Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/12325
Karar No: 2008/5742
Karar Tarihi: 14.04.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/12325 Esas 2008/5742 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/12325 E.  ,  2008/5742 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Çankırı 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    TARİHİ : 19/12/2006
    NUMARASI : 2006/594-2007/901

    Davacı, 1.1.1985- dava tarihleri arası S.S.K."lı hizmetleri hariç bağ-kur sigortalısı olduğunun tesbitine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin   reddine  karar vermiştir.     
    Hükmün taraf vekilleri  tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirci nedenlere göre davalıların tüm , davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
    2-Davacı, 01.01.1985 tarihinden dava tarihi olan -22.11.2005 tarihleri arasında Sosyal Sigortalar Kurumu"na tabi çalışmaları dışında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitini istemiş, mahkemece  istemin reddine  karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan  Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 58 yaşını dolduran kadınlarla, 60 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının  esas alınacağı  bildirilmiştir.  Bu kayıtların  tarımda  kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi  olduğu ortadadır.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının 1.1.1985 tarihinde tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, sigortalılığının devamı sırasında  1985 yılında 135,  1990 yılında 180,  1995 yılında 120, 1996 yılında 110, 1997 yılında 17, 1998 yılında 64, 1999 yılında 31, 2003 yılında 45, 2004 yılında 360, 2005 yılında 214 gün  SSK."na tabi çalışmalarının bulunduğu, Kurumun  prim ödemelerinidikkate alarak davacıyı 1.1.1985-31.05.1985, 1,4,1997-30.11.1997, 18.12.1997-31.12.1997, 2.2.1999- 31.03.2003 tarihleri arasında sigortalı olarak kabul ettiği,  davacının 31.03.2003 tarihinde terk dilekçesi verdiği,  davacının Ziraat Odasında kaydının olmadığı,  Ziraat Bankasından tarımsal kredi kullanmadığı tarımsal kooperatiflerde kaydının bulunmadığı prim ödemelerinin 10.03.1997 tarihinde .başladığı 1998,1999,2000,2001,2002,2003 yıllarında olduğu ve sattığı ürün bedellerinden prim kesintilerinin 10.03.1997 tarihinden başlayıp 1998,1999,2000,2001,2002,2003 yıllarında prim ödemeleri bulunduğu tapu müdürlüğünce kadastro gerekmediğinden tapu kayıtlarının bulunmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.                                  
    Gerçekten Tarım Bağ-Kur sigortası kapsamında kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunduğunun anlaşıldığı hallerde, başka bir sosyal güvenlik yasası kapsamındaki kısa süreli çalışmaların 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği, 2926 sayılı Yasanın 36 ve 10.maddesindeki şartlarında gerçekleşmesi halinde başka bir sosyal güvenlik yasası kapsamındaki kısa süreli çalışmalar   dışında    kalan   süreler    bakımından   Tarım  Bağ-Kur sigortalısı olunduğunun kabulünün gerekeceği, başka bir sosyal güvenlik yasası kapsamındaki çalışmaların uzun süreli olduğu hallerde ise, tarımsal faaliyetin kesintiye uğradığının ve bu çalışmanın sona ermesinden sonra, 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın yeniden başlatılabilmesi için, doğrudan prim yatırılması veya aynı yasanın 36.maddesine göre ürün bedelinden tevkifat yapılması yoluyla yeniden kayıt ve tescil yolundaki iradenin ortaya konulması gerektiği Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.
    Somut olayda davacının 1997 yılında ilk prim ödemesinin bulunduğu 10.03.1997 tarihi ile  22.12.2003 tarihine kadarki 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığı kısa süreli ve kesintili  olduğundan ve 1997, 1998, 1999, 2000, 2001, 2002 ve 2003 yıllarında prim ödemeleri bulunduğundan davacının ilk prim ödemesini takip eden aybaşı olan 1.4.1997 tarihi ile uzun süreli 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı çalışmasının başladığı 22.12.2003 tarihine kadar 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olduğu süreler dışında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabulü gerekir. 1.6.1985-1.4.1997 tarihleri arasındaki istem dönemine gelince; davacının bu dönemdeki 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılık süreleri de kesintili ve kısa süreli ise de bu dönemde sigortalı olarak kabul edilebilmesi için 2926 sayılı Yasa"nın 10. maddesinde belirtilen kayıtlardan birinin bulunması gerekir. Tarım arazisi dışında diğer kayıtların bulunmadığı sabit ise de mahkemece davacının tapulu veya tapusuz zirai arazisinin bulunup bulunmadığına ilişkin zabıta araştırması dışında bir araştırma yapılmadığı görülmektedir.
    Yapılacak iş; Belediye Emlak Dairesinden davacının zirai taşınmaz emlak vergi kaydının bulunup bulunmadığını sormak varsa kayıtlarını getirtmek çıkacak sonuca göre tarım arazisinin bulunduğunun anlaşılması halinde davacının 1.6.1985- 21.12.2003 tarihleri arasında, zirai taşınmazı yok ise 1.4.1997-21.12.2003 tarihleri arasında Kurumca kabul edilen sürelerde gözetilmek suretiyle 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılık süreleri dışında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabulüne fazla istemin reddine  karar vermektir. 
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın  eksik inceleme ve değerlendirme sonucu istemin tümden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu  yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya yükletilmesine, 14.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi