Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/29687
Karar No: 2020/6100
Karar Tarihi: 08.06.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/29687 Esas 2020/6100 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2017/29687 E.  ,  2020/6100 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; müvekkilinin davalı işyerinde 23/03/1998-31/111/2012 tarihine kadar aralıksız çalıştığını, iş akdinin haksız olarak fesh edildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bend dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Taraflar arasında davacının hizmet süresi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut olayda; davacı 23/03/1998- 30/11/2012 tarihleri arasında davalı işyerinde kesintisiz çalıştığını iddia etmiş olup, davalı ise davacının ... kayıtları gereği çalışmasının bulunduğunu savunmuştur. Mahkemece ;”Dosyaya davacı tarafça sunulan davalı şirket kaşe ve imzası bulunmayan fotokopinin incelenmesinden;"...., Sayın ... Şirketimize verdiğiniz hizmetlerin 10. Yılında şükranlarımızı sunar, başarılarınızın devamını dileriz. Kasım 2009 ... Ltd. Şti. Adına ...." denildiği, görülmüştür.
    Bu konuda dinlenen davacı tanıklarından ...; davacıyı işyerinden tanıdığını, ancak aynı şirketin elemanları olmadıklarını, aynı arazi üzerinde iki farklı şirket kurulu olduğunu, kendisinin yan taraftaki şirkette güvenlik görevlisi olarak görev yaptığını, davacının da davalı şirkette gece bekçisi olarak çalıştığını ve aynı zamanda pompacı olarak çalıştığını, kendisinin 2009 yılında işe başladığında davacının bu işyerinde çalıştığını, davacı ile konuşmalarında orada 10-15 senelik eleman olduğunu bildiğini, 10 seneyi kesinlikle geçtiğini, davacı ile her akşam yan yana oturup sohbet ettiklerini, beyan etmiştir.Dinlenen diğer davacı tanığı ...; davacıyı işyerinden tanıdığını, kendisinin de bu şirkette çalıştığını, kendisinin davalı şirkette depoda sevkiyat sorumlusu depo sorumlusu olarak çalıştığını, kendisinin 1994 yılında bu işe girdiğini, 2005 yılına kadar sürekli çalıştığını ve ayrıldığını, davacının 1998 yılında işe başladığını, gece bekçiliği yaptığını pompacı olarak benzin verdiğini, irsaliye kestiğini, bu tür işleri yaptığını, 2005 yılında kendisinin işten ayrıldığında davacının çalışmaya devam ettiğini, zaman zaman telefonla davacı ile görüştüklerinde kendisine halen çalıştığını anlattığını, tahmini bundan iki sene öncesine kadar çalıştığını bildiğini, kesin tarih veremediğini, beyan etmiştir.Bu konuda dinlenen davalı tanıklarından ...; davacıyı tanıdığını, davalı şirkette 2005 yılından beri çalıştığını, 2005 yılında şantiye sorumlusu olduğunu, son 3 - 4 yıldır idari işler sorumlusu olarak çalıştığını, davacının depoda araçlara akaıyakıt verdiğini, depodan şirkete evrak getir götür işi yaptığını, depoda 3 - 4 kişi olduklarını, diğer kişilerin de aynı işleri yaptığını, davacının ne zaman işe girdiğini bilmediğini, 2005 yılında kendisinin işe girdiğinde şantiyede olduğu için davacıyı tanımadığını, şantiyenin bitip şirkete gelmeye başladıklarında 2008 - 2009 gibi davacıyı tanıdığını, beyan etmiştir. Dinlenen diğer davalı tanıklarından ...; davalı şirkette maden mühendisi olarak çalıştığını ve davacıyı tanıdığını, davacının işyerinde gelen kamyonlara ve araçlara akaryakıt verdiğini, bunun dışında muhtelif genel dağıtım işleri de yaptığını, 2006 yılında işe başladığında şantiyelerde çalıştığı için davacıyı görmediğini, kendisinin başladıktan 2 - 3 yıl sonra davacıyı görmeye başladığını, davacının bundan 5 - 6 ay öncesine kadar çalıştığını, kendisinin şantiyeci olduğunu, akaryakıt bulunan noktada bulunmadığını, oraya az uğradığını, orada şirket araçları ve nakliyeciler için akaryakıt olduğunu, o nedenle 24 saat açık olmadığını beyan ettikleri görülmüştür.
    Davacı tarafça açılan ve ... 1.İş Mahkemesinde görülen hizmet tespit davası hukuki yarar yokluğundan dava reddedilmiş, Yargıtay incelemesi sonucunda ise davacının hukuki yararının bulunduğu, ancak sonuca etkisi olmadığı belirtilerek yerel mahkeme kararının onanarak kesinleştiği görülmüştür. Her ne kadar hizmet tespit davası ret olunmuş ise de, ret kararının açılan davanın sonuca etkisi olmadığı gerekçesiyle usulden reddedilip kesinleştiği anlaşılmıştır.
    Yapılan tespitlere göre; dosya içerisindeki deliller, 10.yıl plaketi nazara alınarak tanık beyanları ile birlikte değerlendirilmesi durumunda; davalı işverenlikçe tutulan kayıtların ve düzenlenen belgelerin muvazaalı olduğu, hiç kimse kendi muvazaasına dayanamayacağından davalı işverenlikçe tutulan kayıtlar ile düzenlenen belgelerin gerçeği yansıtmadığı, bu itibarla davacının davalı işyerinde 23.03.1998-30.11.2012 tarihleri arasında kesintisiz tam süreli çalıştığı ve davacının toplam çalışmasının bu tarihler arasında 14 yıl, 8 ay, 7 gün (5357 gün) olduğu tespit olunmuştur.” gerekçesi ile davacının çalışmasını kesintisiz olarak kabul etmiştir. Ancak dosya içinde yer alan ve davacı tarafından imzalı olan puantaj kayıtları ile ücret bordorlarının bir kısmının uyumlu olduğu, bildirimlerinde ...’ya 07 kodu ile yani puantaj kayıtlara göre yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle bilirkişi ek raporunda yer aldığı üzere, dosya içerisindeki delillerin, 10.yıl plaketinin, tanık beyanlarının hep birlikte değerlendirilmesiyle, davacının 23/03/1998-01/07/2009 tarihleri arasında tam süreli, 01/07/2009-30/11/2012 tarihleri arasında kısmi süreli ancak belirtilen tarihler arasında 2008/4,8;2009/3,5; ve 2012/8 aylara ilişkin ücret bordrosu ve puantaj kayıtları olmadığı için bu dönemler tanık beyanları gereği 30 gün üzerinden değerledirilerek 12 yıl 4 ay 28 gün hizmet süresi olduğunun kabulü gerekir. Davacının hizmet süresinin 12 yıl 4 ay 28 (4528 gün) olduğunun kabulü ile davacının kıdem tazminatı, yıllık izin alacakları belirlenmelidir.
    3- Taraflar arasında davacının fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Çalışma düzenin ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma, alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Fazla çalışma alacaklarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Somut olayda mahkemece davacının fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacakları için;”Dinlenen davacı tanıklarından ...’ün davalı işyerinde 1994 yılından 2005 yılına kadar çalıştığı, dinlenen diğer davacı tanığı ...’nın ise davalı işyerinin yanındaki komşu şirkette 2009 yılında çalışmaya başladığı, dinlenen davalı tanıklarının ise davacı ile birlikte davalı işyerinde 2008 yılından sonra çalışmaya başladıklarını, öncesinde ise şantiyelerde çalıştıkları anlaşılmış olup, söz konusu tanıkların Yargıtay ilke kararları gereğince birlikte çalıştıkları dönem esas alınarak değerlendirme ve hesaplama yapılmıştır. Ayrıca davacının fazla çalışma ücreti, genel tatil ile hafta tatili ücretinin kendisine ödenmeyen zamlı kısımları hesaplanmış olduğu gibi davacının çalışmadığı ve yıllık izinde olduğu günler yapılan hesaplamada düşülmüş,çalışmanın uzunluğu ve davacının her daim işe amade bir şekilde çalışmasının mümkün olmadığı ve insan olmaktan kaynaklanan sebeplerle çalışmasına ara verdiği nedenleri göz önüne alınarak fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil ücreti alacaklarından 1/4 oranından hakkaniyet indirimi yapıldığı” belirtilerek hüküm kurulmuş ise de, mahkeme gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşmuştur. Zira, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi ek raporunun hesaplama 1 başlıklı kısmında davavacının tüm çalışma dönemi için hesaplama yapılmıştır. Mahkemenin gerekçesinde belirttiği, ek rapor hesaplama 2 adı altında düzenlenen rapordur. Mahkemece gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki doğuracak nitelikte karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Kabule göre, de dinlenen davacı tanıklarından ... davalı ile aynı şirkette çalışması olmayan komşu şirkette çalışması olan ve davacının çalışma koşullarını bilmeyen bir tanıktır. Bu nedenle sadece davacı tanığı ...’in davacı ile birlikte çalıştığı dönemler için fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacağı hesabı yapılmalıdır. Mahkemece bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 08/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi