Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1995 yılında 10 gün 1996 yılında 22 gün olmak üzere toplam 32 gün çalışmalarının tespitine    karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, davalıya ait işyerinden 1995  ve1996 yıllarında Kuruma bildirimi yapılan 32 günlük çalışmanın, gerçek olmadığı  gerekçesi ile iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kabulüne karar verilmesi aşağıdaki gerekçelerle doğru görülmemiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden davalıya ait işyerinin kusuru bina inşaatı işyeri olduğu. İşyerinden davacı adına 15.12.1995 tarihli işe giriş bildirgesinin verildiği, 1995/3 dönemine ait 22 gün ve 1996/1 dönemine ait 10 günlük çalışmanın Kanun usulüne uygun olarak bildirildiği ve primlerinin yatırıldığı, Mahkemenin giriş bildirgesinin davacıya ait olmadığına ilişkin bilirkişi raporu ve tanık beyanları itibariyle sonuca gittiği, işe giriş bildirgesinin sigortalı yerine işyeri yetkilisi veya muhasebeci tarafından imzalanmasının doğru olmamakla birlikte yapıla gelen bir uygulama olduğu ve özellikle işyerinde çalışma olmaksızın Kuruma bildirim yapılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu dikkate alınmaksızın istemin kabulüne karar verildiği, 506 sayılı Yasa’nın 6. maddesi uyarınca sigortalılıktan vazgeçilmesinin ve kaçınılmasının mümkün bulunmadığından nazara alınmadığı görülmüştür.
Dava dilekçesinin içeriğine ve dosyadaki sağlık karnesi talep formuna göre SGK. Sigortalılık sürelerinin iptalini talep eden davacının asıl amacının 01.01.1990 tarihinden itibaren başlayan ve 15.12.1995 tarihindeki SSK. çalışması nedeniyle bu tarihten sonrası iptal edilen tarım Bağ-Kur sigortalılığına geçerlik tanımak olduğu anlaşılmaktadır.
2926 sayılı Yasa tarım Bağ-Kur sigortalılığının devam sırasında Yasa’nın 10. maddesinde öngörülen ve tarım Bağ-Kur sigortalılığının yasal karinesi sayılan kayıtların bulunması bir başka deyişle tarımsal faaliyetin devamlılığın ispatlanılması durumunda kısa süreli başka Sosyal Güvenlik Kuruluşlarına tabi çalışmalar ile tarımsal faaliyete yönelik iradenin bozulmayacağı bu çalışmalar sonrasında da tarım Bağ-Kur sigortalılığın devam etmesi gerektiği dikkate alınıp davacı tarafın bu konudaki açıklamasına göre hak alanını ilgilendirmesi nedeniyle Bağ-Kur’da davaya dahil edilerek tarım Bağ-Kur sigortalılığı yönünden yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda araştırma yapılarak sonuca gitmek gerekirken yasal olarak Kuruma bildirilmiş sigortalılık süreleri iptal edilmek suretiyle sonuca gidilmesi uygun bulunmamıştır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.