Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/434
Karar No: 2016/4651
Karar Tarihi: 27.06.2016

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/434 Esas 2016/4651 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2016/434 E.  ,  2016/4651 K.

    "İçtihat Metni"



    TALEP:
    İnfaz kurumuna yasak eşya sokma ve kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçlarından sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/1, 297/1 ve 35. maddeleri gereğince 1 yıl hapis ve 12 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.12.2011 tarihli ve 2009/1863 esas, 2011/864 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre,
    1- Sanığın ... E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna giriş yaptığı esnada üzerinde esrar maddesi bulundurduğu olayda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 297/1 maddesi uyarınca hüküm kurulup, son cümle uyarınca fikri içtima hükümlerine göre belirlenen cezanın artırılması gerekirken, ayrıca kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak eyleminden de hüküm kurulmasında,
    2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53/2. maddesinde yer alan "Kişi işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz." ve 3. fıkrasındaki "Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz." şeklindeki düzenlemeler karşısında, anılan maddenin 1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıvermeden sonra uygulanamayacağı, kendi alt soyu dışındaki kişiler bakımından vesayet ve kayyımlıkla ilgili hak yoksunluğu ile anılan maddenin 1. fıkrası a, b, d ve e bentlerinde yazılı hak yoksunluklarının ise cezanın infazının tamamlanmasına kadar devam edeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 06.11.2015 gün ve 94660652-105-16-8728-2015-22954/72438 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.12.2015 tarih ve 2015/369028 sayılı tebliğnamesi ile bozma talep edilmiş olmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I) Olay:
    Sanık ..."ın 29.04.2009 günü başka suçtan tutuklanarak ... E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna getirildikten sonra kuruma giriş işlemleri yapılırken yapılan aramada emanette kayıtlı esrar maddesinin bilirkişi raporuna göre ... etken maddesi ihtiva ettiğinin tespit edildiği olayda, İnfaz kurumuna yasak eşya sokma ve kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçlarından sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/1, 297/1 ve 35. maddeleri gereğince 1 yıl hapis ve 12 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.12.2011 tarihli ve 2009/1863 esas, 2011/864 sayılı kararı temyiz edilmeden kesinleşmiştir.
    II) Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:
    Dosya kapsamına göre;
    1- Sanığın ... E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna giriş yaptığı esnada üzerinde esrar maddesi bulundurduğu olayda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 297/1 maddesi uyarınca hüküm kurulup, son cümle uyarınca fikri içtima hükümlerine göre belirlenen cezanın artırılması gerekirken, ayrıca kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak eyleminden de hüküm kurulmasında,
    2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53/2. maddesinde yer alan "Kişi işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz." ve 3. fıkrasındaki "Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz." şeklindeki düzenlemeler karşısında, anılan maddenin 1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıvermeden sonra uygulanamayacağı, kendi alt soyu dışındaki kişiler bakımından vesayet ve kayyımlıkla ilgili hak yoksunluğu ile anılan maddenin 1. fıkrası a, b, d ve e bentlerinde yazılı hak yoksunluklarının ise cezanın infazının tamamlanmasına kadar devam edeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet bulunup bulunmadığına ilişkindir.
    III) Hukuksal Değerlendirme:
    TCK"nın 297/1. maddesinde “(1) İnfaz kurumuna veya tutukevine silah, uyuşturucu veya uyarıcı madde veya elektronik haberleşme aracı sokan veya bulunduran kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun konusunu oluşturan eşyanın, temin edilmesi veya bulundurulması ayrı bir suç oluşturduğu takdirde, fikri içtima hükümlerine göre belirlenecek ceza yarı oranında artırılır.” hükmü,
    TCK"nın 53/2. maddesindeki “(2) Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.” hükmü ile;
    TCK"nın 53/3. maddesindeki “(3) Mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Mahkum olduğu hapis cezası ertelenen hükümlü hakkında birinci fıkranın (e) bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun uygulanmamasına karar verilebilir.” hükmü nazara alındığında;
    İncelenen dosya kapsamına göre, 1- Sanığın ... E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna giriş yaptığı esnada üzerinde esrar maddesi bulundurduğu olayda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 297/1 maddesi uyarınca hüküm kurulup, son cümle uyarınca fikri içtima hükümlerine göre belirlenen cezanın artırılması gerekirken, ayrıca kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak eyleminden de hüküm kurulmasında,
    2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53/2. maddesinde yer alan "Kişi işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz." ve 3. fıkrasındaki "Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz." şeklindeki düzenlemeler karşısında, anılan maddenin 1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıvermeden sonra uygulanamayacağı, kendi alt soyu dışındaki kişiler bakımından vesayet ve kayyımlıkla ilgili hak yoksunluğu ile anılan maddenin 1. fıkrası a, b, d ve e bentlerinde yazılı hak yoksunluklarının ise cezanın infazının tamamlanmasına kadar devam edeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
    İsabet görülmediğinden anılan kararın kanun yararına bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    IV) Sonuç ve karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemi yerinde görüldüğünden, ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.12.2011 tarihli ve 2009/1863 esas 2011/864 sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    1-Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçundan kurulan hükmün iptali ile CMK"nın 309/4-d maddesi kapsamında yerine;
    “Her ne kadar sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçundan kamu davası açılmış ise de; TCK"nın 44. maddesi gereğince atılı suçtan sanık hakkında CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA” hükmünün eklenmesi,
    2-Sanık hakkında infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak suçundan kurulun hükümdeki hukuka aykırılık CMK"nın 309/4-c maddesi kapsamında olduğu görüldüğünden,
    Hükümdeki, TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlarının bütünüyle çıkarılarak yerine "Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nın 53. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına" ibaresi eklenmek suretiyle düzeltilerek kararın diğer kısımlarının aynen bırakılmasına, infazın buna göre yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi