13. Ceza Dairesi 2016/6446 E. , 2017/15772 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000. TL"ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar vermek suçundan dolayı tayin edilen 1.320 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizleri mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince temyiz itirazının tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçu ile sanık ... hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık ve suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık ... hakkında kurulan hükümlerde; Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
2-TCK"nın 53/4. maddesine göre, suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk ... hakkında aynı Yasanın 53/1. maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
2-5271 sayılı CMK"nın 150/2. maddesi uyarınca, 18 yaşından küçük suça sürüklenen çocuk ..."in savunmasını yapması için zorunlu müdafi görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiiye ödenen ücretin, suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırılık meydana getirilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nin, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin ve katılan ...vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölümün, yine yargılama giderlerine ilişkin kısımda yer alan “suça sürüklenen çocuğa zorunlu müdafii ücretinin yüklenmesine” ilişkin bölümün de çıkartılarak, sanık... hakkında TCK"nın 53. maddesine ilişkin bölümlerde yerlerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlelerinin eklenmesi ile diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Suça sürüklenen ... hakkında iş yeri dokunulmazlığını ihlal ve sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanık ... hakkında iş yeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından kurulan beraat kararlarının temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; hırsızlık suçunun ..., iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçunun suça sürüklenen çocuk ... tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde; Sanığın diğer sanık ve suça sürüklenen çocukla birlikte suçun icrası üzerinde doğrudan hakimiyet kurduğu gözetilmeden, hakkında 5237 sayılı TCK"nın 37/1. maddesi yerine aynı yasanın 39/1-2 maddesi ile uygulama yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
2-Olay günü katılan şirkete ait işyerine, diğer sanık ve suça sürüklenen çocuk çocuk girerken sanık ..."ın da dışarıda aracı ile beklediği, suça konu malzemeler çalındıktan araca binerek ayrılan sanıkların, daha sonra suça konu eşyaları birlikte satarak parasının paylaştıkları somut olayda; sanık ..."ın iş yeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyeti yerine, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
3-Suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydında gözüken ilamın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik olduğu ve suç tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmediğinin anlaşılması karşısında; sanığın "kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurulup yeniden suç işleyip işlemeyecekleri hususundaki kanaat" ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken" ""daha önce hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmesi nedeniyle” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde; Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin ve katılan ...vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 28/12/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.