8. Hukuk Dairesi 2016/20409 E. , 2019/774 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine birleşen davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı-birleşen dosyada davalı vekili ve davalı-birleşen dosyada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı/birleşen dosya davalısı ... vekili, dava dilekçesinde sayılan davalı/birleşen dosya davacısı eş adına edinilen mallar nedeniyle 10.000,00 TL alacağın davalı/birleşen dosya davacısından alınarak davacı/birleşen dosya davalısına verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davanın reddini savunmuştur.
Davalı/birleşen dosya davacısı ... vekili, davanın reddini savunmuş, birleşen dava dilekçesinde, evlilik birliği içinde davacı/birleşen dosya davalısının hesabına aktarılan paralar nedeniyle 10.000,00 TL alacağın davacı/birleşen dosya davalısından alınarak davalı/birleşen dosya davacısına verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü kısmen reddiyle, taleple bağlı kalınarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 640 ada 2 parselde 54 nolu bağımsız bölüm nedeniyle 2.000,00 TL, ... plakalı araç nedeniyle 2.000,00 TL olmak üzerek toplam 4.000,00 TL alacağın tahsiline, birleşen davanın kabulüyle, taleple bağlı kalınarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL alacağın tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, davacı/birleşen dosyada davalı vekili ve davalı/birleşen dosyada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 Sayılı HMK mad.33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.
1. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı/birleşen dosyada davalı vekili ve davalı/birleşen dosyada davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı/birleşen dosyada davacı vekilinin 640 ada 2 parsel 54 nolu bağımsız bölüme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Mahkemece taşınmazın edinilmesinde kadın eşin annesi tarafından verilen peşinat miktarı ile kullanılan kredinin kapatılması için gönderilen paranın artık değere katılma alacağının hesaplanmasında dikkate alınarak karar verilmesi doğru ise de; hesaplamada verilen peşinatın satın alma bedeline oranlanmasına rağmen, kredinin anne tarafından gönderilen para ile kapatılan miktar oranlanmadan ve kadın eşin savunmasında belirttiği bireysel emeklilik (... Sigarta) birikimindeki para ile yapıldığı iddia edilen ödemelere ilişkin de herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadan karar verilmesi hatalı olmuştur. O halde, Mahkemece, eşin savunmasında belirttiği bireysel emeklilik (... Sigarta) birikimindeki para ile yapıldığı iddia edilen ödemelere ilişkin de araştırma ve inceleme yapılarak, bireysel emeklilikteki paranın taşınmazın edinilmesinde kullanılıp kullanılmadığı; kullanıldı ise, bireysel emeklilikte biriken paranın edinilmiş mal mı kişisel mal mı olduğu da gözönünde bulundurularak taşınmazın edinilmesinde kullanılan peşinat, kredi miktarı ve kredinin evlilik birliği içinde ödenen taksit miktarına oranı ile kadın eşin annesi tarafından kredinin kapatılması için gönderilen paranın krediye ve oranı ayrı ayrı bulunarak, kadının kişisel mallarından karşılanan oran bulunarak denkleştirme yapılarak bulunan artık değere katılma alacağının belirlenmesi gerekir.
3. Davacı/birleşen dosyada davalı vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir (TMK mad. 235/1).
Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde, artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken "eklenecek değerler" göz önünde bulundurulur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 229. maddesine göre; eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar ile mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler mal rejiminin sona erdiği anda mevcutmuş gibi tasfiyeye dahil edilir.
Bu tür uyuşmazlıklarda; öncelikle, davalı eş tarafından 229. maddede sayılan amaç ve doğrultuda kazandırma veya devrin yapılıp yapılmadığı araştırılıp belirlenmelidir. Mahkemece, karşılıksız kazandırma veya devrin yapıldığının anlaşılması durumunda, söz konusu mal mevcut kabul edilerek yapılan hesaplamada davacı tarafın katılma alacak hakkının olup olmadığı, varsa miktarı saptanarak davalı eşten tahsili yönünde hüküm kurulmalıdır.
Yukarda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca yapılan incelemede;
Tüm dava dosyası kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Mahkemece, kadın eşin hesabından erkek eş hesabına fiili beraberlik döneminde 170.000,00 TL çekildiği ve bu paranın edinilmiş mal olduğu kabul edilerek katılma alacağına hükmedilmiş ise de, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden erkek eş tarafından çekildiği iddia edilen paranın ne kadar olduğu ve mevcut olup olmadığı hususunda yeterli bir araştırma ve inceleme yapılmadan karar verilmiştir. Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan mallar tasfiye edilebilir (TMK mad. 235/1). O halde, Mahkemece, mal rejiminin sona erdiği sırada çekildiği iddia edilen paranın mevcut olup olmadığı, TMK"nin 229 maddesi de dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuş, bu husus da hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; davacı/birleşen dosyada davalı vekili ve davalı/birleşen dosyada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda 1. bentte gösterilen sebeplerle reddine, HUMK"un 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 23.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.