden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Fen bilirkişisinden veya bilirkişi kurulundan, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için fen bilirkişisinden veya bilirkişi kurulundan, düzenleyecekleri haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Fen bilirkişi veya bilirkişi kurulu haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Somut olayda mahkemece, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama ile alınan uzman bilirkişi raporları karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Eksik araştırma, inceleme ve uygulama ile yetersiz uzman bilirkişi raporları ile karar verilemeyeceğinden; üç kişiden oluşacak harita/jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulu, uzman jeoloji ve ziraatçi bilirkişiler ile yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte; yukarıda açıklanan ilkeler ve gösterilen yöntemler uyarınca, taraflar arasındaki çekişmenin giderilmesi için gerekli şekilde araştırma, inceleme ve uygulama yapılmalı, uzman bilirkişiler ve bilirkişi kurulundan yöntemince düzenlenmiş ve hükme yeterli raporlar alınmalıdır. Bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.350,00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunan taraftan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren temyiz edenlere verilmesine,
peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine,
01.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.