17. Ceza Dairesi 2019/9179 E. , 2020/7 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süreleri ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü;
I- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Sanıkların, katılanın kullanımındaki depoya girerek suça konu bir kısım eşyayı çalıp sattıktan sonra 4 saat sonra tekrar aynı depoya girerek suça konu eşyayı çalmaları şeklindeki eylemlerine konu hırsızlık suçunun zincirleme olarak işlendiği gözetilerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 43/1 maddesi uyarınca arttırım uygulanması gerekirken göz ardı edilmesi sonucu sanıklar hakkında yazılı şekilde eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından, Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 tarih 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih 2014/140 Esas 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararı kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 232. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendi uyarınca gerekçeli karar başlığında suçların işlendiği zaman diliminin yazılması gerekirken yazılmaması, mahallinde giderilebilir eksiklik olduğundan, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre, sanıklar ... ve ... ile sanık ... ve müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden reddiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan ve sanık ... hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
1-UYAP"tan alınan nüfus kayıt örneğine göre, sanık ..."nın karar tarihinden sonra, 19/12/2018 tarihinde öldüğü anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 64/1 ve 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddeleri uyarınca, ölüm nedeniyle hakkında düşme kararı verilip verilmeyeceğinin yerel mahkemece değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2- Sanıklar ..., ... ve ..."nun katılanın kiraladığı depodan suça konu eşyayı çaldığı anlaşılmakla, Dairemizin istikrarlı içtihatlarına göre bir yerin yalnız depo olarak kullanılmasının orayı iş yeri haline getirmeyeceği hususu göz önünde bulundurularak suçun işlendiği deponun herhangi bir konutun ya da iş yerinin eklentisi niteliğinde olup olmadığı mahallinde keşif icra edilerek kesin surette belirlendikten sonra sonucuna göre deponun konut ya da iş yeri eklentisi olmadığının tespiti halinde iş yeri dokunulmazlığı suçunun oluşmayacağı da gözetilerek sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kabule göre de;
3- Sanıklar ..., ... ve ..."nun katılana ait iş yerine girerek suça konu bir kısım eşyayı çalıp sattıktan sonra 4 saat sonra tekrar aynı iş yerine girerek suça konu eşyayı çalmaları şeklindeki eylemlerine konu iş yeri dokunulmazlığı ihlali suçunun zincirleme olarak işlendiği gözetilerek 5237 sayılı TCK"nun 43/1 maddesi uyarınca arttırım uygulanması gerekirken göz ardı edilmesi sonucu sanıklar hakkında yazılı şekilde eksik ceza tayini,
4- Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 tarih 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih 2014/140 Esas 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5- Gerekçeli karar başlığında suçun iş yeri dokunulmazlığının ihlali yerine konut dokunulmazlığının ihlali olarak yazılması,
6- Gerekçeli karar başlığında suçun işlendiği zaman diliminin yazılmaması suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 232. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... ile sanık ... ve müdafinin, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görüldüğünden, sanık ... açısından diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz olmadığından, 5320 sayılı kararın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış haklarının korunmasına, 06/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.