Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/11290
Karar No: 2008/5538
Karar Tarihi: 08.04.2008

Prim Borcu - Sigortalılığın Çakışması - Sigortalılığın Durdurulması - Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/11290 Esas 2008/5538 Karar Sayılı İlamı

 

 

21. Hukuk Dairesi 2007/11290 E., 2008/5538 K.

21. Hukuk Dairesi 2007/11290 E., 2008/5538 K.

  • PRİM BORCU
  • SİGORTALILIĞIN ÇAKIŞMASI
  • SİGORTALILIĞIN DURDURULMASI

 

  • 1479 S. ESNAF VE SANATKARLAR VE DİĞER BAĞIMSIZ ÇALIŞANL... [ Ek Madde 19 ]
  • 1479 S. ESNAF VE SANATKARLAR VE DİĞER BAĞIMSIZ ÇALIŞANL... [ Geçici Madde 26 ]
  • 6183 S. AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN [ Madde 103 ]
  • 6183 S. AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN [ Madde 104 ]

"İçtihat Metni"

Davacı, 02.01.1999-31.12.2005 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.

Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Dava, davacının 02.01.1999-31.12.2005 tarihleri arasında Bağ-Kur si-gortalısı olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

Mahkemece, davacının 01.03.1999-22.03.1999 tarihleri arasındaki süre dışında Bağ-Kur sigortalısı olmadığının tespitine karar verilmiştir.

Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 01.04.1988-31.08.1991, 10.12.1991-30.04.1993, 02.05.1995-01.10.1995, 01.06.1997-15.07.1997, 02.01.1999-28.02.1999, 23.03.1999 ve halen devam eden sürede 506 sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalı çalışmalarının bulunduğu, davacının 19.03.1985 tarihinde tescil edilip 31.12.1985 tarihinde terkin edildiği, 1994 yılında limited şirket ortaklığından dolayı 09.11.1993 tarihi itibari ile re"sen Bağ-Kur kapsamında sigortalı olarak tescil edildiği, 31.12.2005 tarihine kadar Bağ-Kur sigortalısı sayıldığı ve 1992, 1995, 1997, 1998, 2000, 2001 tarihlerinde prim ödemesi yaptığı, 31.12.2001 tarihli Noterden düzenlenmiş devir sözleşmesi ile şirket hissesini devrettiği, 08.11.1993-31.12.2005 tarihleri arasında oda kaydının bulunduğu, limited şirket ortaklığı nedeniyle 09.11.1993 tarihinde başlayan vergi kaydının halen devam ettiği anlaşılmıştır.

1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesi I-d) fıkrası uyarınca, limited şirket ortaklarının bu kanuna göre sigortalı sayıldıkları belirtilmiş, aynı Yasa"nın 25. maddesi c) fıkrasında ise "Şirketle ilgisi kalmayanların, çalışmalarına son verdikleri veya ilgilerinin kesildiği tarihten itibaren sigortalılıklarının sona ere-ceği" ifade edilmiştir.

Bu durumda öncelikle, davacının 31.12.2001 tarihinde hisse devir söz-leşmesi ile şirketle çalışmasına son verip vermediğinin veya ilgisinin devam edip etmediğinin araştırılması gerekmektedir. Davacının ortak olduğu şirkete ait 2001 ve takip eden yıllara ait karar defterlerinin istenilmesi, Ticaret Sicilde davacının kaydının bulunup bulunmadığı araştırılarak 31.12.2001 tarihinden sonra davacının şirketle ilgisinin devam edip etmediğini kesin olarak belir-leyerek davacının şirket ortaklığı nedeniyle 1479 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu sigortalılık şartlarını taşıdığı süreyi tespit etmektir.

Dosyadaki mevcut duruma göre, davacının 09.11.1993-31.12.2005 ta-rihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olduğu dönemde 02.05.1995-01.10.1995, 01.06.1997-15.07.1997, 02.01.1999-28.02.1999, 23.03.1999 ve halen devam eden 506 sayılı Yasa"ya tabi çalışmasının çakıştığı anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlık, her iki sigortalılığın çakışması halinde hangi sigortalılığa öncelik verileceği noktasında toplanmaktadır.

Gerek 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu, gerekse 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu birbirine paralel düzenlemeler ile bir sigortalının aynı anda birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi olmasını yasaklayıp, sigortalının önceden başlayıp devam edegelen sigortalılığına geçerlik tanıyarak çözüme ulaştırmaya çalışmışlardır. Yasa sistemimize göre, bir kimsenin Sosyal Sigortalar Kurumu kapsamında sigortalı olabilmesi için, hizmet akdine tabi bir işte çalışması yanında başka bir sosyal güvenlik kurumu kapsamında da bulunmaması gerekir. 506 sayılı Yasa"nın 3. maddesinin l/f bendinde "kanunla kurulu emekli sandıklanna aidat ödemekte olanların", K bendinde ise "herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına çalışanların" sigortalı sayılmayacağı belirtilmiştir. Aynı şekilde 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinin I ve II. fıkralannda da, bir kimsenin Bağ-Kur kapsamına girebilmesi için kendi adına bağımsız çalışıp kazanç sağlaması yanında, başka bir sosyal güvenlik kurumu kapsamında bulunmaması koşulu da getirilmiştir.

Bütün bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, sosyal güvenlik siste-mimizde çifte sigortalılık mümkün bulunmayıp, zorunlu sigortalılıkların ça-kışması halinde önceden başlayıp devam eden sigortalılığa geçerlik tanın-maktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2001/21-627 Esas, 2001/659 Karar ve 03.10.2001 günlü kararında, önceden başlayan sigortalılığın asıl sigortalılık olduğu özellikle belirtilmiştir.

Ne var ki, 1479 sayılı Yasa"nın 22.02.2006 gün ve 5458 sayılı Yasa"nın 13. maddesi ile değişik 01.03.2006 tarihinde yürürlüğe giren ek 19. maddesi hükmüne göre, 1479 ve 2926 sayılı Yasa"ya göre kayıt ve tescili yapıldığı halde, beş yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalıların, bu sürelere ilişkin prim borçlarının Kurumca yapılacak bildirimde belirtilen süre içerisinde ödenmemesi halinde, daha önce prim ödemesi bulunan sigortalının ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle, prim ödemesi bulunmayan sigortalının ise tescil tarihi itibariyle sigortalılığı durdurulur. Prim borcunun ait olduğu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında yer verilmez. Ancak, sigortalı veya hak sahipleri daha sonra sigortalının en son bulunduğu basamağın başvuru tarihindeki değeri üzerinden hesaplanacak borç tutarlarını tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Anılan maddede, bu madde

kapsamına giren sigortalılar hakkında zamanaşımının kesilmesi ve zaman-aşımının işlememesi ile ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 103. maddesinin 1. fıkrasının (6), (8) ve (10) numaralı bentleri hariç, diğer hükümleri ile aynı Yasa"nın 104. maddesi hükümlerinin uygulanacağı da hükme bağlanmıştır. Aynca, 1479 sayılı Yasa"nın 5458 sayılı Yasa"nın 14. maddesi ile eklenen ve 01.03.2006 tarihinde yürürlüğe giren geçici 26. maddesinde ise, bu Yasa ve 2926 sayılı Yasa"ya göre kayıt ve tescili yapıldığı halde 31.03.2005 tarihi itibariyle beş yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalılar ve hak sahiplerinden bu sürelere ilişkin prim borçlannı yeniden yapılandırma talebinde bulunmayanlar veya yeniden yapılandırma talebinde bulundukları halde yapılandırma haklarını kaybedenler hakkında ek 19. madde hükmünün uygulanacağı bildirilmiştir.

Davacının 506 sayılı ve 1479 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu sigortalılıkları çakıştığından dava, davanın açıldığı tarihi itibariyle SSK Başkanlığı"nın hak alanını ilgilendirdiği halde, davacı tarafından husumet SSK Başkanlığı"na yö-neltilmediği gibi, mahkemece de bu durum gözetilerek davacıya önel verilmek suretiyle SSK Başkanlığı"nın davaya katılımı sağlanmamış, dava ile ilgili sa-vunma ve beyanlan alınmamışsa da, yargılama sırasında 16.05.2006 tarihinde çıkarılan 20.05.2006 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu ile Bağ-Kur Genel Müdürlüğü ve Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı Sosyal Güvenlik Kurumu"na hüküm ta-rihinden önce aktif ve pasifi, personeli, dava dosyaları ile birlikte devre-dilmiştir.

Yapılacak iş; davalı vekilinin Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından usulüne uygun olarak alınmış vekaletnamesinin getirtildikten sonra dava ile ilgili beyanlarını almak, davacının 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılık şartlarını taşıdığını tespit etmek, davacının ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle beş yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunup bulunmadığını tespit etmek, beş yıldan fazla prim borcu bulunduğu tespit edildiği takdirde, sigortalılığı talep de gözetilerek 02.01.1999 tarihi itibariyle durdurmak, prim borcuna ait süreler sigortalılık süresi olarak kabul edilmeyerek bu dönemdeki 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığa geçerlilik tanımaktır.

Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 08.04.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.
 

 

 



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi