(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/29542 E. , 2020/6180 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı işverene ait özel okulda öğretmen olarak çalıştığıni, bazen idarecilik görevlerinde de bulunduğunu; 01.09.2010-10.06.2011 tarihleri arasında Türkçe öğretmeni, 10.06.2011-27.03.2012 tarihleri arasında müdür yardımcısı ve 27.03.2013-16.07.2013 tarihleri arasında ise tekrar Türkçe öğretmeni olarak görev yaptığını, iş akdinin davalı işveren tarafından, haklı veya geçerli bir neden olmaksızın feshedilmesine rağmen dava yasal işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücret alacağı ile hafta tatili ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışmış olduğunu ve tüm taleplerinin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında, davacının ihbar tazminatı alacağına hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 11. maddesine göre; “İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir. Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir.Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korurlar.”
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun “Özlük hakları ve sorumluluklar” başlıklı 9. maddesinin 1. fıkrasına göre, “Kurumlarda çalışan yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticiler ile kurucu veya kurucu temsilcisi arasında yapılacak iş sözleşmesi, en az bir takvim yılı süreli olmak üzere yönetmelikle belirtilen esaslara göre yazılı olarak yapılır. Mazeretleri nedeniyle kurumdan ayrılan öğretmen ve öğreticilerin yerine alınacak olanlar ile devredilen kurumların yönetici, öğretmen ve öğreticileri ile bir yıldan daha az bir süre için de iş sözleşmesi yapılabilir.”
Her iki yasal düzenleme çerçevesinde değerlendirme yapılacak olursa, 5580 sayılı Kanuna göre yapılan iş sözleşmelerinin, kanun gereği belirli süreli olduğu, yani İş Kanunu’nda öngörülen “objektif sebep” unsurunun baştan itibaren mevcut olduğu kabul edilmelidir. Anılan Kanun kapsamındaki sözleşmelerin birden fazla yenilenmesi halinde ise, yine kanundan doğan bir esaslı nedenin bulunduğu değerlendirilerek, sözleşmenin belirli süreli olma özelliğini koruyacağı ifade edilmelidir.
Nitekim, 5580 sayılı Kanun kapsamında çalışanların iş güvencesi hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda Yargıtay Hukuk Daireleri arasındaki içtihat uyuşmazlığının giderilmesi amacı ile içtihatların birleştirilmesi gündeme gelmiş, konu Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunda değerlendirilmiş ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu" nun 23.02.2018 tarih, 2017/1 esas - 2018/2 karar sayılı içtihadı birleştirme kararında "5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında çalışanların iş sözleşmelerinin üst üste yenilense dahi bu yenilenmenin yasadan kaynaklandığı ve sözleşmenin belirli süreli iş sözleşmesi olma özelliğini koruduğu, belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışanların iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacaklarına" karar verilmiştir.
Yargıtay Kanunu"nun 45/5. maddesi “ İçtihadı birleştirme kararlarının benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, Dairelerine ve Adliye Mahkemelerini bağlayacağı” hükmünü içermekte olup, somut uyuşmazlığın İçtihadı Birleştirme Kararı çerçevesinde ele alınması yasal bir zorunluluktur.
Somut uyuşmazlıkta; davalı şirkete ait özel okulda bir Türkçe öğretmeni bir dönem de müdür yardımcısı sıfatıyla idareci olarak çalışan davacının 5580 sayılı Kanun kapsamında olduğu ve birbirini takip eden belirli süreli iş sözleşmeleri ile çalıştığı; iş sözleşmesinin süresinin bitiminden önce işverence haklı bir neden olmadan yenilememe iradesinin ortaya konulduğu tanık beyanları ve dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Mahkemece, kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi isabetli ise de; taraflar arasındaki iş sözleşmesi Kanun gereği belirli süreli olduğundan, sözleşmenin bildirimli feshi mümkün değildir. Her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda dosyada 16.07.2013 tarihinde biten herhangi bir sözleşmenin yer almadığı belirtilmiş ise de, 16.07.2012 tanzim tarihli olup bitim tarihi ise 16.07.2013 olarak kararlaştırılan özleşmenin dosya içeriğinde yer aldığı, ilgili sözleşmeye dayalı olarak Valilik Onayının da alındığı anlaşılmaktadır. Bu halde İş Kanunu’nun 17. maddesinde düzenlenen bildirim süresinin “belirsiz süreli iş sözleşmeleri” için uygulanabileceği gözetilmeden, ihbar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi yerinde değildir. Mahkemece davacının yasal dayanağı bulunmayan ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, açıklanan maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, talebin kabulüne karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.06.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.