
Esas No: 2007/13789
Karar No: 2008/6546
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/13789 Esas 2008/6546 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Ankara 11.İş Mahkemesi
Tarih : 16.5.2007
No : 386-356
Davacı yaşlılık aylığından sosyal Güvenlik Destek Primi kesilmesine ilişkin işlemin iptali ile iadesine, karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı davalı kurumca yaşlılık aylığından sosyal güvenlik destek primi kesilmesine ilişkin işlemin iptalini ve yapılan kesintilerin iadesini istemiştir.
Mahkemece davacının kendi adına bağımsız faaliyetine son verdiğinden bahisle sosyal güvenlik destek priminden muaf olduğuna karar verilmiş ise de sonuca eksik araştırma ve yetersiz inceleme ile ulaşılmıştır.
25.8.199 gün ve 4447 sayılı Yasa"nın 38. maddesi ile 1479 sayılı Yasa"ya eklenen ek 20. madde uyarınca yaşlılık aylığına hak kazanan ancak daha sonra çalışmasına devam eden veya çalışmaya başlayanların aylıklarından % 10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesintisinin yapılacağı belirtilmiştir.
Davacının terzilik-konfeksiyon işinden dolayı 1.10.1972 tarihinde sigortalılığının başladığı vergi kaydının 26.4.1996 tarihinde sona ermekle diğer kayıtlarının devam ederek oda kaydının 26.2.2002 sicil kaydının ise 8.2.2006 tarihinde sona erdiği davacıya 1.11.1997 tarihinden itibaren yaşlılık aylığının bağlanmış bulunduğu Kurumun vergi kayıtları dışındaki kayıtlarının devam etmesi nedeniyle davacının yaşlılık aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesilmesine karar verdiği dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesi gereğince zorunlu Bağ-Kur sigortalılık statüsünün oluşması için esnaf sicil memurluğu veya usulüne uygun meslek kuruluşu (oda) kaydı yeterlidir. 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Yasasının 5. ve 119. maddelerine göre esnaf sicilinin bulunması bağımsız çalışma yönünden karine teşkil etmektedir. Bu yasal karinenin aksi ispatlanmadıkça dikkate alınması gerekir. Yasal sistemde vergi kaydı bulunmadan bağımsız çalışma mümkün olup sicil kaydı itibariyle esnaf olarak kabul edilmeleri gerekir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak meslek ve özellikle sicil kaydının 8.2.2006 tarihine kadar devam etmesi nedeniyle davacının 25.8.1999-8.2.2006 tarihleri arasında bağımsız çalışmasının fiilen devam edip etmediği araştırılmalıdır. Davacının terzilik işini sonradan konfeksiyon satışı olarak U. A. Caddesi üzerinde bulunan işyerinde sürdürdüğü ve oğlu askerden gelince işyerini oğluna devrederek çalışmasını bıraktığı yolundaki tanık beyanları ile sonuca gidilmiş ise de bu inceleme yukarıda açıklanan yasal gerekçelerle göre yeterli olmayıp varılan sonuç eksik araştırmaya dayalıdır.
Yapılacak iş; öncelikle davacının emekli aylıklarından yapılmış olan sosyal güvenlik destek primi kesintisinin hangi dönemleri kapsadığı kurumdan sorulduktan sonra, bu dönem içerisinde kalan oda ve sicil kayıtlarını fiili çalışmaya bağlı olarak devam edip etmediğini davanın kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle yöntemince araştırmak, davacının kayıtlı olduğu odaya aidat ödeyip ödemediğini oda seçimlerine katılıp katılmadığını hazirun cetvellerinde isminin olup olmadığını sormak, işyerini oğluna devredilerek ticari faaliyetini bırakıp bırakmadığını ilgili kurum ve kuruluşlardan araştırmak, yapılacak emniyet araştırması ile de işyerinin bulunduğu yer çevresinden ( davacı ile irtibata geçilmeden) davacının bağımız çalışmasına ne zaman son verdiği sorulduktan ve deliller olabildiğince toplandıktan sonra istem hakkında sonucuna göre bir karar verilmekten ibarettir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 7.3.2007 gün ve 2007 /21-122 Esas, 2007/106 Karar sayılı ilamıda aynı yöne ilişkindir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.