Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7827
Karar No: 2016/4102

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/7827 Esas 2016/4102 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/7827 E.  ,  2016/4102 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ... Başkanlığı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı., 28/03/2011 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği, ...köyünde 20590 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, tapulama sırasında tespit dışı bırakıldığını, ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olduğunu iddia ederek, 3402 sayılı Kanunun 18. maddesi hükmüne göre Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, taşınmazın orman bütünlüğü içinde kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; davacı .e tarafından hüküm temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04/03/2014 tarih ve 2014/1474-2739 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece, (A) harfi ile işaretli 20590 m2 yüzölçümlü çekişmeli taşınmazın % 10 - 50 eğimli, üzerinde 50 adet kızılçam bulunan orman bütünlüğü içindeki yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dairenin geri çevirme kararı üzerine hazırlattırılıp gönderilen bilgi ve belgelere göre, taşınmazın 1968 yılında kesinleşen orman sınırının dışında kaldığı, eski tarihli resmî belgelerde de açık alanda yer aldığı, ancak, hemen güneyde bulunan (B) harfi ile işaretli 7323 m2 yüzölçümlü komşu taşınmaz hakkında Hazinenin yine köy tüzel kişiliği aleyhine açtığı tescil davasının, mahkemenin 2011/139 sayılı dosyasında kabul edildiği, taşınmazın nitelik belirtilmeksizin Hazine adına tesciline karar verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, sözü edilen dosyada orman araştırmasının yapılmadığı anlaşılmıştır.
    Temyize konu dosyada ise taşınmazın bulunduğu yerde paftada "... yatağı" yazılı olduğu ve hem doğusundan, hem kuzeyinden . geçtiği halde, jeolog bilirkişiden rapor alınmamış, taşınmazın eski veya yeni çay yatağı olup olmadığı, halen derenin aktif etkisi altında bulunup bulunmadığı ve tescile tâbi yerlerden olup olmadığı konusu tartışılmadan karar verilmiştir.
    O halde; mahkemece, bir fen, bir jeolog, bir ziraat bilirkişi yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, taşınmazın kısmen veya tamamen ... aktif etkisi altında olup olmadığı, çayın en son ne zaman yatak dağiştirdiği, eski çay yatağı ise ekonomik olarak yararlanmanın mümkün olup olmadığı konularında rapor alınmalı, böylece taşınmazın 3402 sayılı Kanunun 16. maddesinde yazılı kamu mallarından mı, yoksa 18/1. maddesinde yazılı ekonomik yarar sağlanması mümkün olan ve tescile tabi bulunan yerlerden mi olduğu kesin olarak belirlenmeli, tescile tabi yerlerden değil ise dava reddedilmeli, değil ise toplanan deliller dikkate alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.” denilmiştir.

    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın kabulü ile ,.... mevkiinde bulunan doğusu ... metrukatı, batısı 906 parsel Hazineye ait taşınmaz, kuzeyi 378 parsel ve güneyi Hazine yeri ile çevrili toplam 20590,74 m2 alanındaki arazinin tarım arazisi vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... Belediye Başkanlığı ve ...Belediye Başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava 3402 sayılı Kanunun 18. maddesine göre tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1968 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 1957 yılında yapılan tapulama çalışmaları bulunmaktadır. Taşınmaz bu çalışmada çay yatağı olarak tespit harici bırakılmıştır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, mahkemece, davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Ancak, dava, Medenî Kanunun 713. maddesine dayalı olarak tescil istemiyle açılmıştır. Açılan tescil davasında, davalılar Medenî Kanunun 713/3. maddesi uyarınca yasal hasım konumundadır. Kanundan doğan zorunluluk nedeniyle yasal hasım konumunda olan davalılar karar ve ilâm harcı ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamazlar. Mahkemece davalılar aleyhine karar ve ilâm harcı, yargılama gider ve vekâlet ücretine hükmedilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    Bu nedenle, kararın hüküm fıkrasının 2, 3, ve 4. bentleri hükümden çıkartılarak bunun yerine 2. bent olarak "2- Hazine harçtan muaf olduğundan karar ve ilâm harcı alınmasına yer olmadığına,” 3. bent olarak "3- Davalılar davada yasal hasım konumunda olduklarından yargılama giderlerinin davacı Hazine üzerinde bırakılmasına ve aynı nedenle, davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına," cümleleri yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesi gereğince düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/04/2016 günü oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi