Davacı, 1.4.1996-dava tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere ve özellikle temyiz nedenlerine göre davalı kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, 1.1.1995 ile dava tarihi olan 3.4.2007 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini istemiş 26.6.2007 tarihli oturumda talebini ıslah ederek 1.4.1996-3.4.2007 tarihleri arasındaki dönem yönünden tespit kararı verilmesini istemiştir.
Mahkemece davacının 1.4.1996-3.4.2007 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 58 yaşını dolduran kadınlarla, 60 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir.
2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
2926 sayılı Yasa’nın 6. maddesi sigortalılığın sona erme koşulları düzenlenmiş olup maddeye göre diğer Sosyal Güvenlik Kurumlarına tabi bir işte çalışanların çalışmaya başladıkları tarihten birgün önce sigortalılıkları sona erecektir. Öte yandan sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılığa cevaz verilmemiş olup bir kişinin aynı anda iki ayrı Sosyal Güvenlik Kurumuna tabi sigortalı olması mümkün değildir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının teslim ettiği ürün bedelinden ilk prim kesintisinin 29.3.1996 tarihinde yapıldığı 1997, 1998, 1999, 2000, 2003, 2004, 2005, 2006 yıllarında kesintisi olduğu, 15.6.1998 -dava tarihi olan 3.4.2007 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu sigortalı çalışmalarının bulunduğu, davacının Ziraat Odasındaki kaydının 1.1.1995 tarihinden itibaren başladığı halen devam ettiği, Ziraat Bankası ile ilişkinsinin 2005, 2006 ve 2007 yıllarında olduğu, kooperatif kaydının 29.3.2001 tarihinde başlayıp halen devam ettiği, prim ödemelerinin esnaf Bağ-Kur kaydıyla ilgili olup 1998, 1999, 2003, 2004, 2005, 2006, 2007 yıllarınnda prim ödemelerinin bulunduğu, üzerine kayıtlı tarlaların olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının 1.4.1996-14.6.1998 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesi doğru ise de davacının 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı olduğu 15.6.1998-3.4.2007 tarihleri arasındaki dönem yönünden çifte sigortalılığa yol açacak şekilde tespit kararı verilmesi isabetsiz olmuştur
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.