MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

- KARAR -

Davacı vekili, davacının taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden davalıdan 2.727,82 TL cari hesap alacağı bulunduğunu, alacağı tahsil etmek amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile davalı aleyhine % 40"dan az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, cari hesapta 1.456,85 TL borçlu olduğunun gözüktüğünü ancak cari hesapta gözüken borçla ilgili iade ettikleri malzeme bedeli tutarı için 1.400,00 TL"ye iade faturası düzenlemediklerini, gerçekte davacı firmaya borçlarının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, fatura içeriğindeki malların davacının firmasında çalışan Engin Özcan"a teslim edildiği, fatura ve malları teslim alma yetkisi olduğu gerekçesiyle cari hesap gereği davanın kabulü ile 2.727,87 TL alacağa yönelik itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatına karar verilmiş, hükmün davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 18.04.2016 tarih 2015/17961 Esas 2016/6729 Karar sayılı ilamıyla ""1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dosya içerisinde bulunan 12.11.2009 tarihli, "iade, Teslim Tutanağı" başlıklı belge altında teslim alan kısmında isim ve imzası bulunan ..."in araştırılarak tutanağa ilişkin malların iadesinin gerçekleşip gerçekleşmediği, ayrıca 23/03/2009 tarihli 028005 nolu 105,19 TL tutarlı faturaya konu malların da davalıya teslim edilip edilmediği yönünden araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar vermesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir"" denilmek suretiyle hüküm bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporu neticesinde, 12/11/2009 tarihli iade teslim tutanağı başlıklı belgede isim ve imzası bulunan ..."in davacı şirkette çalışmadığı, 23/03/2009 tarihli 028005 nolu 105,19 TL tutarlı faturada malların alıcıya müessesede teslim edildiğinden irsaliye düzenlenmediği kaşesinin olduğu, davacının aynı şekilde muhtelif tarihlerde de düzenlediği ve davalının kayıtlarında yer alan faturalar olduğu, buna göre fatura içeriğindeki malların davalıya teslim edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile takibin 2.727,87 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine, %40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
Mahkemece verilen 10.02.2015 tarihli ilk karar Dairemizin 18.04.2016 tarihli kararıyla ""2- Dosya içerisinde bulunan 12.11.2009 tarihli, "iade, Teslim Tutanağı" başlıklı belge altında teslim alan kısmında isim ve imzası bulunan ..."in araştırılarak tutanağa ilişkin malların iadesinin gerçekleşip gerçekleşmediği, ayrıca 23/03/2009 tarihli 028005 nolu 105,19 TL tutarlı faturaya konu malların da davalıya teslim edilip edilmediği yönünden araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar vermesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir"" şeklinde bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulduğu halde 12.11.2009 tarihli tutanakta ismi yazılı ..."in davacı nezdinde SGK kaydının bulunup bulunmadığını araştırmakla yetinilmesi, bu konuda davalının gösterebileceği sair deliller varsa bunlar toplanmadan ve özellikle bir zabıta araştırması yaptırmadan sonuca gidilmesi doğru olmamıştır. Ayrıca ikinci bozma sebebi olan 23.03.2009 tarihli faturaya konu malların davalıya teslimi hususu araştırılmadan fatura üzerinde davalının imzası olmadığı halde her zaman düzenlenmesi mümkün olan bir kaşeye dayanarak davanın kabul edilmesi ve eksik tahkikatla hüküm kurulmasıda doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 16/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.