3. Hukuk Dairesi 2017/2110 E. , 2017/8723 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı kurumun Arıcak ilçesi Üçocak beldesinde bulunan ve koordinatları şartnamede belirtilen kum ocağı ihalesine katıldığını ve ihalenin 72.000 TL kira bedeli ile müvekkilinin uhdesinde kaldığını, bunun üzerine müvekkil ile davalı kurum arasında 31/07/2012 tarihli kira sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereğince ödenmesi gereken 4.320 TL kati teminatın 31/07/2012 tarihinde davalı kurumun ... hesabına yatırıldığını ve kira bedelinin ilk taksitinin ödendiğini, ancak ekonomik şartları nedeniyle diğer taksitlerini ödeyemediğini ve kum ocağını hiç işletemediğini, müvekkilinin bu durumu da davalı kuruma şifahen ilettiğini, davalı kurumun sözleşme gereğince teminatı irat kaydedip sözleşmeyi feshetmesi gerekirken, aradan çok uzun zaman geçtikten sonra 20/08/2013 tarihinde .... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2013/3695 esas sayılı dosyasında ilamsız takip başlatıldığını, ödeme emrini tebellüğ eden müvekkilin 26/08/2013 tarihli dilekçe ile davalı idareye başvurarak kira sözleşmesinin iptal edilmesini talep ettiğini, davalı kurum yetkilileri sözleşmeyi feshedeceklerini ve icra takibini durduracaklarını beyan ettiğinden müvekkilinin başka bir işlem yapmadığını, icra dosyasına itiraz etmediğini, yakın zamanda banka hesabına haciz konulması ile icra dosyasının durdurulmadığını öğrendiğini, müvekkilinin 1. Taksit olan 18.000 TL"yi davalıya ödediğini, teminat ile birlikte davalı idareye ödenen toplam paranın 22.320 TL olduğunu, davalı idarenin talebinin haksız zenginleşmeye yönelik olduğunu, ayrıca idarenin aynı kum ocağını başkasına kiraya verdiğini belirterek müvekkilinin .... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2013/3695 esas sayılı dosyasında başlatılan alacağın tahsiline yönelik icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve davalı idarenin takip miktarının %20"sinden aşağı olmayacak miktarda kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; kira bedelinin her üç ayda bir peşin olarak dört taksitle ödenmesinin kira sözleşmesinde ve şartnamede kararlaştırıldığını, ancak davacıya defalarca gönderilen ihtarnamelere rağmen kira bedellerini zamanında ve tam olarak ödemediğini, 26/08/2013 tarihinde davacının idareye verdiği dilekçe ile kum ocağını işletemediğini, kira sözleşmesi ve ruhsatın iptalini talep ettiğini, dava dilekçesinde davacının durumu şifahi olarak kurum
yetkililerine bildirildiği yazılmış ise de hukuken böyle bir bildirimin kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafından idareye verilen 26/08/2013 tarihli dilekçe ile durumun bildirilmesi üzerine 04/09/2013 tarihinde ruhsatın ve kira sözleşmesinin iptal edildiğinin idarece kendisine yazılı olarak bildirildiğini, ödeme emrine itiraz edilmediğini, takibin kesinleştiğini belirterek haksız davanın reddine ve takip miktarının %20"sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacının .... 2. İcra Dairesi"nin 2013/3695 esas sayılı takip dosyası nedeniyle asıl alacak miktarının 4.561,20 TL"si yönünden ve işlemiş faiz alacağının 210,07 TL"si yönünden borçlu bulunmadığının tespitine, şartlar oluşmadığından tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı kiraya veren il özel idaresi tarafından yapılan ihale sonucunda devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kum-çakıl ocağını kiralamış olup, taraflar arasında 31/07/2012 başlangıç ve 31/07/2017 bitiş tarihli, beş yıllık 72.000-TL bedelli kira sözleşmesi düzenlendiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 3. Maddesinde; ihale bedelinin ¼’ü peşin ¾’ü üçer aylık süreler halinde eşit taksitlerle, tüm borcun ise en az oniki ay içinde bitecek şekilde ödeneceğinin, ödenmediği takdirde teminatın irat kaydedilip ruhsatın iptal edileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı ... tarafından yazılı sözleşmeye dayanılarak 20.08.2013 tarihinde başlatılan icra takibinde “kum çakıl ocağına ait ihale bedeli” açıklamasıyla ödenmeyen 58.561,23 TL kira alacağının 2.950,57-TL işlemiş faiziyle birlikte tahsili istenmiş olup, itiraz edilmeyen takip kesinleşmiştir. Her ne kadar Mahkemece; kira ilişkisinin beş yılın tamamını kapsadığı kabul edilerek, takip tarihi itibariyle muaccel hale gelen tüm kira bedelinden davacının sorumlu tutulması gerektiği belirtilerek bilirkişi raporu doğrultusunda kısmen kabul kararı verilmiş ise de, davacı tarafından 26.08.2013 tarihinde davalı idareye müracaatta bulunularak; özel sebeplerle ocağın işletilemeyeceği ve kira sözleşmesinin iptal edilmesi istenmiş olup, idarenin 04.09.2013 tarihli cevabi yazısı ile ruhsatın iptal edildiği davacıya bildirilmiştir. Dosya içeriğinden de kiralananın 13.05.2015 tarihinde davalı ... tarafından yeniden ihale yapılmak suretiyle 3. Kişiye kiraya verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda yazılı kira sözleşme süresinin beş yıl olarak kararlaştırılmış olmasına rağmen kiralananın beş yıl kullanılmadığı açık olup, Mahkemece kiracının kiralananı fiilen hangi tarihte tahliye edip idareye teslim ettiği araştırılarak, bu tarihe kadar kiracının kira bedelinden sorumlu olacağı, kalan miktardan sorumlu olmayacağı gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tüm kira bedeli üzerinden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alının temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.