16. Hukuk Dairesi 2016/2975 E. , 2016/2284 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ..... .Köyü çalışma alanında bulunan 3565 parsel sayılı 11780 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1991 yılından itibaren ...."ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla, 4224 parsel sayılı 53762 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak çalılık vasfıyla, 5317 parsel sayılı 43.687 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, 2000 yılından itibaren (A1) harfi ile gösterilen 2.671,00 metrekarelik bölümün eşit hisselerle ..., ....., ...., ....., ...., ..., (A2) harfi ile gösterilen 1.425,00 metrekarelik bölümün ..... (A3) harfi ile gösterilen 1.338,00 metrekarelik bölümün ....., (A4) harfi ile gösterilen 1.262,00 metrekarelik bölümün ....., (A5) harfi ile gösterilen 2.163,00 metrekarelik bölümün ....., (A6) harfi ile gösterilen 317,00 metrekarelik bölümün Gökhan Gökçe, (A7) harfi ile gösterilen 105,00 metrekarelik bölümün ....., (A9) harfi ile gösterilen 249,00 metrekarelik bölümün eşit hisselerle .... ve ....., (E1) harfi ile gösterilen binaların ve ....., (A17) harfi ile gösterilen 742,00 ve (A16) harfi ile gösterilen 922,00 metrekarelik bölümün ...., (A18) harfi ile gösterilen 368,00 metrekarelik bölümün ve üzerindeki binanın ..... (A21) harfi ile gösterilen 26,00 metrekarelik ve (A23) harfi ile gösterilen 405,00 metrekarelik bölümlerinin ..., (A15) ile gösterilen 3.606,00 metrekarelik bölümün ..."ın fiili kullanımında bulunduğu (A19) harfi ile gösterilen 255,00 metrekarelik bölümün tarla niteliğinde olup, kullanıcısının tespit edilemediği, (A25) harfi ile gösterilen 331,00 metrekarelik bölümün ve (A26) harfi ile gösterilen 87,00 metrekarelik bölümün yol olarak kullanıldığı, (A8) harfi ile gösterilen 301,00 metrekarelik, (A11) ile gösterilen 3850 metrekarelik, (A13) ile gösterilen 203,00 metrekarelik, (A14) ile gösterilen 158,00 metrekarelik, (A20) ile gösterilen 426,00 metrekarelik, (A24) ile gösterilen 125,00 metrekarelik bölümlerin kullanımsız olduğu, (A10) harfi ile gösterilen 13.728,00 metrekarelik ve (A22) harfi ile gösterilen 4.436,00 metrekarelik bölümlerin eylemli orman vasfında olduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları, taşınmazların kendilerinin site olarak fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda dava dilekçesinin görev yönünden reddine, talep halinde dosyanın yetkili ve görevli .... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, zilyetliğin tespiti ve korunmasına yönelik açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi kapsamında olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkin olup, kullanım kadastrosu tespitlerine karşı, askı ilan süresi içinde açılacak davalarda 3402 sayılı Yasa"nın 11 ve 26. maddeleri uyarınca Kadastro Mahkemeleri, askı ilan süresi sona erdikten sonra ve tutanağı kesinleşen taşınmazlara karşı açılacak davalarda ise genel mahkemeler görevlidir. Askı ilanı sonunda itirazsız tutanaklar kesinleştirilip tapu kayıtları oluştuktan sonra, tapu kaydının beyanlar hanesinde yazılı olmayan kullanıcı şerhinin verilmesi ya da mevcut şerhin değiştirilmesi istemli davaların, kayıt maliki Hazine"ye ve varsa lehine kullanıcı şerhi bulunan kişilere karşı açılması zorunlu olup, davacının, iddiasını Hazine ve varsa kullanıcı şerhi sahibine karşı kanıtlaması zorunludur. Özen gösterilmediğinde hak sahipliğinde değişiklik sonucunu doğuracak ve tarafları arasında uyuşmazlık bulunan bu tür davaların, zilyetliğin tespiti ve korunmasına yönelik dava olduğundan söz edilemez. Somut olayda, davacılar ... ve arkadaşları, taşınmazların kendilerinin site olarak fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmış olup, dava konusu taşınmazlardan 3565 ve 4224 parsel sayılı taşınmazların tespit tutanakları kesinleştirilip, sırasıyla 02.03.1993 ve 05.07.1994 tarihinde tapuya tescil edilmiştir. Bu taşınmazlardan 3565 parsel hakkındaki dava mevcut şerhin değiştirilmesi ve 4224 parsel hakkındaki dava tapu kaydının beyanlar hanesinde yazılı olmayan kullanıcı şerhinin verilmesi istemli ve çekişmeli yargıya ilişkin olduğuna göre bu tür davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Hal böyle olunca, dava konusu 3565 ve 4224 parsel sayılı taşınmazlar yönünden görevli Asliye Hukuk Mahkemesince davanın esasına girilerek tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına ve usule uygun bulunmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Dava konusu taşınmazlardan 5317 parsel sayılı taşınmazın ise kadastro tutanağı henüz kesinleşmemiş olup, taşınmaz Kadastro Mahkemesinin 2014/.... Esas sayılı dosyasında davalı durumdadır. Askı ilan süresinden sonra olmakla beraber kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak 5317 parsel hakkında açılan eldeki davanın Kadastro Mahkemesinde açılan davaya katılma niteliğinde olduğunun kabulü zorunludur. Hal böyle olunca; mahkemece, 5317 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak açılan dava yönünden görevsizlik kararı verilerek davanın Kadastro Mahkemesine aktarılması gerekirken, kanun hükümlerinin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 07.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.