(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/29685 E. , 2020/6099 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... Aliminyum A.Ş. vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş akdinin haksız nedenle feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile, fazla çalışma, yıllık izin ve hafta tatili alacakları ile genel tatil alacaklarının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ...Ş. vekili, davalı Kurumun ihale makamı olduğunu, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalılardan ... Aliminyum A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı ...nin hüküm altına alınan alacaklardan sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasındadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde; işveren, bir iş sözleşmesine dayanarak işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ya da tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar olarak açıklanmıştır. O halde asıl işveren-alt işveren ilişkisinden söz edilebilmesi için, öncelikle mal veya hizmetin üretildiği işyeri bulunan bir işverenin ve aynı işyerinde iş alan ikinci bir işverenin varlığı gerekir ki, asıl işveren-alt işveren ilişkisinden söz edilebilsin.
Bir işin bütünü ile anahtar teslimi olarak ihale ile başka bir işverene verildiği hallerde 4857 sayılı Kanunu’nun 2.maddesi anlamında asıl işveren-alt işveren ilişkisinden sözedilemez. Bu halde işini ihale ile anahtar teslimi veren işveren asıl işveren değil, ihale makamı olup sorumluluğu 4857 sayılı Kanunu’nun 36.maddesine göre belirlenmelidir.
4857 sayılı Kanun’un 36. maddesinde, “Genel ve katma bütçeli dairelerle mahalli idareler veya kamu iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanuna veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesine dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar; asıl işverenler müteahhide verdikleri her türlü bina, köprü, hat ve yol inşası gibi yapım ve onarım işlerinde çalışan işçilerden müteahhit veya taşeronlarca ücretleri ödenmeyenlerin bulunup bulunmadığının kontrolü, ya da ücreti ödenmeyen işçinin başvurusu üzerine, ücretleri ödenmeyen varsa müteahhitten veya taşeronlardan istenecek bordrolara göre bu ücretleri bunların hakedişlerinden öderler.” şeklinde kurala yer verilmiştir. Bu düzenlemeye göre ihale makamı, işçi ücretlerinin ödenip ödenmediğini kontrol etmek durumundadır. Yapılacak olan kontrol ya da işçinin başvurusu üzerine ödenmeyen ücretlerin bulunduğunun tespit edilmesi halinde, belli şartlarla ihale makamının sorumluluğu söz konusu olur. İhale makamının yapmış olduğu ilan üzerine işçilerin başvuruda bulunmamış olmaları, kamu kurumunun anılan madde kapsamındaki sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır.
Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, işçilerin her hak ediş dönemi için olan ücret alacaklarının üç aylık tutarından fazlası hakkında adı geçen idarelere herhangi bir sorumluluk düşmeyeceği öngörülmüştür. Maddede sözü edilen ücret her hak ediş dönemi için “son üç aylık temel ücret” olarak değerlendirilmelidir. Dairemizin kararlılık kazanmış olan uygulamasına göre, anahtar teslimi suretiyle ihale edilen işlerde, kamu makamlarının fazla çalışma, hafta tatili ile bayram ve genel tatili alacakları yönlerinden sorumluluğu bulunmamaktadır. Yine ihale makamının ihbar ve kıdem tazminatı ile kullandırılmayan izinler sebebiyle herhangi bir sorumluluğu söz konusu değildir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı dava dilekçesinde davalı ...ye ait işyerinde 30/07/2011-17/06/2014 tarihleri arasında davalı ... Kontroksiyon şirketi bünyesinde ancak davalı ... Aliminyuma ait işyerinde münhasıran çalıştığını iddia etmiş olup, davalı ...tarafından ise davacı ile aralarında bir iş ilişkisi bulunmadığı, dava dışı ... Yatırım A.Ş’ye anahtar teslimi işler yapılması için ihale verdiklerini, yapılan işin mahiyetinin anahtar teslimi iş olduğunu bu nedenle davacının alacaklarından ihale makamı olarak sorumlu olmadıklarını savunmuş Mahkemece davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu kabul edilmiştir.
Davacının Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarının incelenmesinde, davacının 30.07.2011 - 31.01.2012, 01/02/2012 - 16/03/2012 tarihleri arasında ... Ltd Şti"inde, 20/04/2012-20/05/2012 tarihleri arasında ... Şirketinde, 24/05/2012-20-06/2014 tarihleri arasında ise kesintisiz olarak davalı ... Ltd Şti"inde çalıştığı anlaşılmaktadır. Dosya içindeki işyeri tescil belgelerine göre mahiyeti ait tesislerde bina yapımı, modernizosyon inşaat işleri olarak gösterilen 1126824 ve ... sicil sayılı dava dışı ... İnşaaata ait işyerlerinin adresinin ... Aliminyum Tesisleri olarak gösterildiği yine 2009 yılında kanun kapsamına alınan ve mahiyeti tadilat tamirat işleri olarak gösterilen 1097815 sicil sayılı dava dışı şirkete ait işyerinin de adresinin ... Aliminyum tesisleri olarak gösterildiği görülmüştür.
Yine dosya içindeki belgeler arasında yer alan iş müfettişi tarafından tutulan tutakların dosyaya sunulduğu ve bu tutanaklara göre dava dışı ... A.Ş ile ...arasında 05/10/2012-31/12/2013 tarihli hizmet sözleşmesi imzalandığının ve sözleşmenin mahiyetinin eloktrolizhane tevsi ve modernizasyon inşaaat işlerinin yapımı işi olduğunun ve sözleşmenin 01/01/2014 tarihinde imzalanan hizmet alım sözleşmesi uzatımına ilişkin protokol ile mevcut işin 31/12/2014 tarihine kadar uzatıldığının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Dinlenen davacı tanıkları davacının sürekli ... Aliminyum’a ait işyerinde bu davalının taşeronu olan ... şirketinde çalıştıklarını beyan etmişler, davacı vekili de dava dilekçesinde ... Aliminyum’un Asıl İşveren Olduğunu ... yine davacı vekili 02/06/2015 ve 09/06/2016 tarihli celselerdeki beyanında davalı ile ... İnşaat arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğunu, sözleşmenin nispiliği ilkesi gereği kendilerini bağlamadığını, her iki şirketinde aynı yerde faaliyet gösterdiğini ve aralarında organik bağ bulunduğunu beyan etmiştir.
Dosya içerisinde davalı ile dava dışı şirket arasındaki iş müfettişi tarafından tutanakta belirtilen sözleşmenin dosya içerisinde yer almadığı tespit edilmiştir.
Bu nedenle mahkemece öncelikle müfettiş raporunun ekleri ile birlikte ayrıca davalı ...ile dava dışı ... A.Ş arasındaki çalışma konusu dönemdeki tüm sözleşmeler, işyeri tescil belgeleri temin edilmeli, sözleşme konusu işin, davalı ...nin asıl veya yardımcı işi olup olmadığı, işin tamamının anahtar teslimi ve ihale yolu ile dava dışı şirkete devredilip devredilmediği, işten el çekilip çekilmediği, anahtar teslimi işin, işverenin asıl faaliyet alanı olan mal ve üretim alanı dışında bir yapım işi olup olmadığı, bu anlamda asıl işverenin faaliyet alanı olup olmadığı ve devamlılık gösterip göstermediği, sözleşmeye göre geçici ve kesin kabul sistemi ile çalışılıp çalışılmadığı, yükleniciden teminat alınıp alınmadığı, sözleşme konusu işin belirli bir süre içerisinde bitirilmesinin kararlaştırılıp kararlaştırılmadığı ve gecikme halinde cezalar öngörülüp öngörülmediğinin belirlenmesi, davacının davalıya ait işyerinde tam olarak ne iş yaptığı tespit edilmesi gerekmektedir. Ayrıca Mahkemece 20/04/2012-20/05/2012 tarihleri arasında davacının ... Şirketinde geçen çalışmasının uyuşmazlık konusu çalışmalar ile irtibaklı olup olmadığı değerlendirilerek, davalı ...nin davacıya karşı 4857 sayılı yasanın 2. maddesi kapsamında asıl işveren olarak sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, sorumlu ise hangi dönemde ve hangi işler sebebi ile sorumlu olduğu tespit edilerek bu çalışma süresine göre talep konusu alacakları hesaplanmalıdır.
Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğunun kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.06.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.