Davacı, davalı işveren nezdinde 27.5.2003-16.7.2003 tarihleri arası çalıştığının tesbiti ile işçilik alacaklarının tarihine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ile davalılardan Ö.H. Ür. Ambalaj ve Gıda San. ve Tic. A.Ş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-5521 sayılı Yasa’nın 8.maddesi uyarınca İş Mahkemelerinde sözlü yargılama usulü uygulanır. HUMK"nun 433/2.maddesinde karşı tarafın, hükmü süresinde temyiz etmemiş olsa bile, 10 gün içinde vereceği cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek, temyiz isteğinde de bulunabileceği belirtilmiş ise de, 5521 sayılı Yasa’da bu hükmün uygulanacağına ilişkin bir açıklama mevcut değildir. Bu nedenle, bu hükmün İş Mahkemesinden verilen hükümler yönünden uygulanamayacağı Dairemizin ve giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerinden bulunduğundan, davalı işveren vekilinin 8.1.2007 tarihli temyize cevap dilekçesi ile ileri sürmüş olduğu temyiz istemlerinin reddine,
2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Dava, davacının davalı işverene ait işyerinde 27.05.2003-16.07.2003 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen 49 günlük çalışmasının tespiti ile işçilik alacaklarına ilişkindir.
Mahkemece hizmet tespiti davasının reddine, işçilik alacakları davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Kurum’dan işyeri dosyasının getirtilmediği, davalı işverene ait 1002411 ss nolu işyerinden davacının 15.7.2003 tarihinde işe başladığına dair işe giriş bildirgesinin verildiği, davalı işyerinden 16.7.2003 tarihinden itibaren 2003 yılında 45 gün, 2004 yılında 360 gün, 2005 yılında 265 gün bildirimin olduğu, işyerinin yasa kapsamına alınma tarihinin araştırılmadığı, dönem bordrolarının istenmediği, davalı işverenin ibraz ettiği imzalı ücret bordrolarında davacının 2004/5. ayından 2005/9. aya kadar çalışmalarının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10.maddesinde bu tür hizmet tesbiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olaya gelince; mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılmadan sonuca gidildiği ortadadır. Gerçekten ifadesi hükme dayanak alınan tanıklar davacıyla birlikte bu işyerinde çalışan, kayıtlara geçmiş kimselerden olmadığı gibi, aynı çevrede benzer işi yapan başka işverenlerin çalıştırdığı ve bordrolara geçmiş kimselerden de olmadıkları anlaşılmaktadır.
Bu bakımdan tanık sözleri çalışma olgusu yönünden somut olgulara dayanmamakta soyut düzeyde kalmaktadır. Giderek, tanık sözlerinin inandırıcı güç ve nitelikte olduğu söylenemez.
Yapılacak iş; varsa davacının tespitini istediği yıllara ilişkin dönem bordrosu getirtilerek mahkemece önceden dinlenen tanıkların bordrolu olup olmadıklarını belirlemek, olmadıklarının anlaşılması halinde davacı ile aynı işyerinde çalışan varsa kayıtlı tanıkların, yoksa zabıta marifetiyle tespit edilecek işyerine komşu olan diğer işyerlerinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının beyanlarına baş vurularak ve ayrıca önceden dinlenen diğer tanıkların komşu işyeri tanığı olup olmadıklarının da araştırılarak, çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davalı işyerinin 506 sayılı Yasa kapsamına alınma ve çıkarılma tarihlerini sormak, davacının imzalı ücret tediye bordrolarını dosyaya celbederek, gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/8. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
İşçilik alacakları talebine gelince, davacının 506 sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalı çalışmaları tespit edilip varılacak sonuca göre, işçilik alacaklarının hesaplanması gerekmektedir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalılardan Ö.H.Ür. Ambalaj ve Gıda San. ve Tic. A.Ş"ye yükletilmesine, 08.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.