
Esas No: 2008/5969
Karar No: 2008/7272
Karar Tarihi: 06.05.2008
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/5969 Esas 2008/7272 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Çanakkale İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/05/2007
NUMARASI : 2006/567-2007/65
Davacı, 1.10.1988-17.12.1997 tarihleri arası tarım bağ-kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 16.06.2006 tarihleri itibariyle emekliliğe hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, 01.10.1998 ile 17.12.1997 tarihleri arasında kalan sürede 2926 Sayılı Yasa’ya göre tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 16.06.2006 talep tarihinde yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemenin davacının 01.10.1998 ile 17.12.1997 tarihleri arasında kalan sürede 2926 Sayılı Yasa’ya göre tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine yönelik kabulü yerindedir. Ancak davacının talep tarihinde yaşlılık aylığı bağlanması için yasanın aradığı tüm koşulları taşımadığı görülmektedir.
Gerçekten Davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı Yasanın 35/a maddesinde diğer şartların yerine getirilmesi yanında, “Yazılı talepte bulunması, talepte bulunduğu tarihte prim ve her türlü borçlarını ödemiş olması,” zorunluluğunu da getirmektedir. Davacının tahsis talep tarihinde 704,00-YTL borcu bulunduğu ve bu borcunun 01.10.1988-01.01.1998 dönemine ilişkin olduğu dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Öte yandan prim borcunun söz konusu olduğu dönem dikkate alınmadığında davacının yaşlılık aylığı bağlanması için yasanın öngördüğü hizmet süresine sahip olmadığı da ortadadır. Hal böyle olunca prim borcu olduğu ve borcun ilişkin olduğu dönem dikkate alınmadığında yaşlılık aylığı bağlanması için yeterli hizmet süresi bulunmadığı anlaşılan davacının 1479 sayılı Yasanın 35. maddesine aykırı biçimde yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.