Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/6292
Karar No: 2008/7404

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/6292 Esas 2008/7404 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2008/6292 E.  ,  2008/7404 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ordu İş  Mahkemesi
    TARİHİ : 21/02/2008
    NUMARASI : 2007/367-2008/90

    Davacı, 01.05.1987 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine    karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, kararın bozmaya uygun olmasına göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı 1.5.1987 tarihinden itibaren, 2926 sayılı Yasa’ya tabi tarım Bağ-Kur  sigortalısı  olduğunun  tesbitini istemiştir
    Mahkemece istemin kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairemizce bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyularak davacının 01.05.1987 tarihinden 09.06.2006 tarihine kadar tarım Bağ-Kur  sigortalısı  olduğunun  tesbitine  karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 01.05.1987 tarihinde   tarım Bağ-kur sigortalısı olarak kayıt ve tescil edildiği, davacı tarafından verilen ve Kurumca 27.5.1997 tarihinde kayda alınan Terk bildiriminde tarımsal faaliyetine son verdiğini belirttiği, 4.7.2006 tarihli Ziraat Odası bildiriminde davacının 7.2.1996 tarihinden itibaren kaydının devam ettiğinin bildirilmesine rağmen 21.5.1997 tarihli T-İB formunda ise kaydının olmadığının bildirildiği, yine 3.7.2006 tarihli yazılı muhtar beyanında davacının tarımsal faaliyette bulunduğu belirtilmesine rağmen,  20.5.1997 tarihli T-İB formunda ise tarımsal faaliyette bulunmadığının belirtildiği, 1996 tarihinden itibaren Kadastrodan edindiği 5 adet tarla ve fındıklığının bulunduğu, 2001-2007 yılları arasında çiftçi kayıt sisteminde 19,932 m2 arazi kaydının olduğu  görülmektedir.
    Mahkemece hükmüne uyulan Dairemiz bozma ilamında davacının tescil tarihi olan 01.05.1987 tarihinden terk başvurusunda bulunduğu  27.05.1997 tarihleri arasındaki dönem yönünden verilen tespit kararı doğru bulunarak prim kesintisinin bulunmadığı ve tarımsal faaliyetin kanıtlanamadığı 27.05.1997-09.06.2006   tarihleri arasındaki döneme ilişkin istemin kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu ve  ihtilaf konusu olan 27.05.1997-09.06.2006 tarihleri arasındaki dönemde davacıya ürün satışı yaptığı kişi, kurum ve kuruluşları açıklattırmak bu kişi, kurum ve kuruluşlardan ürün bedelinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığını sormak, yapılmış ise belgelerini getirtmek, Ziraat Odası kaydı ile muhtarlığın farklı tarihlerdeki bildirimleri arasındaki çelişkiyi gidermek, farklı bildirimde bulunanların aynı kişiler olduğunun tespit edilmesi halinde ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmak  tüm deliller bir arada değerlendirilerek sonuca gitmek gerektiği açıkça belirtilmiştir. 9.5.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan Mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır
    Mahkemece bozma kararına uyulmasında sonra yapılan yargılama sırasında  Ünye Fındık Tarım Satış Kooperatifi ve Tarım Kredi Kooperatifinden yapılan araştırma da doğrudan  davacının ürün şatışı ve prim kesintisinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacının 27.05.1997 terk tarihinden sonra tarım Bağ-Kur sigortalısı olabilmesi için ya doğrudan prim yatırması gerekmekte yada ürün tesliminden prim kesintisinin de bulunması gerektiğinden ve prim yatırılmadığı gibi ürün bedelinden yapılmış prim prim kesintisi bulunmadığı anlaşıldığından   27.05.1997 tarihinden dava tarihine kadar olan dönemin reddi gerekirken mahkemece kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz olmuştur.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki  olgular  gözetilmeksizin hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması  usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.   
    O halde, davalı Kurumun  bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.05.2008  gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi