Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11324
Karar No: 2016/6622
Karar Tarihi: 15.06.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/11324 Esas 2016/6622 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/11324 E.  ,  2016/6622 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    (FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ SIFATIYLA)

    Taraflar arasında görülen davada... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/06/2015 tarih ve 2013/74-2015/628 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkilinin babası müteveffa ..."nun ... Beldesinde süt fabrikası kurduğunu "... Süt Ürünleri" tescilli markası ile faaliyet gösterdiğini, babasının vefatındna sonra müvekkilinin fabrikadaki makineleri satmaya yada kiralamaya karar verdiğini, ancak davalının müvekkiline ait markayı kullanarak satış yaptığını öğrendiğini ve tespit ettirdiğini, davalının müvekkiline ait markayı kullanarak haksız kazanç sağladığını ileri sürerek marka hakkına tecavüzün men"i ve uğramış oldukları zararın 556 sayılı KHK"nın 66/b bendi gereğince hesaplanarak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; aktif ve pasif husumet yokluğu itirazında bulunarak, söz konusu fabrikanın koopretife ait olduğunu, fabrikayı 2009 yılında kiraladığını, önceki kiracının davacının mirasbırakanı olduğu, faaliyete başladıklarında önceki kiracıya ait bir kısım makineler ve ambalajların orada bırakılmış olduğunu gördüklerini, ancak kendi makineleri ile iş yaptıklarını ve kendilerine ait Berse markasıyla faaliyet gösterdiklerini, davacı murisine ait markayı kullanmadıkları gibi davacının da bir zararının söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; davalı işyerinde yapılan tespite ve çekilen fotoğraflara göre davalının işyerinde davacı murisi adına tescilli markanın bulunduğu ambalaj ve naylonların bulunduğu ve satış reyonunda ambalajlı süt ürünlerinin yer aldığı, bu haliyle davalının eylemlerinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, tazminat hesabı için davalı taraftan ticari defterleri istenmiş ise de mahkemeye sunulmadığından tazminat hesabı yapılamadığı, ancak davalı tarafından davacının iddialarının da aksi ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının markaya müdahalesinin men-i"ne, 7.200,00 TL"nin müdahale tarihi olan 08.06.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava, 556 sayılı KHK hükümleri uyarınca marka hakkına tecavüzün men"i ve maddi tazminat istemlerine ilişkindir. Davaya konu markanın sahibi ..."nun vefat ettiği, murisin davayı açan mirasçı ... dışında başka mirasçılarının da bulunduğu dosyada mevcut veraset ilamından anlaşılmıştır. Buna göre, davacının murisinin 12.05.2007 ölüm tarihinde yürürlükte bulunan Medeni Kanun hükümlerine göre mirasçılar arasında murisin mal varlığı, hak ve borçları yönünden iştirak halinde mülkiyet hükümleri geçerlidir. Bu nedenle de dava konusu markaya dayalı hakların ileri sürülmesi açısından mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı mevcuttur. Marka hakkı sahibi murisin davacı dışında başka mirasçısı da bulunduğu anlaşıldığından, mahkemece dava dışı mirasçıların açılan davaya muvafakatinin alınması veya miras şirketine bir temsilci tayininin sağlanarak yargılamanın her aşamasında re"sen göze alınması gereken taraf teşkiline ilişkin eksiklik giderildikten sonra dava konusu istemlerle ilgili olarak yargılamaya devam olunması gerekirken, anılan husus nazara alınmadan işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi