3. Ceza Dairesi 2015/33887 E. , 2016/2029 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 2015/352476 - Kanun Yararına Bozma
Kasten yaralama suçundan sanık ..."nın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 456/1, 457/1 ve 59. maddeleri gereğince 8 ay 26 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 05/11/2009 tarihli ve 2004/139 Esas, 2009/461 sayılı Kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davrandığı gerekçesi ile önceki hüküm açıklanarak 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 456/1, 457/1, 59, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/1-a ve 52/2, maddeleri gereğince 5.320,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Viranşehir ... Asliye Ceza Mahkemesinin 19/12/2013 tarihli ve 2004/139 Esas, 2009/461 sayılı Ek Kararına karşı Adalet Bakanlığı"nın 16.10.2015 tarih ve 2015/... – ... sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 12.11.2015 tarih ve 2015/352476 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre;
1) 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/8. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, sanığın beş yıl süreyle denetim süresine tabi tutulacağı ve denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı, aynı maddenin 11. fıkrasında, denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykın davranması halinde mahkemece hükmün açıklanacağı düzenlenmiş olup, duran zamanaşımının, denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranıldığının tespit edildiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı dikkate alınarak, sanığa yüklenen kasten yaralama eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 7, 5252 sayılı Kanun’un 9. maddelerine göre lehe olan 765 sayılı Kanun"un 102/4 ve 104/2. maddelerine göre hesaplanan yedi yıl altı aylık zamanaşımının, suçun işlendiği 09/03/2004 tarihinde işlemeye başlayıp, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 15/01/2010 tarihi itibariyle durduğu, denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranıldığının tespit edildiği 16/05/2011 günü yeniden işlemeye başlayarak suç ve hükmün açıklandığı 19/12/2013 tarihleri arasında dolduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde,
2) Sanığa yüklenen suça ilişkin ceza lehe olduğu gerekçesiyle 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"na göre belirlendiği halde, paraya çevirme işlemi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/1-a maddesine göre yapılarak karma uygulama yapılmasında,
3) Her ne kadar iddianamede sanığın müştekiye sopa ile vurduğu yazılmış ise de, silahla yaralama suçundan dava açıldığını gösteren 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 457/1. maddesi sevk maddesi olarak yazılmadığı cihetle, bu maddenin uygulanmasına ilişkin olarak ek savunma alınmadan karar verilmesinde,
4) 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 232/2-b maddesine aykırı olarak karar başlığında mağdurun adı ve soyadının yazılmamasında; isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Bakanlığı"nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen (1) no.lu düşünce yerinde görüldüğünden; diğer hususlar incelenmeksizin Viranşehir ... Asliye Ceza Mahkemesinin 19/12/2013 tarihli ve 2004/139 Esas, 2009/461 sayılı Ek Kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesinin (d) bendi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının CMUK"un 322/1. ve CMK"nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 27.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.