Esas No: 2019/4375
Karar No: 2021/1479
Karar Tarihi: 23.02.2021
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/4375 Esas 2021/1479 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi :Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.04.2018 tarih ve 2016/365 - 2018/100 sayılı kararı
Suç :Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm :Sanıklar ..., ..., ..., ... yönünden TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 62, 63, 58/9 maddesi delaletiyle 58/6-7 ve 5275 sayılı Kanunun 108/4 maddeleri gereğince mahkumiyeti ile sanıklar ... ve ... yönünden TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 63, 58/9 maddesi delaletiyle 58/6-7 ve 5275 sayılı Kanunun 108/4 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Tebliğnamede adı geçen sanık ... hakkında herhangi bir temyiz talebi bulunmadığından sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlerle sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesinde;
Sanıklar ..., ..., ... müdafilerinin duruşmalı inceleme talebinin ceza miktarı itibariyle yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
I-Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Bölge Adliye Mahkemesi kararının 30/10/2018 tarihinde sanık müdafinin temyiz dilekçesinde beyan ettiği üzere home ofis olarak kullandığı ikametinde bulunmadığı sırada sanık müdafinin kızına tebliğ edildiği, söz konusu tebliğin Tebligat Kanunu madde 17"ye göre usulüne uygun olduğu, bu kararın 5271 sayılı Kanunun 291/1. maddesinde görülen onbeş günlük yasal süresinden sonra 19/03/2019 tarihinde temyiz edildiği, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 11/1. maddesinde yazılı olduğu üzere "vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır." hükmü uyarınca sanığın da söz konusu kararı 14/03/2019 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla, CMK"nın 298. maddesi uyarınca temyiz talebinin süre yönünden REDDİNE,
Diğer sanıklar açısından temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
II-Sanık ... hakkında verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ... müdafinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak doğrudan ve yalnızca TCK"nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde 58/6-7 maddesinin yazılması ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesiyle yetinilmesi yerine, 5275 sayılı Kanunun 108/4 maddesinin uygulama maddesi olarak gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun CMK’nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün VI, XI ve XII. maddelerinin beşinci bentlerinde yer alan “delaletiyle 58/6-7 maddesi ve 5237 sayılı TCK"nın 58/6-7 maddesi ve 5275 sayılı kanunun 108/4 maddesi gereğince” ibarelerinin çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-Sanık ... hakkında;
a-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle, Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın ilgili birimlerden ayrıntılı Bylock tespit ve değerlendirme raporunun bulunup bulunmadığı araştırılarak getirtilmesi, temin edilememesi halinde HTS ve CGNAT kayıtları üzerinden adli bilişim uzmanlarından uzman bilirkişi raporu alınarak duruşmada CMK 217. maddesi uyarınca sanık ve müdafine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi,
b-UYAP’ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında sanık hakkında bilgi ve beyan olup olmadığı araştırılarak, varsa ilgili şahısların sanık hakkındaki beyanlarının aslı veya onaylı suretlerinin getirtilerek bu kişilerin tanık sıfatıyla dinlenilmesi, tanık olarak dinlenilmesinin mümkün olmaması halinde dosya içerisindeki beyanlarının CMK 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafine okunarak diyeceklerinin sorulmasından sonra karar verilmesi gerektiğinin gözetilmesi,
2-Sanık ... hakkında;
a-Sanık hakkında tanzim edilen 35807 ID numaralı Bylock tespit değerlendirme tutanağında yer alan mesaj içerikleri incelendiğinde "ayın 19"unda büt var abi bitane ona gelicem", "knka çok sagol notlar için surekli gonder sana gelenleri gozunu seveyim", "ev kirasının zamanı geçti ev sahibi sıkıntı yapıyorda biraz en geç cuma elimde olsun dedi onu söyleyecektim abi" şeklinde mesajlar yazıldığı, yine söz konusu ID ile aynı grupta yer alan 370977 ID numaralı kullanıcının isminin yanında Erciyes Üniversitesi öğrencisi yazdığı, Bylock hattının tespit edildiği 0553..... numaralı GSM hattının Kayseri ilinden sinyal verdiği, sanığın 12/08/2016 tarihinde Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığında şüpheli sıfatıyla alınan beyanında çocuklarından birinin Erciyes Üniversitesi kamu yönetimi bölümü mezunu olduğunu ifade ettiği hususları bir arada değerlendirildiğinde 35807 ID numaralı Bylock kullanıcısının sanığın çocuğuna ait olma ihtimali karşısında mahkemece bu konuda gerekli araştırma yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi,
b-Yapılan UYAP sorgulamasında, sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/20278 nolu dosyasında soruşturma yapıldığının anlaşılmış olması karşısında, sanık hakkında yürütülen soruşturma dosyasının akıbeti araştırılarak, silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olduğu nazara alınarak, mükerrer yargılamanın ve cezalandırmanın önlenmesi ve delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi, olaylar arasında hukuki veya fiili kesinti bulunup bulunmadığının tespiti bakımından, anılan dosyanın aslı veya onaylı sureti getirtilip dava açılmış olması halinde mezkur dosyanın iş bu dosya ile birleştirilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun buna göre tayin ve takdiri gerektiği lüzumu,
3-Sanık ... hakkında;
a-Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı kararında ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olduğunun kabul edildiği dikkate alınarak, somut dosyada sanığın ByLock kullanıcısı olup olmadığının atılı suçun sübutu/vasfı açısından belirleyici delil niteliğinde olması karşısında; temyiz aşamasında dosyaya gönderildiği anlaşılan ve sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren tespit ve değerlendirme tutanağının CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafine okunarak diyeceklerinin sorulmasından sonra bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmesi lüzumu,
b-BDDK"nın 29.05.2015 tarihli kararı ile temüttü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 107. maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı Asya Katılım Bankası A.Ş"de gerçekleştirilen rutin hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin, örgüte üye olmak suçu bakımından örgütsel faaliyet, tek başına ise örgüte yardım etmek olarak kabul edilebileceği nazara alındığında; sanık ..."ın Bank Asya hesap hareketlerine ilişkin dökümün ayrıntı içermemesi dikkate alındığında, hesap açılış tarihinden itibaren Bank Asya hesap hareketleri dökümünün dosyaya getirtilip örgüt liderinin talimatı üzerine katılım hesabı açma ve mevduat artışı gibi mutad dışına çıkan hesap hareketi bulunup bulunmadığı gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak sureti ile belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
c-Yapılan UYAP sorgulamasında, sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/20278 nolu dosyasında soruşturma yapıldığının anlaşılmış olması karşısında, sanık hakkında yürütülen soruşturma dosyasının akıbeti araştırılarak, silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olduğu nazara alınarak, mükerrer yargılamanın ve cezalandırmanın önlenmesi ve delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi, olaylar arasında hukuki veya fiili kesinti bulunup bulunmadığının tespiti bakımından, anılan dosyanın aslı veya onaylı sureti getirtilip dava açılmış olması halinde mezkur dosyanın iş bu dosya ile birleştirilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun buna göre tayin ve takdiri gerektiği lüzumu,
4-Sanık ... hakkında;
a-Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı kararında ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olduğunun kabul edildiği dikkate alınarak, somut dosyada sanığın ByLock kullanıcısı olup olmadığının atılı suçun sübutu/vasfı açısından belirleyici delil niteliğinde olması karşısında; temyiz aşamasında dosyaya gönderildiği anlaşılan ve sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren tespit ve değerlendirme tutanağının CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafine okunarak diyeceklerinin sorulmasından sonra bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmesi lüzumu,
b-Yapılan UYAP sorgulamasında, sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/20278 nolu dosyasında soruşturma yapıldığının anlaşılmış olması karşısında, sanık hakkında yürütülen soruşturma dosyasının akıbeti araştırılarak, silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olduğu nazara alınarak, mükerrer yargılamanın ve cezalandırmanın önlenmesi ve delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi, olaylar arasında hukuki veya fiili kesinti bulunup bulunmadığının tespiti bakımından, anılan
dosyanın aslı veya onaylı sureti getirtilip dava açılmış olması halinde mezkur dosyanın iş bu dosya ile birleştirilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun buna göre tayin ve takdiri gerektiği lüzumu,
5-Sanık ... hakkında;
a-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle, Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın ilgili birimlerden ayrıntılı Bylock tespit ve değerlendirme raporunun bulunup bulunmadığı araştırılarak getirtilmesi, temin edilememesi halinde HTS ve CGNAT kayıtları üzerinden adli bilişim uzmanlarından uzman bilirkişi raporu alınarak duruşmada CMK 217. maddesi uyarınca sanık ve müdafine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi,
b-UYAP ortamında oluşturulan örgütlü suçlar veri havuzunda, ... isimli şahısların vermiş olduğu ifadelerinde sanığın gerçekleştirdiği örgütsel faaliyetlerle ilgili bilgi verdiği görülmekle, adı geçen şahısların aşamalardaki beyanlarının Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde dosya kapsamına alınması, mümkün olduğu takdirde usulüne uygun şekilde tanık olarak dinlenilmesi, aksi halde aşamalardaki beyanlarının CMK"nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafine okunup diyecekleri sorulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
6-Sanık ... hakkında;
a-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle, Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın ilgili birimlerden ayrıntılı Bylock tespit ve değerlendirme raporunun bulunup bulunmadığı araştırılarak getirtilmesi, temin edilememesi halinde HTS ve CGNAT kayıtları üzerinden adli bilişim uzmanlarından uzman bilirkişi raporu alınarak duruşmada CMK 217. maddesi uyarınca sanık ve müdafine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi,
b-Temyiz aşamasında dosyaya geldiği anlaşılan sanık ..."un 2012- 2013 yıllarında örgütün adliye mahrem yapılanmasında sorumlu düzeyde faaliyet gösteren kişilerce örgütsel/operasyonel hatlardan arandığına dair belgenin duruşmada CMK’nın 217. maddesi uyarınca sanık ve müdafine okunarak diyeceklerinin sorulması lüzumu,
c-UYAP’ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında sanık hakkında bilgi ve beyan olup olmadığı araştırılarak, varsa ilgili şahısların sanık hakkındaki beyanlarının aslı veya onaylı suretlerinin getirtilerek bu kişilerin tanık sıfatıyla dinlenilmesi, tanık olarak dinlenilmesinin mümkün olmaması halinde dosya içerisindeki beyanlarının CMK 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafine okunarak diyeceklerinin sorulmasından sonra karar verilmesi gerektiğinin gözetilmesi,
7-Sanık ... hakkında;
a-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle, Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın ilgili birimlerden ayrıntılı Bylock tespit ve değerlendirme raporunun bulunup bulunmadığı araştırılarak getirtilmesi, temin edilememesi halinde HTS ve CGNAT kayıtları üzerinden adli bilişim uzmanlarından uzman bilirkişi raporu alınarak duruşmada CMK 217. maddesi uyarınca sanık ve müdafine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi,
b-Temyiz aşamasında dosyaya geldiği anlaşılan, başka dosya şüphelisi Adnan Doğanay"a ait beyanlar ile ekindeki fotoğraf teşhis tutanağına göre ilgili şahsın tanık sıfatıyla dinlenilmesi, tanık olarak dinlenilmesinin mümkün olmaması halinde dosya içerisindeki beyanları ile ekindeki fotoğraf teşhis tutanağının CMK 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafine okunarak diyeceklerinin sorulmasından sonra karar verilmesi gerektiğinin gözetilmesi lüzumu,
c-Dosya kapsamında Adem Balkar isimli şahsın Kilis Cumhuriyet Başsavcılığında 09/12/2016 tarihli ihbarcı sıfatıyla "ben Kahramanmaraş"ta yatmaktayken bu müdür, doktor emin beyin odasında bazı rektörlerle toplantı yapmaktaydı. Ben odaya geldiğimde beni hemen odadan çıkartıyorlardı, Buna bir çok kez şahit oldum." şeklinde beyanlarda bulunduğu görülmekle Adem Balkar"ın tanık sıfatıyla dinlenerek beyanlarının hükme esas alınıp alınmayacağının tartışmasız bırakılması,
d-Sanık ..."nın çocuğunu örgütle iltisaklı okula göndermesi örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği,
8-Sanıklar ... ve ... hakkında;
Sanıklar ... ve ... hakkında dosyada mevcut diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, bylock tespit ve değerlendirme tutanağı beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili görülmemiştir.
Sanık ..."ın çocuğunu örgütle iltisaklı okula göndermesinin örgütsel bir faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği kabul olunarak yapılan değerlendirme sonucunda;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmakla sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeden, geçmişte hakkında herhangi bir suç kaydı ve sabıkası bulunmayan, dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışı tespit edilemeyen ve soruşturma aşamasında etkin pişmanlıkta bulunmak istediğini söyleyerek hükme esas alınan örgütsel faaliyetlerini ikrar eden, kovuşturma aşamasında ise beyanlarından döndükleri kabul edilerek TCK"nın 221. maddesinden faydalandırılmayan sanıklar hakkında hukuki ve yeterli olmayan gerekçe ile TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre;
Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanıklar hakkında verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak doğrudan ve yalnızca TCK"nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde 58/6-7 maddesinin yazılması ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesiyle yetinilmesi yerine, 5275 sayılı Kanunun 108/4 maddesinin uygulama maddesi olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ... ve müdafi, sanık ... ve müdafi, sanık ... müdafi, sanık ... müdafi, sanık ... müdafi, sanık ... müdafileri, sanık ... müdafileri, sanık ... ve müdafi, sanık ... müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, sanıklar ..., ... ve ..."ın haklarında verilen hükme nazaran tutuklulukta geçirdikleri süre, bozma nedenleri ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak 5271 sayılı CMK"nın 109/3-a maddesi gereğince "yurt dışına çıkmamak" şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmak suretiyle TAHLİYESİNE, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE 23.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.