3. Hukuk Dairesi 2017/3018 E. , 2017/8719 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkilinin malik olarak bulunduğu dava konusu....i, Çorakçılar Mahallesi, 5169 ada 1 parsel, 30 bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazda 12/10/2005 tarihinden beri yıllık 3.600,00 TL kira bedeli karşılığında kiracı olarak oturduğunu, davalının Ekim 2013 tarihinden bu zamana birikmiş kira bedelini ödemediğinden dolayı ihtar gönderildiği, ancak buna rağmen davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu sebeple toplam 5.400,00 TL birikmiş kira alacağının davalıdan tahsili ile davalının temerrüde düşmesi sebebiyle kiralanandan tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ise; bahsedilen ihtarnamenin eline geçmediğini, yıllık kira bedelinin 2.500,00 TL olduğunu, kendisinin 2005 yılından bu zamana kadar her yıl belli oranda kira parasını artırarak, yıllık peşin olarak davacı dernek başkanına elden ödemelerde bulunduğunu ancak bunun karşılığında kendisine herhangi bir makbuz verilmediğini, kendisinin herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulü ile 5.400,00 TL kira alacağının davalıdan tahsiline, davalının dava konusu taşınmazdan tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalının alacağa yönelik temyiz itirazları incelendiğinde, davacı alacaklı vekili sözlü kira ilişkisine dayanarak, kira bedelinin 2005 yılından beri yıllık 3.600-TL olduğunu iddia ederek Ekim/2013 tarihinden itibaren birikmiş 5.400-TL kira bedelinin tahsilini istemiş, davalı ise yıllık kira bedelinin 2.500 TL olduğunu ve elden ödendiğini savunmuştur. Mahkemece kira bedeli davacının bildirdiği bedel üzerinden kabul edilerek ödenmeyen 5.400-TL kira alacağına hükmedilmiştir.
Kural olarak kira ilişkisinin varlığını ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunu ispat külfeti davacıya, davalı tarafından kabul edilen kira bedelinin ödendiğinin ispat külfeti ise davalıya düşer. Davacının talep ettiği kira miktarına göre ...nun 200. maddesi hükmü uyarınca davacı kira bedelini yazılı belge ile kanıtlamak zorundadır. Aksi halde davalının bildirdiği miktar esas alınmalıdır. Davacı yazılı kira sözleşmesine dayanmamış olup, kira bedelinin yıllık 3.600-TL olduğuna ilişkin başkaca delil de sunmamıştır. Bu durumda Mahkemece davalının bildirdiği yıllık kira bedeli üzerinden kira alacağının hesaplanarak bu miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
2-Davalının tahliye kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, davalı temyiz dilekçesi ve ekindeki tutanak başlıklı belgeye göre kiralananı 05.12.2015 tarihinde tahliye ettiğini bildirmiştir. Her ne kadar yargılamada ileri sürülmeyen hususlar temyiz aşamasında ileri sürülemez ise de, bu husus dava sonucunu etkileyecek nitelikte olup temyiz aşamasında sunulmuş olsa da dikkate alınmalıdır. Bu nedenle mahkemece davalının temyiz dilekçesine ekli olarak sunduğu belgeler üzerinde durularak, kiralananın tahliye edilip edilmediğinin araştırılıp sonucuna göre tahliyenin gerçekleşmiş olması halinde bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle alacağa yönelik, ikinci bentte açıklanan nedenlerle tahliyeye yönelik olarak kararın davalı taraf yararına HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 31.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.